..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Usun ve deneyimin aksaçlýlarýnki gibi, ama yüreðin masum çocuklarýnki gibi olsun." -Schiller
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




9 Mayýs 2018
Eksen Çaðý 4  
Bayram Kaya
Þimdi ittifaký giriþme nedenle þimdiye kadar kendisine hayati derecede anlam olanlar önem deðildi. Þimdiye kadar kendisine "hayati olan anlam"; "tanýmýn kendisi, taným yapmanýn merkezi" oldu. Bölge ve bölgedeki anlam kendisiyle özdeþ "ben" olmuþtu.


:FFH:
Ön ittifaklý süreçlere gelene kadar mana anlamasý, animizm karakteri içinde ve içinde asla din ve Yüce Tanrý anlayýþý olmayan groteski bir mana anlamasýydý. Bu mana anlamasýnýn temeli akýllarýnda bile geçmeyen asla ve asla Dünyanýn kökenini açýklamak deðildi.

Yine groteski mana anlayýþý olmayan bir ahlaký açýklamak; ahlaka bir temel bulmak niyetiyle hiç deðildi. Arzusu çevredeki olgu ve olaylara bir açýklama getirmek te deðildi. Zaten dünyanýn kendisi ve çevresindeki kararlý olay süreçler insanýmsýlarýn verili bir temel düzlemi olmakla; onlar öyle olduðu için insanýmsýlarýn kendisi de böyle oluyordu. Totem, Ýlah, El, Mamon ve Yüce Tanrý anlayýþý; animizle (her þeyin canlý sayýlmasý-canlýcýlýk) olan groteski mana anlayýþýndan çok farklýydýlar.

Bu nedenledir ki ön ittifaklar tarihin ola gelene karþý ilk kýrýlma ve miladý ya da Rönesans’ýydý. Temas eden yapýlardý. Uygarlýðý baþlatanlardý. Ýnsaný inþa edenlerdi. Ýlah mesleklerini öðrenenlerdi vs. Bu öyle bir travmaydý ki en güzel þekilde þu Sümer ilahisindeki gibi anlatýlýrdý.

Birleþtiðinde tatlý ile acý
Ne yeþeren ot ne suyu bulandýran sazlýk
Tanrýlar isimsiz, kimliksiz, geleceksiz…

Ön ittifak öncesinin ahvali þeraiti tam da böyleydi. Ýþte tarih böyle bir baþlangýçtan günümüze geldi. Bunun açýklamasý sayfalar sürer.

Sosyolojinin, düþüncenin, mana anlamasýnýn ve toplumlarýn evrimi; baþlý baþýna ve sýrasýyla groteski mana anlayýþýyla; totemi mana anlayýþýyla; Ýlahi mana anlayýþýyla, El mana anlayýþýyla, Mamondu (para bulununca parayý pulu vererek kaderleri oluþturan mana. El’in ikinci versiyonu olan mana anlayýþýyla ve nihayet Yüce Tanrý anlayýþýyla da çok rahat anlaþýlmaktadýr.

Temas eden ve ittifaký olan totemi yapýlarýn, her biri birbirine göre; bir hikâyeydi. Bu hikâye tecridi olduklarý kapalý alan içinde kültürleri ile yaþamlarýyla, biyolojileriyle, karakterleriyle, feno tipleriyle, kendilerini toteme göre anlatmalarýyla, meslekleriyle, beceri ve özellikleriyle, dilleriyle vs. birbirine pek benzemeyen tanýnmamýþ hikâyelerdi.

Ýþte “Tanrýlarýn isimsiz, kimliksiz, geleceksiz” olmasý; bu hikâyenin içinde hiç olmamalarýydý. Geçmiþin mana anlamalarýnýn tümüne Tanrý anlayýþý denirse de bu hiç doðru ve gerçekçi bir söylem deðildir. Bu tarih bilmemektir. Bu geliþme, deðiþme, dönüþme olan ve her aþamasýyla tarihsel bilincin adým adým yok edilmesidir.

Ýttifak nedeniyle giriþen gruplar birbirilerini yaþam alanlarýyla eþleterek gruplarýn yerleriyle zihni adreslemeleri yaptýlar.

Tatlý su (gök, yüce, yukarý ve yukarý toprak) ve acý su (yer, kara, aþaðý ve aþaðý toprak) dolaylarý gruplarla eþletilen en temel zihni adres eþleþmesiydiler.

Tatlý su Fýrat ve Dicle suyu ile çevresindeki totemi ve totem meslekli yaþam. Acý su Basra körfezinin tuzlu deniz suyu ile Fýrat ve Dicle’nin birleþtiði Þattül Arap denen kýsým olan "bataklýk" alandý.

Önceden beri gelen zorunlu tecridi süreçlerden ötürü, gökte oturanlar (Akadlar) yerdekileri (Sümerleri); Sümerler de gökteki Akatlý gruplarý bilip tanýmýyorlardý. Zaten temastan kaçýnmak en temel totem yasaydý. Gruplarýn elinden gelirse denk gelinende onu avlayýp yiyordu. Zaten bölgeler birbirine en temel tehditti.

Gruplara ait parçalý bölgeler varsa da isimleri yoktu. Bölgeler; belirli çalýlýk, kayalýk, dere, dað, ýrmak gibi oluþumlarla eþleþtirdiði tehdide göre bir hafýza olmanýn alanýydý. Bölgeler tehdide göreydi. Beslenmeye göreydi. Güvenli alan oluþlarýna göreydi. Karþý grupla karþýlaþma sýklýðý ile eþletilen alandý. Ama bölgeler isimleþmeye göre deðildi.

Coðrafya bir bütünlük oluþla bilinen yerlere kadar tümden algýlanýyordu. Bölgeler coðrafya özellikleriyle görsel zihinsel eþleþtim olan tanýmlamaydý. Ýletiþilerse söylenen bir dil aracý deðildi.

Ýttifaklar kurulduðunda, bu bölge alanlar en çok anlatýlma; en çok söylenme ihtiyacý olan, günlük kullanýmdý. Tuzlu ve tatlý su dendiðinde bu coðrafya ile bu coðrafyayla eþleþen etrafýndaki grup hayatýný anlamak zorundayýz.

Çünkü birbiri ile giriþenler buralardaki gruplardý. Bu gruplarda kiþi anlaðý içine oturduklarý yerlerle eþletiliyordu. Bu algýya göre "bulunulan yerdeki yaþam alaný grubu da anlatan ilk isimleþmelerle belirtildi". Yer hem tuzlu su, bataklýk ve çevresi olmakla; hem de bataklýk ile oralarda oturan gruplardý.

Gök te tatlý su ve çevresi olmakla, hem de orada bulanan gruplarýn adýydý. Öðretmenin kalemi derken nasýl kalemi öðretmenle öðretmeni de kalemiyle anlýyorsak. Gök dendiðin de tatlý suyu ve tatlý su ile çevresindeki grubu anlayacaðýz. O grupla da hem tatlý suyu ve hem de oturduklarý yere gök dendiðini anlayacaðýz.

Yerin yani tuzlu suyun ve göðün yani tatlý suyun ve çevresindeki grup yaþam alaný olan tanýma, bileþik algýda; bölge dýþýndaki besinin, otun vs. tehditten ve totem yasadan ötürü bu bölgeyi ilgilendirir bir tarafý yoktu.

Ayný nedenle bu bölgedeki besin alaný ot, þu bu da diðer bölgenin ilgi alaný olmamakla; o gruplarýn anlaðýna (zihnine) konu deðildi. Her grubun kendi bölgesi, grubun kendisine anlamdý. Zaten diðer bölgelerin tehdit olmak dýþýnda bastýrýlan bir durumla karþýt gruplara anlam deðildi.

Öyleyse: "ne yeþeren ot ne suyu bulandýran sazlýðýn (sazýn ve bataklýðýn) isimleri yoktu". Þimdi hatýrlayalým. Grubun bölgesi kendi grubuna anlamdý. Bu anlam, isimse isimdi. Þu halde týrnak içindeki söylemle anlatýlan mana grubun kendisine anlam olan þeyler deðildi.

Benzerlik olarak, ayný ot, ayný sazlýk ve ayný benzer bataklýkta belirtiliyor olsalar da durum þuydu. Her bir gruplara kendi bölgesi dýþýndaki ot, bataklýk, sazlýk bir anlam deðildi. O grubun kendi bölgesi içindeki ot bataklýk sazlýk bir anlamdý.

Bi grubun kendisine anlam olmayanýn; kendi dýþýndaki ot, bataklýk ve sazýn da anlam olmasýný belirten acayiplikle söylenen durumun þok etkili travmasý oluþunun söylenmesi vardýr. Kendisine anlam olan bölgenin o gruplarda zihin kalýplarý varsa da bunu birbirine aktaran dil kalýplarý yoktu.

Þimdi ittifaký giriþme nedenle þimdiye kadar kendisine hayati derecede anlam olanlar önem deðildi. Þimdiye kadar kendisine "hayati olan anlam"; "tanýmýn kendisi, taným yapmanýn merkezi" oldu. Bölge ve bölgedeki anlam kendisiyle özdeþ "ben" olmuþtu.

Temas ettiði gruplarý, "yeni bene göre, bölgesinin kendisindeki anlamýna göre tanýmlama" yapmakla yeni ve karþýt anlamý isimleþecekti. Ýttifak öncesinde kendisine anlam olmayan otun, sazýn, bataklýðýn ittifakla birlikte anlam olmasý" nedenle týrnak içindeki "ne yeþeren ot ne suyu bulandýran sazlýðýn (sazýn ve bataklýðýn) isimleri yoktu"; diye söylenmesi vardý

Ýttifak öncesindeki yerde olan ot, bataklýk ve sazlýk; gökte olan grupla giriþen bir eylem baðýntýsý olmamakla, anlam edilerek gökteki grubun geleceðine katýlamýyorlardý. Oysa þimdi ittifakla yerdeki göktekinin, gökteki de yerdekinin yaþamýna ve geleceðine katýlmakla anlam oluyordu.

Buradaki "isim" sözündeki vurgu: sizdeki bölge içindeki anlam oluþa karþý; bölgeniz dýþýnda size anlam olmayanlarýn, ittifakýnýz nedenle sizinle giriþmesiydi. Bu giriþenler sonucunda geleceðinizle olan durumlarý bilme, tanýma, ayýrt etmeye oranla bir anlam olmayý söyleyiþtir. Þimdi yine ilahiye dönelim.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
Ýrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluþun Felsefesi (Açký 2)
Sosyal Ýliþki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Müruru Zaman 14
Sahiplik Ýmaný 1
Hatýrlama 1
Mal mý, Ýnsan mý?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bað Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.