"Sevgi bilmekten doðar." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Ýþte Prens Sabahaddin þartlarý oluþmayan bu âdemi merkeziyetçiliði savunan; âdemi merkeziyetçiliði liberal mülkiyetçi ekonomi bazýna ve etnik kültürler bazýna indirgemekle; ayaklarý yerde olmayan bir düþüncenin kotarýcýsýydý (taraftarýydý). Gören gözler, özne nesneli düþünen beyinler için bu açýk bir iþbirlikçilik çaðrýsýydý. Ýttihat ve Terakkinin Teþkilatý Mahsusasý, Prens Sabahaddin'in Ýngiliz iþbirlikçiliðini açýða çýkarmasýyla, Sabahaddin'in yurt dýþýna tüymesi bir anda olacaktý. Yine ana konumuza dönelim. Kurtuluþun felsefesi içinde ileride parlamenter sistem de oluþacaktý. Parlamenter sisteme gidecek yolun bek raundunda halk vardý. Halk desteði çoban ateþleri gerisinde olan halkýn katýlýmýndaki azim içinde oluþacaktý. Bu çoban ateþleri içinde Eðede efeler, Akdeniz'de Kuvayý milliyeciler; Güney Doðu'da Þahin Beyler, Kara Yýlanlar, Sütçü Ýmamlar. Karadeniz'de Topal Osmanlar vs. olmakla halk kitlelerinin çoban ateþi desteðiydiler. Kurtuluþun felsefesine verilen halk desteðine karþýt olanlarýn istatistiki oran, dar bandý; % 5-7 Aralýðý içinde olmakla, Osmanlý bakiyesinden olan ilmiye sýnýfý! içindeki kimi lümpen sýnýfýn temsilcileriydiler. Yeni sistem lümpen sýnýfýn sömürü alanlarýný elinde alacak aydýnlanma hareketini kýrsalda baþlatmýþtý. Lümpen sýnýfýn peþine düþen halk kitlesi din iman salýnýmý içinde nezih dini duygularýn çok iyi niyeti içinde olup; bu lümpen tabakaya inanmakla; onlarýn güdümüne giriyorlardý. Lümpenlerin oraný iðfal ettiði kitlelerle birlikte %20 %30 bant aralýðýný buluyordu. Bunlar gelecekte de kurtuluþun felsefesine ve devrim hareketlerine karþý olan; müzmin, muhalif halk kitlesi olacaktýlar. Lümpen kýþkýrtmalarý 16 kez bölücü isyanla Kurtuluþun felsefesinin karþýsýna çýkan; gerici, yobaz ayaklanmalardý. Günümüze kadar gelen radikalleþmeleriyle, ister provokasyonla kýþkýrtsýnlar; ister maðdur olduklarýný belirtsinler; Menemen’de kafa kesecek, Sivas’ta insanlarý yakacak; Gar önünde kendilerini patlatýþla yüzleri öldürecek kemikleþme içinde olacaklardý. Dahasý “oh iyi oldu” demekle canilere tezahüratta bulunacaklardý. Çoban ateþleri destekli halk hareketinin mecmuasýný bir birim oluþla %100 olarak ele alalým Bu birimin Kurtuluþ Savaþýna verdiði yüzde yüz destek; kurtuluþ savaþý sonrasý devrim hareketleri içinde her bir devrim için yüzde yüz destek olmayacaktý. Bu da çoklu sentez hareketi içinde en doðal akýþ tarzýydý. Ki bu orana kadrolar da dâhildi. Bu yüzde yüz destek her bir devrim hareketinin yanýnda olan destek, deðildiler. Ama bunlarýn her biri de, tek tek her bir devrime karþý deðildiler. Karþý olduklarý sorunlar nedenle karþý hareketin içinde yer almamalarý nedeniyle de yüzde yüz halk desteði içinde sayýlýrlar. Bunlar destek vermedikleri hareketi savunurken destek verenlerden hiçbir farklarý yoktur. Yüzde yüz bir destek, parçalý hareketlerden oluþur. Çünkü devrim hareketlerini A;B;C;D;E;F… gibi kodlarsak bir A hareketine karþý olan çoban ateþleri; B, C,D,E,F ya da B,C,D,E kodlu her bir hareketleri de, canla baþla destekliyorlardý. Yani kurtuluþtan sonra, bir çoban ateþi cumhuriyete karþý olmuþsa; ayný grup çoban ateþi parlamento açýlýþýna taraftar olmuþtur. Cumhuriyet karþýtý olan çoban ateþi parlamenter sistemde yana oluyordu. Yani muhalefetiyle, icracýsýyla olanlar; süreci ve demokrasiyi sindiriyorlardý. Ýstediðimiz olmadý diye merkezi yönetime düþman olmuyorlardý. Ýþin aslý ve özü buydu. Ýþte yobazlarda olmayan da buydu. Çoban ateþini oluþan destek iki devrim hareketini doðru bulmamýþsa, beþ devrim hareketini de özden savunup, desteklemiþtirler. Kendince yapýcý muhalefete raðmen merkezi yönetimin yanýnda olmuþtur. Yani bir çoban ateþi devrimlerin tümüne karþý deðildir. Bir devrim hareketine muhalifken diðer devrim hareketlerine taraftardýr. Ancak 16 isyanýn erbabý olanlarýn hiç biri, hiç bir devrimin yanýnda olmadýðý gibi yurdun kurtarýlma hareketinin de yanýnda olmamýþlardý. Parlamentonun iþleyiþi de bu örneðimizdeki ile ayný deðil mi? Mecliste görüþülen bir yasa maddesine 200 milletvekili karþý iken; 350 milletvekillide taraftardýr. Yine yasanýn bir maddesine karþý olan milletvekilleri ayný yasanýn bir baþka maddesi için kabul oyu veren 300 kiþinin içinde olmalarý gibidir. Bu türden tavýrlar milletvekilinin milletvekili olmasýna helal getirmediði gibi; çoban ateþlerinin kimi devrim hareketine karþý olmalarýndaki muhaliflik te, onlarýn halk desteði olmalarýna helal getirmez. Bir yemek esnasýnda Mustafa Kemal, Rauf Orbay, Rafet Bele, Ali Fuat Cebesoy, bir aradadýrlar. Bir ara Rauf Orbay; "Kemal " der. "Mecliste herkes senden korkuyor. Bu nedenle þikâyetlerini zaman zaman sana iletmem için bana yapýyorlar der". Mustafa Kemal; "Neden Rauf?" der. "Benden neden korkuyorlar? Þikâyetleri neymiþ?" der. Rauf Bey 'de herkes senin cumhuriyet ilan edeceðini konuþuyorlar. Dahasý senin padiþahý dahi tahtan indirip saltanatý lav edeceðinizi söylüyorlar. Ben de olur mu hiç padiþahýn ekmeðini yemiþ adam hiç böyle bir þey yapar mý? Dedim" der. 'Ekmeðini yemiþ adam mantýðý' toplumsal bir bilinç mantýðý deðildir. Sürece kiþi sel vefayý duygularla bakan mantýktý. O tarz makam sorumluluðu içinde bu tarz mantýk olmamalýydý. Devlete, topluma yararlýðý duyma deðil, kiþiye minnet duyma mantýðýyla bakýp, kiþiyi; devlet, toplum yerine koyan mantýktý. Padiþahýn ekmeðini yemeyen saltanatý kaldýrýr; cumhuriyeti kurar gibi kafanýn esmesine göre bir hareket tarzý olmayý salýk verir ki absürt bir sonuç ortaya çýkar. Ki bu sonuçta insana vahim kuþkularý istifham ettirir. Mustafa Kemal Rafet Bele'ye döner. "Sen ne dersin Rafet?" der. Rafet’te; "Ben de týpký Rauf gibi düþünüyorum. Kemal, böyle bir þey yapmaz diyorum" der. Mustafa Kemal bu kez Ali Fuat'a döner. Sen ne dersin Ali? Der. Ali Fuat’ta; "ben düþünüp, fikrim sonra söyleyeceðim", der. Görülüyor ki Kemal'in kadrodan olan kahraman arkadaþlarý dahi savaþ sonrasýnda Kemal ile ayný yolda deðiller. Mustafa Kemal çoban ateþleri baðlamýnda deðil ama kadrosu baðlamýnda ülküsü yolunda çok kez yalnýzdýr.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |