..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kitaplarla dolu bir oda, ruhlu bir beden gibidir. -Cicero
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Kemal Yavuz Paracýkoðlu




1 Haziran 2012
Ah Safinaz Abla, Ah!  
Bizim Köyün Ayýlarý...

Kemal Yavuz Paracýkoðlu


Sabah yememiþ, içmemiþ, beni aileme ihbar etmiþti. Annem bir telaþ içinde çýkýp geldiðinde henüz uyuyordum. Geldikten sonra öyle bir yaygaraya baþlamýþtý ki, saðýr sultan dahi olsam uykuyu sürdüremezdim; ben de suçüstü olma telaþýyla yataktan fýrlayarak uyandým.


:ABCI:
Ah Safinaz abla, ah!
Sabah yememiþ, içmemiþ, beni aileme ihbar etmiþti. Annem bir telaþ içinde çýkýp geldiðinde henüz uyuyordum. Geldikten sonra öyle bir yaygaraya baþlamýþtý ki, saðýr sultan dahi olsam uykuyu sürdüremezdim; ben de suçüstü olma telaþýyla yataktan fýrlayarak uyandým. Annem, “sen delirmiþ olmalýsýn,” diye baðýrýyordu. “Nasýl yapabilirsin böyle bir þeyi?”
Onun yaygaralarýnýn rahatsýz edici týnlamalarýndan daha çok, Safinaz ablamýn bu ihanetinden muzdariptim. Beni bu kadar ucuza satmýþ olmasýna inanasým gelmiyordu; kendi kendime, sürekli, Safinaz ablam nasýl yapar bunu, diye soruyordum. Annemle didiþecek deðildim. “Safinaz abla, geldiðimi yetiþtirdiðine göre, geliþ sebebimi de söylemiþtir herhalde!” diye çýkýþtým ona. “Oðlunun hapishanede yatmasýndan mutlu mu olacaktýn?”
Annem, “aman, Allah korusun!” diye inlerken,
Safinaz abla, “sen yattýktan sonra, ben sabaha kadar uyuyamadým, ne yapabiliriz, diye düþünmekten. Senin iyiliðin için, en doðru kararý, gene de annen baban verirdi, onlardan kaçarak bir þey hallolmazdý,” diyerek ispiyonculuðunun kendince gerekçesini açýklamaya çalýþýyordu.
Safinaz ablaya deðil de, anneme cevap vermeyi tercih ettim. “Siz korumadýktan sonra, Allah korur mu? Polislerin, beni arayacaklarý ilk ev, sizinki olacaktýr.
Annem gene, “aman, Allah korusun!” diye inledi. “Baban boykota katýldý diye açýða alýndý zaten, bir de senin hapishanelerde yatmana katlanamazdýk.”
Safinaz abla da lafa katýldý. “Sana okul mu yok? Buradaki liseler ne güneye duruyor? Oralarda okuyanlar da insan evladý deðil mi?”
Onun bu pozitif tavýrlarý hiç, ama hiç umurumda deðildi; yanýmda bir deðeri kalmamýþtý. Sadece annemle konuþmayý tercih ediyordum. “Aþaðýdaki imam bozuntusu, babam için müdürlükten atýldý, diyormuþ.”
Annem henüz gelmiþ olmama karþýn bu havadisi nereden almýþ olabileceðimi bir an kavrayamayarak, “sen nereden duydun?” diye sordu.
Elbette ki Safinaz abladan duymuþtum; ama, þimdi onun adýný anmak istemiyordum, küstüm. Annem, onu iþaret eden bakýþlarýmý yakalayýnca haber kaynaðýný anlamýþtý zaten. Sorularýný da Safinaz ablaya yöneltmeye baþladý. “Öyle mi diyormuþ kýz, komþu? O nereden duymuþ?”
“Memleketin baþýnda da, öðretmenlerin baþýnda da onlar yok mu? Duyar elbet…”
“Ben de o kadar dedim, bak Ali, iktidardakiler hep yobaz takýmýndan; bu boykota katýlanlardan intikamlarýný hemen alýrlar, diye… Dinlemedi ki! Boykotun daha birinci gününde müdürlükten elini çektiriverdiler.”
Safinaz abla benimle laflaþmaktan ümidini kesince, annemle, babam için dertleþmeye baþladý. “Açýða aldýklarý için maaþlarýný da ödemezler onun…”
Annem, bu yeni bilgiyle adeta yeni bir þok geçirdi. “Öyle mi? Ödemezler mi?”
“Bir subay akrabam vardý, ondan biliyorum. Görevindeki bir hatasý nedeniyle mahkemeye verildiydi de, mahkeme bitinceye kadar açýða alýnýp maaþý da ödenmediydi.”
Annem feryat etmeye baþladý. “Eyvah! Eyvah! Eyvah!”
“Üzülme kýz! Derdi veren Allah, dermaný da düþünmüþtür.”
“Ýnþallah, inþallah!”
Evin kirasý, mutfak giderleri, harçlýklar, hep babamýn maaþýyla karþýlanýyordu; onun iþsiz ve maaþsýz kalmasý bir aile dramý yaratacak kadar önemli bir konuydu. Bu vesileyle ben arada kaynamýþtým.
“Olmazsa, Seyitgazi’ye, kýzýn yanýna göçersiniz. Ebelerin maþlarý öðretmenlerden aþaðý deðil, kýzýn maaþý geçinmenize yeter de artar bile. Bir ebe akrabam vardý. Kocasý da pratisyen hekimdi. Ayný saðlýk ocaðýnda çalýþýyorlardý. Allah seni inandýrsýn, kazancý kocasýnýnkinin neredeyse iki katýna geliyordu.”
Ebelerin yanlarýnda çalýþtýklarý hekimlerden daha çok kazanýyor olabileceðine anemin aklý basmamýþtý, anlamak için, “neden?” diye sordu.
O sormasa da Safinaz abla nedenini açýklayacaktý zaten. “Dünyaya gelen her çocuk için, çocuðun yakýnlarý bir zarfýn içine koyduklarý bir miktar parayý ebelerin eline tutuþturup teþekkür ederler. Öyle dilenciye Sadaka verir gibi bir kaç lira koymak ayýp karþýlanýr; onun için konulan para on liradan, yirmi liradan aþaðý olmaz. Durumu iyi olanlar, elli lira bile koyar…”
“Çok mu?”
“Türkiye’de doðum oraný yüzde iki… Seyitgazi’nin nüfusu kaç?”
“Esin, köyleriyle beraber on iki bin dediydi…”
“Çarp on iki bini yüzde iki ile… Ýki kere on iki bin yirmi dört bin, sil iki sýfýrýný, iki yüz kýrk… Düþünebiliyor musun? Seyitgazi gibi bir yerde günde iki yüz kýrk çocuk peydah oluyor. Bu iki yüz kýrk çocuktan kaçýnýn doðumunda senin kýz var? Ýkisinde varsa, diyelim ki yirmiþerden kýrk lira, ayda en az bin lira… Aylýðý ne bu kýzýn?”
“Ýki yüz yetmiþ iki, dediydi.”
“Bin lira bi de iki yüz yetmiþ iki lira, eder mi bin iki yüz yetmiþ iki lira? Doktor maaþý ise ya yedi yüz, ya sekiz yüz… Anladýn mý ne dediðimi þimdi?”
Öyle bir þey olsaydý annemin haberi olmaz mýydý? Safinaz abla iþte! Atýyor… Annem de inanmamýþtý zaten. “Yok be komþu! Öyle bir þey olsa Esin söylemez mi?”
Benimkiden sonra, babamýn derdi de güme gitmiþti; þimdi problem ebelerin maaþý olmuþtu.
Safinaz abla niyeti iyice bozmuþtu. Önce benim Ankara’dan kaçýp geldiðimi, sonra babamýn açýða alýnýp maaþsýz kalacaðýný fiþekledikten sonra, þimdi de sýra kýzýn para sakladýðýný fiþeklemeye gelmiþti. “Söylemez, söylemez,” dedi. “Sizden saklý para biriktiriyordur belki!”
Yahu, ben bu Safinaz ablayý hiç böyle bilmezdim. En küçük sýkýntýmda bile baþvurduðum ve verdiði isabetli öðütlerle beni doðru yola sevk etmeye çalýþan o bilge kadýna ne olmuþtu böyle Allah aþkýna! Þu görüntüden sonra, artýk aðzýyla kuþ tutsa, Ankara’dan geliþimi anneme iyi niyetle haber verdiðine beni inandýramazdý. Gözümde öyle ufalývermiþti ki, artýk hayatýmýn bundan sonraki döneminde bir yeri olamazdý.
“Ben Akýn’a bakmaða gidiyorum!” diyerek ansýzýn ayaklandým. Bu ani hareketliliðim ikisini de telaþlandýrdý.
Annemi bu kadar atik olduðunu bilmezdim, ansýzýn karþýma dikilerek gitmeme engel oldu. “Baþlatma Akýn’a, beyazýna! Benimle eve geleceksin!”
“Eve gelirsem, polisler de gelir, elleriyle koymuþlar gibi yakalarlar beni.”
Annem elimden tuttu. “Bir þeycik olmaz. Bu gün ikimiz Seyitgazi’ye gideriz. Baban, neyin ne olduðunu araþtýrýp öðreninceye kadar bir süre orada kalýrsýn.” Elimi öyle sýký kavramýþtý ki, bir türlü çekip alamýyordum.
Bir dostluk barýnaðý sanarak sýðýnmak için geldiðim þu ihbar cürufundan bir an önce çýkýp kurtulmak istiyordum. “Haydi! Gidelim madem ki! Ne olacaksa olsun!”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Balkonlu Ev...
Bizim Köyün Ayýlarý... 2.
Babam…
Madam...
Büyük Öðretmen Boykotu…
Çöpçatan...
Tip Tip Tipsizler…
Anneanne...
Safinaz Abla...
Son Söz...

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Muhittin Amca...
Hempa...
Krallarýn Kraliçesi
Hanýmeli...
Siktiriboktan…
Basgitar...
Nerede O Eski Öðretmenler…
Nil Kraliçesi.
Kur'an Ayetlerinden
Öpücük Tutkusu...

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Part - Time Seviþmeler [Þiir]
Bir "Hiçbir Þey" Olmak [Þiir]
Deliler Bayramý [Þiir]
Nazlý Nazlý Karýlar... [Þiir]
Gülbahar'ým; Can Çiçeðim! [Þiir]
Ýkimiz Ýçin [Þiir]
Hayatým [Þiir]
Halepçe [Þiir]
Senden Önce, Sensiz [Þiir]
Çapkýn Kýz... [Þiir]


Kemal Yavuz Paracýkoðlu kimdir?

Okur yazar, okuduðunu anlar, yazdýðý okunur, emekli büro memurluðundan devþirerek, kendi kendine oldu yazar. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Hiç kimseden etkilenmemiþtir, kendine özgü bir yazý dili kullanýr...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kemal Yavuz Paracýkoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.