..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Edebiyat yaþamýn öncüsüdür, onu öykünmez, ona istediði biçimi verir. -Oscar Wilde
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Kent > Caner Almaz




28 Þubat 2012
Varlýk ve Yokluk  
Caner Almaz
Varlýk ve Yokluk. Ýki zýtlýk, iç içe. Göz önünde.


:ACGJ:
‘Sen beni sevindirdin ya, Allah da seni sevindirsin..’

Kalabalýk. Nereye baksan, ne yana baksan, ne tarafa adým atsan, ayný yöne yüzlerce insan adým atýyor. Bazen korkuyorsun, bazen kaybolmak istiyorsun, bazen de tanýmlayamadýðýn bir çok duygu yanaþýyor yamacýna. Yüzler görüyorsun, sadece akýyorlar etrafýnda. Sesler duyuyorsun, sadece yükseliyorlar göðe doðru. Bir mana vermeye kalkýþýrsan her birine, çýldýrýrsýn. Ýnsanlar, hakikaten, ayný anda bir çok yerde olma çabalarýyla, hayatlarýný tüketiyorlar. Bazen ciddi manada çýldýrasý geliyor insanýn, çýldýrasým geliyor.

En çok yemek satan dükkanlarýn önünde kalabalýklar var, görüyorsun. Sonra da maðazalarýn. Ayakkabý maðazalarý, giyim maðazalarý, taký maðazalarý, bakým ürünleri satan maðazalar, eczaneler, alýþveriþ ve ‘yaþam’ merkezleri. Ýnsanlar sanki bir þeyleri kaçýrmaktan korkarcasýna saldýrýyorlar buralara. Sanki ‘elde etmezse ölecek’ hastalýðýna tutulmuþlar. Ve tüm bu kargaþada, bu koþuþturmacada, satýcýlar, tezgahtarlar, çöpçüler, dilenciler, sokak çocuklarý, tinerciler, ayrýca ekmeklerinin derdinde. Çok büyük bir kargaþa bu, kendi içinde bir zýtlýk içerisinde. Ayný anda hem varlýk hem de yokluðu taþýyor bünyesinde bu sonsuz gibi gelen kalabalýk. Sýkýlýrsýn, bunalýrsýn, yutacakmýþ gibi gelir tüm bu gördüklerin, duyduklarýn, hissettiklerin. Ama oradasýndýr, kurtulamazsýn, çekip kurtaramazsýn zihnini bu meþgul edenlerden.

Belki de en can sýkan tarafý, hiç istemesem bile, biraz önce anlattýðým o hengameyi yaratanlarýn içerisinde oluyor olmamdýr, bilemiyorum. Bir yerlerde bir þeyler yeme telaþýna, giyecek bir þeyler varken yenilerini bulma, alma yani tüketme arayýþýna istemdýþý da olsa katýlýyor olduðumu gördükçe, yaþadýkça, sýkýldýça, fark ettikçe içim buruluyor. Gözlerinizi kapattýðýnýzda görüntüden kaçabilirsiniz ama zihninizdeki düþünce(ler)den asla kaçamazsýnýz. Bu gerçekliði yaþýyorum saatlerdir.

Artýk eþlik ettiðim kýz arkadaþým ve diðer arkadaþýmla dükkanlara girmek istemiyorum. Sýkýlýyorum, sýkýlýrsýnýz bir süre sonra zaten bu tarz þeylerden. Kapýda gözlerimin önünden akýp giden kalabalýðýn sesini dinliyorum. Bir aþaðýya bir yukarýya akýyor insanlar. Takip edemiyorum. Sokak þarkýcýlarý þarkýlarýný söylüyor. Müzik aletlerini çalýyor. Seslerin üzerinde bambaþka müzikal sesler. Müziðin fonunda insan sesleri var. Bambaþka bir sanat eseri gibi duruyor karþýnýzda. Kendinizi ortamdan soyutlayýp, gökyüzüne karýþan bu seslerle uzaklaþýyorum bi nebze de olsa oradan. Bu esnada çýkýyorlar maðazadan, bir baþka maðazaya yürüyoruz. Hava soðuk, ciðerlerden buhar atýlýyor dýþarýya. Bir baþka maðazaya giriyor kýzlar. Yine dýþarýda bekliyorum.

Maðazanýn önünde yaþlý bir amca oturuyor. Üzerinde mont yok, sadece ceket var, eskimiþ, saçaklanmýþ. Kolunda bir kolluk, okumaya çalýþýyorum baþýmý yana çevirip; ‘görme engelliler derneði’. Maðazanýn kapýsýnýn yanýnda bir taþa oturmuþ, dizlerinin üzerinde o güne ait gazeteler. Saate bakýyorum, saat akþam 10’a geliyor. Düþünüyorum, kim alýr bu saatte gazeteyi de bu gariban evine ekmek götürür. Sonra kendimi getiriyorum gözlerimin önüne. Ýþimde bazen yaþadýðým memnuniyetsizlikleri düþünüyorum, etrafýmda gördüðüm, duyduðum insanlarý düþünüyorum. Bu esnada bir kadýn gazete alýyor adamdan. Adam mahçup nasýl teþekkür edeceðini bilemiyor. Kadýn adamýn eline dokunuyor, mutlu oluyor eskimiþ çizgilerle dolu yüzü adamýn. Sokak müzisyeni o esnada klarnetiyle bir aðýt yakýyor sanki, bu adamýn aðýtýný.

Yanýna gidiyorum, oturuyorum taþýnýn yanýna. Fark ediyor beni, ‘Amcacým, nasýlsýn, üþümüyor musun, hava çok soðuk’ diyorum girizgah olarak. ‘Ýyiyim, siz nasýlsýnýz, üþüyorum ama ne yapayým ekmek parasý.’ diyor. Allah’ým nasýl kibar. Kendini beðenmiþ, bir halta yaradýðýna inan fakat güzel ve pahalý ve paralý olmak dýþýnda bir özelliði olmayan insanlarýn ders almasý gerekir amcadan. ’10 dakikadýr seni seyrediyorum amcacým, bi kiþi aldý daha gazete, bitirebiliyor musun gazeteleri gidene kadar?’ diyorum. ‘Bitiremiyorum, bitiremiyorum ama ne yapayým, kimseye el açmýyorum, alanýn gönlünden ne koparsa.’ diye yanýtlýyor. Anlatmaya baþlýyor, ‘ Topkapý’da oturuyorum, bodrum katýna 350 TL veriyorum kira olarak, bazý aylar veremiyorum, denkleþtiremiyorum parayý.’ Yumrular birikiyor boðazda. ‘Bi oðlum var felçli doðuþtan, yatalak. Karým desen 15 senedir hasta, kendine bakamýyor doðru düzgün. Ne yapayým oðlum, dileneyim mi?’ dizindeki gazeteleri düzeltiyor. ‘En güzelini yapýyorsun amcacým, eli ayaðý tutup da çalýþmaya üþenenler var memlekette, çalmýyorsun, etmiyorsun bu yaþýnda dimdik ayaktasýn bak’ diyorum. Sesim titriyor.

Anlatýyor o, ben dinliyorum. Birikiyor yoksulun içinde dert, kimse dinlemiyor çünkü onlarý, yoksul görünce içgüdüsel olarak kaçýyor varlýklý ‘insan’lar. Dinleyeni olmadýðý için de, kendisini dinleyeni bulduðunda anlatma gereksinimi hissediyor. Gazeteleri nereden aldýðýný anlatýyor, otobüse nasýl bindiðini, Topkapý’dan Taksim’e Taksim’den Topkapý’ya nasýl gittiðini anlatýyor tek tek. Gözlerim dolu dolu, elini tutup dinliyorum amcayý. ‘Ben de bi tane alayým amca’ diyorum ‘o kadar sohbetini bölüþtün benimle.’, ‘al birini Hürriyet var Sabah var’ diyor. Birini alýyorum, cebimden çýkarýyorum parayý. Eline tutuþturuyorum. ‘Kaç para bu çocuðum’ diye soruyor, söylüyorum. ‘Bunu bana mý veriyorsun’ diyor, inanamýyor önce. Gönlümden koptu diyorum. ‘Sen ben sevindirdin ya, Allah da seni sevindirsin’ deyince gözümden akan yaþa engel olamýyorum.

Kýzlar çýkýyor maðazadan. Amcayla konuþtuðumu görüyorlar, gülümsüyorlar bana. Onlar gelince vedalaþýyoruz amcayla, öpmek istiyor beni, sarýlýp öpüyorum amcayý. Dönüp bakýyorum, gözlerinin altýný siliyor. Bir yumru daha.

Aðlamak istiyorum cadde boyunca yürürken, Orhan Veli diyor ya bir þiirinde ‘serde erkeklik var, aðlayamam’ diye, o vaziyetteyim. Dolmuþa biniyoruz, o akþam çýkmýyor aklýmdan amca. Ne zaman aklýma gelse oturuyor yumru boðazýma. Günler geçiyor, o yumru hala boðazýmda. Bu yazýyý yazarken yumru alýþýldýk yerinde, o gün tuttuðum göz yaþlarým ise akýyor gidiyor gözlerimden.

Yokluðun acýsýný, varlýk içindeki, görmeden, yaþamadan, hissetmeden bilemez. Hayatýn gidiþatý ve adaleti ve düzeni böyle.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn kent kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Topal Kedi
Varlýk
Yokluk - 3
Varlýk - 3
Varlýk - 2

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Zaman - 1
Yanmak - 2
Unutanlar Bürosu - 1
Eksik - 4
Gölge
Nokta
Eksik - 3
Düþmek
Unutanlar Bürosu - 4
Eksik - 5

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yeni Baþlayanlar Ýçin; Yalnýzlýk [Deneme]
Yeni Baþlayanlar Ýçin; Aþk [Deneme]
Çay - 2 / Sen Gittin ve Herkes Ölmeye Baþladý [Deneme]
Ýtiraflar - 1 [Deneme]
Kesik [Deneme]
Çay - 1 [Deneme]


Caner Almaz kimdir?

Ýçimdeki çok sesliliðin esiri olan kalemimle, çok sesliliðinize hitap ediyorum. Sizi duyuyorum ve sizi anlatýyorum. Ýçinizdeki sizi dinlemelisiniz.

Etkilendiði Yazarlar:
Dostoyevski, Oðuz Atay, Franz Kafka


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Caner Almaz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.