..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kendi görüþlerim var -saðlam görüþler-, yine de her zaman onlara katýlmýyorum. -G. Bush
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > Caner Almaz




18 Mart 2013
Eksik - 3  
Caner Almaz
Es geçtiðimiz insanlar anýsýna.


:AFDA:
Saðýna soluna bakýndý önce þaþkýnlýk içerisindeyken. Saðýndaki masada önündeki daktiloda bir þeyleri hararetle yetiþtirmeye çalýþýrcasýna yazan tanýmadýðý bir kadýn vardý. Kadýn bir an baþýný kaldýrdý, Salih’le göz göze geldiler, çok kýsa sürdü bu an. Sonra tekrar önündeki yazý makinesine odaklandý, yazmaya devam etti. Solunda ise, Ant vardý Salih’in. O da saðýndaki kadýn gibi önündeki daktiloda bir þeyler yazýyordu telaþla. Þaþkýnlýðýnýn seviyesi giderek artýyordu. Neler olduðunu çözmeye çalýþýyor, buraya nasýl ve ne zaman geldiðini hatýrlamaya çalýþýrken, yanaðýndan aþaðýya akan yaþlarý henüz fark ediyordu Salih. Elinin tersiyle sildi yanaklarýný. Gözlerini ovuþturdu. Ayaða kalktý, nerede olduðunu anlamaya çalýþýrcasýna etrafýna daha geniþ bir açýdan bakmaya çalýþtý. Yüzlerce, binlerce insanýn önündeki daktilo ile bir þeyler yazdýðý ama kimsenin konuþmadýðý, sadece makinelerden gelen sesle inleyen bir yerdeydi. Adeta bir rüyada, bir hayalin bir düþün ortasýndaydý. Lakin olanlar o kadar gerçekti ki, bunun bir hayal ya da rüya olduðunu kanýtlayacak bir durum söz konusu deðildi. Oldukça gerçekti her þey. Ant’a seslendi;

‘Ant! Ant! Neresi burasý, ne yapýyorsun, ne yazýyorsun öyle! Evden niye haber vermeden çýktýn?’

Cevap vermedi Ant. Yazýsýný bölmedi. Göz ucuyla bi an baktý sadece, sonra yazýya geri döndü. Kafasý iyice karýþýyordu Salih’in. Neredeydi? Kimdi bu insanlar ve niye bu kadar telaþla bir þeyler yazýyorlardý? Buraya nasýl gelmiþti ve bu geliþi neden hatýrlamýyordu?

Tüm bu sorularýn iþgaline uðraþýþken zihni, yanýnda beliren adamý fark edince ürktü. Sandalyeye doðru istemsizce yaslanýverdi. Gayet düzgün giyimli, kapalý mekanda olmasýna raðmen gözlükleri olan ve oldukça ciddi bir adamdý bu. Elinde bir dosya tutuyordu. Dosyanýn kapaðýný açtý, ilk sayfaya uzun uzun baktý. Sonra o sayfayý geçip ikinci sayfada bir takým yerlere bir þeyler karaladý, diðer kalan sayfalarý ise hýzlý hýzlý gözden geçirip bir þeylerin eksik olup olmadýðýný gözden geçirdi. Dosyanýn kapaðýný kapatýp, masaya koydu. Dosyanýn üzerinde Salih’in fotoðrafý, ismi-soy ismi, yaþý, doðum tarihi ve buna benzer bir çok kiþisel bilgi yer alýyordu. Salih saþkýnlýkla dolu bakýþlarýný gezdirdi dosyada. Kapaðýný açtý. Kýsa bir özgeçmiþ onu karþýladý. Hayretler içerisinde bu sayfayý da okudu. Ýþi, yaþadýðý yer, en yakýn arkadaþlarýna dair bilgiler, ailesi ile alakalý bir çok þey, içinde bulunduðu ruhsal hal. Panikledi birden. Bir gizli servis tarafýndan mý kaçýrýlmýþtý yoksa? Ne demek oluyordu tüm bunlar? Ýçindekilere bir cevap alabilmek için dosyayý masaya koyan adama bunlarý sormak istedi, baþýný kaldýrdý, adamýn gitmiþ olduðunu fark etti o an. Usul usul yayýlan bir telaþ hissetti içinde. Hem merak, hem korku, hem de önüne geçilemeyen bilinmezlikten kaynaklý bir iç sýkýntýsý. Sayfayý çevirdi. Soru cevap þeklinde bir açýklama metni gördü. Okumaya koyuldu;

“ ‘- Burasý neresidir, amacý ve niyeti nedir?’

Cevap: Burasý, gerçek hayatta çözüm konusunda kilitli kalanlarýn; yani yolsuzlarýn, hastalarýn, aðýr depresiflerin, ayyaþlarýn, intihara meyillilerin, suskunlarýn, varolmayanlarýn, tutunamayanlarýn, yokolamayanlarýn, ait olamayanlarýn, düþmekten yorulanlarýn ve düþünmekten uyuyamayanlarýn, hayatlarýna yön verebilmeleri için, kendi elleriyle nasýl yaþamak istediklerini tasarlayabilecekleri, bunu da yazacaklarý öyküyle ortaya koyduklarý bir yön verme bürosu. Ýsmi, ‘Varolma Lokali’. Buradaki amaç, yukarýda bahsedilenlere ve daha fazlasýna hayatlarýnda ellerine hiç geçmeyen þansý sunmak baþka bir deyiþle bu kiþilere hiçbir zaman yaþamda anlaþýlmadýklarý konularda kendilerini ifade etmelerini saðlayan bir ortam yaratmak. Bunu da kelimelerle mümkün kýlmak. Böylelikle bu kiþiler için hayatý daha yaþanýlabilir kýlmak.

‘- Buraya bu kiþiler nasýl geldiler, ne zaman gerçek yaþamlarýna dönecekler?’

Cevap: Buraya bu kiþiler, kendi istekleri dahilinde, içinde bulunduklarý duruma isyan ettikleri esnada ortama aracýlýk saðlayabilen ufacýk bir þey sayesinde geldiler. Bu ufacýk þey, bazen bir þarký, bazen bir düðme kopuþu, bazen bir saç tokasý, bazen bir kitap, bazen bir þiir, bazen bir koku, bazen bir yaprak sesi oldu. Yani insan hafýzasýný canlandýrabilen her þey. Buradan geriye dönüþ, kiþilerin kendi yazdýklarý öyküye kendilerini inandýrdýklarý zaman gerçekleþecektir.

‘- Yazýlan öyküleri kim deðerlendirecek? Gerçek hayatta uygulanabilirliðine kim karar verecek?’

Cevap: Burada karar mercii þahsýn kendi özgür iradesi ve karar verme yetisidir. Yazýlanlarýn gerçekle ilintisi, uygulanabilirlik derecesi ve anlatýlana inanma payý özgür iradece deðerlendirilir, iradenin vereceði karar neticesinde de kiþi kendi hayatýna yazdýklarý doðrultusunda devam etmek için gerçek hayata geriye döner.

‘- Nasýl olacak peki þimdi?’

Cevap: Zaman geçiyor, her geçen an, hayat tükeniyor. Bu yüzden bir an önce yazmaya baþlamalý, tükenmemeli hiçbir þey. Daktilo hazýr, kaðýt hazýr. Baþlamalý, derhal baþlamalý! Kaybolan anlarý yaratmalý, yiten hayatlarý anmalý, yürünecek yollarý belirlemeli, üstelik bahar da gelmiþ iþte, topraða tohumlarý ekmeli, yol kenarlarýndan papatyalarý toplamalý, karþýdan karþýya geçerken yaþlýlara yardým etmeli, bulutlara sahip çýkmalý, yaðmurdan kaçmamalý, þairlere ve çay evlerine özen göstermeli, unutulmuþ binalarý hatýrlamalý. Tüm bunlara, baþlamalý bir an önce baþlamalý!”

Neye uðradýðýný þaþýrmýþtý Salih. Gerçekliði sorgulama noktasýndaydý artýk. Daktilolardan yükselen sesi dinledi bir süre. Baþýný ellerinin arasýna, dirseklerini de masaya koydu. Hareketsiz bekledi öylece. Ýçinden bir ses inanmasý gerektiðini söylüyordu bu önündeki dosyaya ve etrafýndaki insanlara. Bir tarafý da nasýl bir saçmalýk içerisinde yer aldýðýný, neden þimdiye kadar bir þekilde buraya gelmediðini, ne oldu da þu an burada bulunduðunu ne yaparsa yapsýn hiçbir þeyin hayatýnda istediði gibi yönlendirilemeyeceðini haykýrýyordu. Ýçindeki kendileri, birbirini yemeye baþlamýþtý. Ne zaman bir þeyler konusunda kararsýz kalsa hep böyle olurdu zaten, içinde saklanan kendi suretleri saklandýklarý yerden koþar adým yaklaþýr, her biri kendi görüþünü baðýrarak dile getirir, zihninde oluþan bu çok seslilik kendisini yorar ve bu çok sesli halleri nedeniyle de hiçbir zaman istediði kararý veya hareketi ya da yolu seçemezdi. Yine öyle olacakmýþ gibi hissetti. Derin derin nefes aldý, sakinleþmeye çalýþýyordu. Masanýn üzerinde duran beyaz kaðýtlara baktý, sonra daktiloyu seyretti. Uzun zamandýr yazmadýðýný getirdi aklýna. Anafor derdi arkadaþlarý ona, yazdýðý yazýlarda ve konuþtuðu zaman kullandýðý kelimeler nedeniyle arkadaþlarý ona bu lakabý yapýþtýrmýþtý. Garip bir haz alýyordu bu lakaptan Salih. Hoþuna gidiyordu. Yazmaya karar verdi. Eli beyaz kaðýda gitti, kaðýdýn serinliði hoþuna gitmiþti. Yavaþça yerleþtirdi kaðýdý daktiloya. Gözlerini kapattý, düþündü. Kendisini yaþamaya ikna edeceði bir öykü kurguladý. Hayýr, kurgu olmamalýydý. Gerçekleþebilecek her detayý göz önüne koyup, hayatýný þekillenidrmeli, buna göre de yazdýðý öykünün baþ kahramaný olmalýydý hayatýnda. Ýyice tarttý duygularýný. Çevresini düþündü. Ailesini, arkadaþlarýný, iþini, komþularýný. Çok narin bir berraklýk dolandý içinde. Aklý parýldýyordu adeta. Hiç böyle hissetmemiþti kendisini. Sanki biraz sonra yazacaðý öykü, yazdýðý en güzel öykü olacaktý. Yazmaya baþladý;

TAMAM

“Uyandý. Gözlerini ovuþtururken içinde saatine bakma gereksinimi hissetmiyordu, çünkü o günü kendisine ayýrmýþtý. Saatle programlayarak gününün ilk saniyelerini çirkinleþtiremezdi. Yataðýndan uyuþuk hareketlerle kalktý, ayaklarýna terliklerini geçirdi. Perdeyi çekti. Ýçeriye güneþ doldu aniden, güneþle kucaklaþtý ve içinde filizlenen bahar sýcaklýðýný hissetti. Elini yüzünü yýkadý banyoya geçip, odasýna döndü kapýdan girer girmez koþarak yataðýna geriye attý kendisini, yatakta bir iki kez sekti bir futbol topu gibi. Bu duyguyu seviyordu, yeniden baþlamýþlýk duygusu.

Kahvaltýsýný hazýrladý güzelce, tek baþýna oyalanarak kahvaltýsýný yaptý. Müzikçalara en sevdiði albümü koydu, Travis dolduruyordu odadaki boþluðu. Kahvaltýdan sonra, evi düzenledi, biraz temizlik yaptý. Odasýna dönüp kitaplýðýný düzenledi, çalýþma masasýna çekidüzen verdi. O’nun fotoðraflarýný topladý sonra. Çekmecelerdeki ona ait ne varsa çýkardý. Bir kutu buldu geniþçe, hepsini onun içine dizmeye baþladý. Ne çok þey yazmýþtý O. Yazmayý ne çok severlerdi baþ baþayken. Onun hediye ettiði ne varsa çýkardý yerlerinden. Kitaplarý, cd’leri, ayraçlarý, kartpostallarý, mektuplarý, tokalarý, papatyalarý, sinema ve tiyatro ve þehirler arasý otobüs ve tren ve lunapark biletleri, not defterleri, bileklikleri, kolyeleri, diþ fýrçasýný, ayakkabýlarý, tiþörtleri, kazaklarý, çoraplarý, hatta umutlarý hatta hayallari hatta geçmiþi hatta geleceði hatta o aný çýkardý, koydu masanýn üzerindeki kutuya. Özenle yerleþtirdi biriken þeyleri. Yerleþtirirken öptü, bazýlarýný kokladý. Sonra koku hafýzasýný söktü aklýndan, onu da koydu içine kutunun. Kutu þiþti, kutu kabardý, kutu aðladý. Aðlýyordu kutu, gözlerini silmeden akýtýyordu içinin sýkýntýsýný. Adam topluyor da topluyordu hala, ne çok þey vardý O’na dair içinde ve dýþýnda ve her yerde. Toplaya toplaya bitmiyordu, sile sile tükenmiyordu. Durdu odanýn içinde, kendi etrafýnda döndü, ne kalmýþ olabilir diye düþündü. Ruhunu kurcaladý. Düþünceleri koydu, yazýlacak yazýlarý koydu, kurulacak hayalleri ve yapýlacak iþleri ve onunla alakalý eksik her yanýný koydu. Onunla alakalý tamam tüm duygularýný da söktü. Ýçine iþlemiþliðini söktü. Önce sarýldý ona, sonra güzelce kutuya koydu. Adýmladý odayý, geride kalan adýmlarý topladý, yürünen yollarý kazýdý yer yüzünden, gidilen yerleri yýktý daðýttý, Ýstanbul’un adýný deðiþtirip, Ýstanbul’un adýný koydu kutuya. Biraz gözyaþý koydu, biraz gülümseme, huzur koydu, kavga sýðýþtýrdý, þarký koydu türkü daha çok. Banklarý söktü, otobüs duraklarýný yýktý, kaldýrýmlarla kavga etti ama onlara kýyamadý, koymadý kutuya. Derin bir iç çekti, güzelce ütüledi onu koydu kutuya. Acý bir ah çekti, ondan vazgeçti, aðlayan kutuya yaslandý, sigarasý onunla kaldý. Açmaya cesareti yoktu kutuyu bir daha kapatamayacaðýndan korkuyordu, açmadý bu yüzden, bir sigara çekti paketten. Yaktý, içine gerçeði doldurdu. O artýk yoktu.

Giyindi özenerek. Odaya baktý, sabah derli topluyken þu an bir savaþ alanýný andýrýyordu. Kolay deðildi, bir vazgeçiþe þahit olmuþtu bahar serinliðiyle dolmuþ oda. Olduðu yerde durdu, telefonunu arandý. Yataðýn üzerinde duruyordu, aldý eline. Annesini aradý, halini hatrýný sordu. Sonra babasýný aradý, ona fazladan seni seviyorum dedi, bayadýr yapmayý planlýyordu. Babasý þaþýrdý, sesi titredi. Akþam bize gelsene dedi babasý, tavla oynarýz. Tamam dedi, önce iþim var biraz, halleder gelirim. Kapattý telefonu cebine yerleþtirdi. Odayý kabaca toparladý, aynada kendine baktý. Gülümsedi þiþ gözaltlarýna, saçlarýný selam verdi. Koskoca kutuyu kucakladý, içine kutunun aðýrlýðý çöktü o an, aðýr geliyordu kutu. Kapýya yürüdü, zarzor açabildi. Asansörden indi aþaðýya, dýþarýda oynayan çocuklar açtý kapýsýný, onlara gülücük daðýttý. Taksi duraðýna doðru yürüdü, yer ayaðýnýn altýndan kaydý gitti. Arka koltuða attý geçmiþi, öne oturdu, Moda dedi þoföre. Moda olmayan sýradan bir muhabbete giriþtiler. Havalar da dalgalý bulutluydu. Yollarýn hali de tuzlu. Ne olacaktý bu ülkenin hali? Alýp baþý gitmeli ama gidemezsin iþte kardeþim bu vatan hepimizindi!

Ýndi taksiden, þoföre dikkat et abi kendine dedi, sýkma canýný. Kutuyu aldý arka koltuktan, el salladý uzaklaþan taksiye, þoför de korna çaldý ona cevaben. Kutu kucakta yürüdü çimenler üzerinde bir süre. Denizi kokladý, bulutlara gülümsedi, adalara göz kýrptý. Kediler dolandý ayaklarýnda, onlarla þakalaþtý keyifli keyifli. Sonra çýktý aniden kayalarýn üzerine, kayalarda yürüdü sekerek. Bir þey aklýna gelmiþ gibi durdu bir kayanýn üstünde, yapmasý gereken bir þeyi hatýrladý bu keyifli yürüþün arasýnda. Kucaðýndaki kutuyu attý ellerinden bir kayaya. Kutunun hüznü, denize ve göðe ve çimene ve kedilere ve maviye ve sahile bulaþtý çarçabuk. Masmavi oldu dünya, masmaviydi kelimeler. Çýkardý cebinden sigarasýný, mavi bir duman çekiyordu caný. Bazen olur, bazen hiç alýþýk olmadýðýnýz bir þeyleri isterdi canýnýz. Yaktý sigarayý aceleyle, aðlamasýna bir bahane buldu böylelikle. Yaktý ciðerini sigara tezelden, gözleri hazýrdý vedaya, düþündü, bedavaydý vedalar. Yere çöktü kutunun baþýna. Yaktý kutuyu ucundan, tutuþtu kaybedilmeye hazýr tüm hatýralar. Aðladý sigara parmaklarýnda o an, kutuya eþlik etti. Bir þiir yazmalý dedi içinden, bir mavi en güzel þiire yakýþýrdý çünkü. Kurtuldu tüm hatýrlardan böylelikle dünya masmaviyken gözlerinde. Þimdi þiir kendisiydi, þaire yoktu hacet. Bir yangýný arkasýnda býraktý, göðe yükseliyordu çýðlýklarý arkasýnda siyah siyah. Dönüp bakmadý, yürüdü, yürüdü.

Tamamým ben, dedi, evi aradý. Bir þey lazým mýydý, mesela raký? Babasý al dedi¸içmiyorlardý bayadýr karþýlýklý.”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn beklenmedik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Zaman - 1
Yanmak - 2
Eksik - 4
Gölge
Düþmek
Eksik - 5
Yokluk - 2
Yudum
Düþmek - 3
Eksik - 2

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Unutanlar Bürosu - 1
Topal Kedi
Varlýk
Nokta
Yokluk - 3
Unutanlar Bürosu - 4
Cino ve Binalar
Çizgi
Varlýk - 3
Unutanlar Bürosu - 3

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yeni Baþlayanlar Ýçin; Yalnýzlýk [Deneme]
Yeni Baþlayanlar Ýçin; Aþk [Deneme]
Çay - 2 / Sen Gittin ve Herkes Ölmeye Baþladý [Deneme]
Ýtiraflar - 1 [Deneme]
Kesik [Deneme]
Çay - 1 [Deneme]


Caner Almaz kimdir?

Ýçimdeki çok sesliliðin esiri olan kalemimle, çok sesliliðinize hitap ediyorum. Sizi duyuyorum ve sizi anlatýyorum. Ýçinizdeki sizi dinlemelisiniz.

Etkilendiði Yazarlar:
Dostoyevski, Oðuz Atay, Franz Kafka


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Caner Almaz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.