Hacý Nusret semt ahalisi içinde en sevilenlerden, dindar, yardýmsever, örnek insanlarýndan birisi olarak gönüller de taht kuran özel bir insandý. Bir vakýftan satýn aldýðý iki katlý eski bina onun maneviyata olan düþkünlüðünün bir iþareti olmuþtu. Üstelik binanýn bitiþiðinde duran bir ermiþin yatýrý da bu maneviyatý adeta perçinledi.. Birçok kiþi onu kutlamak için sýraya giriyordu. Aslýnda insanlarýn gündüz vakti bol bol dua ettiði, sevdiði bu yatýr geceleri adeta bir korku filmi sahnesini andýrýyordu. Geceleri terk edilmiþ ýssýz bir yer olurdu burasý. Belki de korkunun bir etkisi vardý. Üstelik o yüzden olacakki bu evin yýllardýr hiçbir alýcýsý, taliplisi çýkmamýþtý. Bu yüzden fiyatý da oldukça düþüktü. Gösterdiði bu cesaretin yanýnda yatýrýn bakýmýyla ilgilenmesi çevrede daha çok takdir edilmiþti. Yatýra hemen her gün su döker, çiçek diker, hava karardý mý yatýrýn baþýna mumlar dikerek ilgilenirdi. Yapmýþ olduðu bu ilgi, alaka yüzünden yatýra dua etmeye gelenler Hacý Nusret’e de hem dua hemde teþekkür ederken onu takdir ederdi.Eðer biraz hýrsý olsaydý bu çevreden çýkan ilk milletvekili, yahut belediye baþkaný olurdu. Ama bu giriþimi bile onu farkýnda olmadan bir belanýn içine sürüklüyordu.

Evi satýn aldýktan bir süre sonra dua edenler yatýrýn az bir mesafe ile evden ayrýldýðýný fark etti. Önceleri binanýn yýkýlacaðý söylendi. Söylentiler birbirini takip etti. Kimileri gece karanlýðýnda beyazlar giymiþ ak sakallý bir ihtiyarý gördüðünü söylediðinde mahalle sakinleri iyice bir paniðe kapýldý. Hemen herkes bir þeyler söylüyordu. Bazýlarý bu olayýn kýyametin bir habercisi olduðunu iddia ederken, kimileri artýk yatýrýn ayaða kalkma zamanýnýn geldiðini tartýþmaya baþlamýþtý. Bu dedikodular yüzünden hava kararýr kararmaz insanlarýn büyük çoðunluðu eve kapanýyordu. Kahvelerde oturan bitirimler, kumarbazlar, içkiciler ise bu söylentilere kahkahalarla gülüyordu. Hacý Nusret de bir anlam verememiþti. Hemen kendi camiasýndan bazý hocalar getirtip inceletmiþti. Ama hiç kimse binadan ayrýlan yarým metrelik mesafeye bir cevap bulamýyordu. Çok geçmeden konu kapanacaktý. Ýnsanlarýn da Hacý Nusret’in de günlük yaþamý baþlamýþtý. Aylar sonra bir gün dua edenlerden biri çýðlýk atana kadar. Yarým metrelik mesafe bir metre olmuþtu. Haber mahallede adeta bir bomba etkisi yaptý.

Yaþlý insanlarýn korku içersinde aðlamasý bir yana, küçük çocuklarýn bile artýk yatýrýn önünden kaçarcasýna geçmeleri, dua etmeye gelenlerin feryatlarý bir tarafa yine geceleri insanlarýn eve kapanma zamaný baþlamýþtý. Hacý Nusret de çaðýrdýðý hocalarýn yetersiz kalmasý nedeni, ile Anadolu’dan bazý derviþleri, ulemalarý yardýma çaðýrdý. Söylentilere göre yine beyaz çarþaflý, ak sakallý bir ihtiyarýn gece yarýlarý sokaklarda dolaþýyordu ve, evlerin önünde kapýlarý bacalarý kontrol ediyordu...Söylentiler tüm hýzýyla tekrar kulaktan kulaða yayýldý. Bu yatýrýn amacý ve niyeti neydi? Kimlerden niçin, neden rahatsýzdý, neler oluyordu? Mahallede aylarca yýllarca süren dedikodular, haberler, birbirini takip etti. Yýllar geçiyordu.Mahalle sakinlerinin birçoðu evlerini satýp ya da müteahhitlere kat karþýlýðý verip son sürat buradan uzaklaþýyordu. Parayý bulanlarýn çoðunluðu Ýstanbul’un daha elit semtlerine yayýlýrken, yatýrýn ziyaretçileri de haliyle azalmýþtý. Eski haberler de unutulmuþtu.

Alkolik taksi þoförlerinden birisi semt birahanesinden içeri girip yeni bir haber getirene kadar. Kelle paça vaziyette içeri giren sarhoþ bitirim þoför dehþet içersinde diðer masalara anlatýyordu. Söylediðine göre kýyak vaziyette evine giderken yýllardýr iþediði o elektrik direðine küçük abdestini yaparken fark ediyordu , bir yatýra iþediðini. Meyhanedeki ateist berduþlar dahi inanmak zorunda kalýyordu. Çünkü bu haberi getiren en yakýn dostlarýndan biriydi. Ayný anda iki üç masa birden içkileri býrakýp elektrik direðine koþunca haberin doðru olduðu ortaya çýktý. Hacý Nusret’in evinden ayrýlan yatýr on metrelik mesafede ki elektrik direðine komþu olmuþtu.Sahneyi gören gözler fýrlýyordu.. Ýlk haberden bu yana geçen seneler de yatýrýn aldýðý mesafelik yol on metreyi bulmuþtu. Sarhoþlarýn güya þaka yollu takýlmalarýna göre yatýrýn Hacý Nusret’ten nefret ettiði için ondan kaçtýðý gibi espriler mahalleye yayýlýnca bunlara kýzan Hacý Nusret bu defa Eyüp belediyesi fen iþlerine gidip müracaat etti. Ertesi gün belediyeden gelen teknik ekipler kýsa bir incelemeden sonra hazýrladýðý rapora göre yatýrýn toprak kaymasý sonucu oralara kadar sürüklendiði ortaya çýktý.

Hemen herkes rahat bir nefes alýyordu. Yatýrla ilgili söylentilerde artýk kapandý. Birkaç yýl sonra ise yatýr elektrik direðini biraz daha geçince de hiç kimse umursamadý. Bir süre sonra yatýr tam sokak köþesinde yer alýnca artýk ahali ilgilenmiyordu. Çok geçmeden insanlar birbirine þaþkýnlýkla ve merakla soruyordu “Yatýrý gören biri var mýydý?” Çünkü yatýr tamamen ortalýktan yok olmuþtu. Neden acaba? Bazýlarý sabahýn bir körü belediye yol ekibinin gelip yatýrý ortadan kaldýrdýðýný söylüyordu. Birkaç yýl sonra ise Hacý Nusret’in eski evinin önünde buldozerler belirince mahalle sakinlerinden eski yaþlýlardan bazýlarýnýn gözünden yaþlar belirdi. Ýnsanlar iki tarihi yapýnýn o sokaktan yok olmasý burukluðunu yaþýyordu ister istemez. Boydan boya dikilen modern iki blok sokaða yerleþince oralara da baþka ilçelerden insan yýðýnlarý taþýnýnca hikaye artýk eski anýlarda yer almýþtý.

Bir gün ayný taksi þoförü yine sarhoþ vaziyette meyhaneden içeri koþar adým girince insanlar oturduðu yerden yine fýrlýyordu... Yine neler oluyordu? Taksi þoförü patlamýþ gözlerle heyecan içerisinde anlatýyordu: O yatýrýn yirmi yýldan beri hemen her gün santim santim uzaklaþmasýna neden olan þeyin ismi Hacý Nusretti . Evi aldýðý günden beri o hemen her gece elinde kazma kürekle sessizce çalýþarak, sinsice bir planla hiç kimseye görünmeden yatýrý taþýyordu . Yatýr nedeniyle inþaat izni verilmeyen o yeri çok ucuz bir meblað ile alan Hacý Nusret þimdi trilyonlar ile oynuyordu. Hacý Nusretin iki katlý evine onlarca daire verilmiþti. Þimdilerde Ayvalýk’taki villasýnda yaþýyordu Hacý Nusret.

Taksi þoförüne haberi veren ise yýllar boyu her gece korku içerisinde þarabýný çekerken Hacý Nusreti izleyen mahallenin en berbat þarapçýsý Yandým Salihti. Oturduðu bodrum katý yatýrýn tam karþýnda yer alýyordu. Yürüyen yatýrýn yolculuðunda Hacý Nusret sus payý olarak Yandým Salihi yýllarca yemlemiþti.