"...öyküyü yazan bilge, beþinci ya da altýncý göbekten kral torunu olduðumu ortaya çýkaracak þekilde belirleyebilir soyumu." -Cervantes, Don Quijote |
|
||||||||||
|
Sonra birgün o gecekonduya bir televizyon girdi. O televizyon sayesinde yabancý dizileri filmleri ve sürekli küfür edilen gavurlarýn yaþamlarýný görme þansým oldu.Çevremde yaþayan insanlar ile o gavurlarýn sosyal yaþantýlarýný,giyim kuþamlarýný kýyasladým.Daha çocukluk günlerimde o insanlarýn arasýnda olmak için hayaler kurardým.Kadýný ,erkeði ile o yaþamýn güzeliðinin farkýna varmýþtým.Yetmiþli yýllarýn ortalarýnda arabeskin , yeþilçam filmlerinin, sað sol çatýþmalarýn arasýnda gavurlarýn giydiði bir kot pantolon giyme hayalim vardý.O dönemde kot pantolonlar yoktu ve yasaktý.Kapalýçarþý da bazý dükkanlar da el altýndan satýlýyordu.Biriktirdiðim para ile babama yalvar yakar bir tane aldýrabilmiþtim. Bana hiç kimse o gavurlarýn giyimlerini yaþamýný methetmemiþti, bilakis onlara sürekli küfür edilirdi.Kilise çanlarý bir yana ahlaksýzlýklarý,sapýklýklarý anlatýlýyordu. Ama o çocuk aklýmla kýyasladýgým da anlatýlan þeylerde bir sorun olduðunu hissediyordum. Çünkü çevremde ki insanlarýn yaþamda ki ilkelliðini öfkesini, barbarlýðýný görüyordum birde o gavurlarý televizyon ekranýnda.Yazlýk sinemalarda yerli filmleri zorunlu seyrediyordum. Köy filmlerinin o yaþamý, vahþeti beni ürkütüyordu, midemi bulandýrýyordu. Hayatýmýn en büyük þanszýlýðýný ise belki rüyalarýmda bile göremiyeceðim bir hayatý o yere ulaþma fýrsatýný babamýn yapmýþ olduðu hata nedeni ile kaçýrýyordum.Göreceðim o güzel rüya ile göreceðim o kabusun kararýný babam verecekti... O günden beri babamý hiç affetmedim.Babam o yýllarda Sirkecide bir lokantada aþçýlýk yapýyordu.Sirkeci o zamanlar otomotiv yedek parça satýþ merkeziydi. Lokanta müþterileri de o firmalarada çalýþan insanlardý. Bir gün babamýn yanýna giden þef garson bir müþterinin masaya çaðýrdýðýný söyleyince babam telaþla kepçeyi býrakýr býrakmaz müþterinin masasýna gidiyor. Önemli bir firmanýn patronu ve misafiri o masada yemek yiyormuþ.Patronun müþterisi bir Ýngilizmiþ. Ýngiltere de bir þirketin genel müdürü olan Ýngiliz babama bir teklif de bulunmuþ. Londra da bir malikanesinin olduðunu mutfaðýnda Çinli, Meksikalý aþçýlarýn çalýþtýðýný ancak Türk mutfaðý içinde bir aþçýya ihtiyacý olduðunu ve yaptýðý yemekleri çok beðendiðini eðer isterse iyi bir ücretle iþe alabileceðini söylemiþ. Babam bu teklife çok þaþýrmýþ tereddüt etmiþ. Üç çocuðu olduðunu söyleyince Ýngiliz de ona bir hafta sonra özel uçaðý ile Londra ya döneceðini bu süre içerisinde pasaport çýkarmasýný annem ile babamý da beraberinde götürebileceðini ancak çocuklarý bir yýl sonra aldýrabileceðini belirtmiþ. Babamýn annemle o yýkýk gecekondu da, geceleri bir hafta boyu süren tartýþmalarýný hiç unutmuyorum.Yorganýn içinde dua ediyordum kabul etsin diye... Annemin ýsrarýna raðmen korkak babam Ýngiltereye gitmeye cesaret edemedi ve teklifi reddetti. Ýngiliz üstelik bir Lord imiþ. Böylelikle biz üç kardeþ o Lordun malikanesinde yaþamý kaçýrmýþ olduk. Ama onun yerine yeni taþýndýðýmýz Eyüp ilçesin de yeni bir sefalet, üstelik dehþet yaþama kavuþmuþ olduk. Her Allahýn günü Anadolunun dört bir yanýndan kaçan vahþi köylüler kamyonlarla, eþyalarla komþumuz olmaya geliyordu.Açlýktan çýldýran cahiller, medeniyete karnýný doyurmaya geliyordu ardý ardýna. Ben ise Ýstanbul da üstelik dönemin elit semtlerinden biri sayýlan Fatih ilçesinden bu sürüye katýlmýþtým... Yozgatlý, Sivaslý, Siirtli, Laz, Kürt, Çingene, Arap arkadaþlarým ile tanýþma zamaný gelmiþti. Çöplükteki savaþlarýmýz içerisinde psikopat polislerin, bekçilerin, askerlerin arasýnda Avrupa hayalime ve yaþantýsýna ara vermiþtim. Bir gün on dört yaþýnda iken yaþýtým olan arkadaþlarýmýz ile polis merkezinin karanlýk bodrum katýnda, çýðlýklar, feryatlarla elektrik iþkencesini tanýdýk.Sokaklarda caddelerde yürürken devriye gezen askerlerden sýrtýma inen dipçiklerin, postallarýn acýsýný tattým.Bir gün ilk kýz arkadaþýmý tanýdým...Yetmiþ yaþýndaki bir teyze bana gülümsüyordu.Dört arkadaþým ile sýrasý ile onu becermiþtik.Kýz arkadaþýmýz çýðlýk atýyordu. Sayýsýz kiþiyi soymamýz bir yana sayýsýný hatýrlamadýðýmýz kadar insaný býçaklarýmýzla doðradýðýmýz günler baþlýyordu..Sakallý, býyýklý çoluk çocuk sahibi koca adamlarýn önümüzde diz çöküp hüngür hüngür aðlayýp af dilemeleri de bir gün oldu...Bizi geceyarýsý sokakta gören gece bekçilerinin koþar adým karakollara sýðýnmasý diðer günlerdi. Alýþkanlýktan olacakki adam bulamadýðýmýz boþ geçen bir günün sonunda aramýzdan birini seçerek o arkadaþýmýzýn diþlerini önüne dökmenin sýrasýnýn geldiði bir günde oldu.Bir gün en yakýn arkadaþýmýn anasýný beceriyordum...Emekli pavyon kadýný iyi bir çocuk seviciydi. Bir gün eve geldiðim de annem feryat, figan ediyordu. Üstümden aðzýmdan haftalardýr yayýlan tiner kokusunun nereden geldiðini soruyordu. Bir gün geldiðimde suratýmdaki izlerin ellerimdeki kanýn elbiselerimde ki kurumuþ kan lekelerinin niçin neden olduðunu aylardýr neler yaptýðýmý soruyordu. Bir gün Bayrampaþa cezaevinin ziyaret kabinin de aðlýyordu. Mahkum elbiselerinin içinde týraþ edilmiþ dazlak kafamla ona bakýyordum. Ýç çamaþýrýmdaki bitlerin niçin azalmadýðýný soruyordu aðlarken. Bir gün o ziyaret kabinin de babamýn bir çocuktan beter aðladýðýný gördüm bana bakarken. Onu susturmak için yalvarmýþtým aðlama diye.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Þenol Durmuþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |