..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþam baþlangýcý olmayan bir yolculuktur. -Victor Hugo
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Anýlar > Ayþe Kaya




6 Kasým 2010
Aný Kolleksiyonum (Ýstanbul)  
Ayþe Kaya
Üçüncü hafta hava genelde boz bulanýk. Ne yapýlýr ki bu havada evde oturup uyku modundan baþka? Yine böyle bir günde pazara gidiyorum ama yok artýk kesmiyor “en iyisi yeni yerler keþfedeyim” diyerek baþlýyorum bilmediðim sokaklarý arþýnlamaya. Ben sokaklarda dolaþýrken sanýrým yaðmur beni kýskanýyor yada yalnýz olmama gönlü razý olmuyor oda eþlik ediyor bana. Yaðmur ve ben… Severiz birbirimizi, sýk sýk da gezeriz. Böylece sevgimizi Ýstanbul’a da göstermiþ oluyoruz.


:AEIA:
Bir aylýk gezme maceram sone ermiþ ve yeniden otobüse binme vaktim gelmiþti. Otobüs hareket ettiðindeyse artýk yapacak tek bir þey kalmýþtý, pencereden öylesine dýþarýyý izlemek. Bende iþte öyle yaptým ve bir müddet izledim koþuþturan insanlarý.
Vedalar aðýr geliyor bünyeme, kaçamak kaçamak bakýyorum aðlamamak için ablamýn yüzüne. Burada vedalaþacak çok kimse yok o yüzden yinede ucuz atlatýyorum veda sahnesini. Ama her veda yani her yolculuk, sanki geride býraktýklarýmý bir daha göremeyecekmiþim korkusunu yerleþtiriyor kalbime. Ýþte bu yüzden her veda bir hüzün çökertiyor içime.
Buraya gelirken uðurlanýþýmý hatýrlýyorum. Annemde bir mahzunluk vardý. Anlaþýlan evde boþluðumu çok arayacaktý. En yakýn arkadaþlarým çok kalma diye sýký sýký tembihliyorlardý.
Son olarak sanal ortamda tanýþýp güzel baðlar kurduðumuz arkadaþlarýmla yaþanmýþtý veda. Ablam yerindeki arkadaþým sevdiðim bir þarkýyla uðurlamak istiyordu beni, dj abim ise bir deðil tüm sevdiði þarkýlarý yollayalým en iyisi diyerek sýrayla çalýyordu þarkýlarýmý. Neredeyse bilgisayarýmý kapatamayacak, neredeyse evden çýkamayacaktým.
Sevilmek ne güzel þey. Ýþte bu yüzden “ya bir daha göremezsem” korkusuyla sevdiklerini geride býrakýp yola çýkmak kedere bürüyor kalbi. Artýk yolculuk baþladýðýndaysa yavaþ yavaþ deðiþiyor iþler ve Rabbe tevekkül ediliyor. Bende birazcýk o duygusallýktan çýkýp rahatlýyorum. Yol boyunca da sevdiklerimle sürekli telefonda görüþmek iyice kendime getiriyor beni, anlýyorum ki; hiç biri geride kalmadý hepsi de her zaman benimle.
Nihayet bitiyor tüm tereddütler ve ben yeni hatýralar toplamak için iniyorum otobüsten…
*************************************
Ýlk durak Þirinevler, artýk her köþesini karýþ karýþ biliyorum. Her canýmýn sýkýntýsý Þirinevler’e gidip orda boþ boþ gezmem demek. Ýkinci cumartesi geldiðinde Dursun Ali TAÞÇI Hoca’mýn mesnevi dersine katýlýyorum Sultanahmet’te. Ben buralarý bilmem rehber olarak yeðenim var yanýmda ama oda benden pek farklý deðil adresi bulmakta birazcýk zorlanýyoruz ama azim bir kez daha zaferi getiriyor ve nihayet buluyoruz medreseyi. Mesneviden kesitler dinlerken adeta ruh uçup gidiyor olduðu yerden. Sonsuz bir huzur kaplýyor her yani ve insan özünü buluyor. Sýrf bu derslere her hafta katýlabilmek için hep burada olmayý temenni ediyorum. Dersten sonra Sultan Ahmet Camisini ziyaret ediyoruz ve karnýmýzý doyurup evin yolunu tutuyoruz.
Pazar günüyse arkadaþlarla buluþuyoruz saat 12.30 gibi. Adres tabiki benim tek bildiðim yer olan Þirinevler. Saat 13.00 gibi oturacak bir yer bulup, 18.30’da zor çýkýyoruz. Hani Gülsün Abla karþýya geçecek olmasa daha da oturmaya niyetimiz var. Zaman nasýl geçiyor fark etmiyoruz muhabbetimiz tam gaz. Bu güzel buluþma en güzel günlerimden biri oluyor buradaki.
Üçüncü hafta hava genelde boz bulanýk. Ne yapýlýr ki bu havada evde oturup uyku modundan baþka? Yine böyle bir günde pazara gidiyorum ama yok artýk kesmiyor “en iyisi yeni yerler keþfedeyim” diyerek baþlýyorum bilmediðim sokaklarý arþýnlamaya. Ben sokaklarda dolaþýrken sanýrým yaðmur beni kýskanýyor yada yalnýz olmama gönlü razý olmuyor oda eþlik ediyor bana. Yaðmur ve ben… Severiz birbirimizi, sýk sýk da gezeriz. Böylece sevgimizi Ýstanbul’a da göstermiþ oluyoruz.
Her ne kadar grip mikroplarý zorlasa da bünyemi, asla kaçýramam mesnevi dersimi. Günlerden cumartesi ve adres yine Sultanahmet. Bu hafta arkadaþlarýmý da davet ediyorum ve onlarda eþlik ediyor bana. Ýtiraf ediyorum ki sürekli burnumu çekmek zorunda kaldýðýmdan bir an önce bitsin istiyorum ders. Ýçimi rahatlatan duyuru D. Ali Hoca’mdan geliyor ve bugün dersin yarým saat erken biteceðini söylüyor. Bir gün böyle bir dilekte bulunacaðýmý asla tahmin edemezdim gel gör ki; hastalýk her þeyi yaptýrýyormuþ insana. Ders çýkýþý ilk adresimiz bir çay bahçesi, ancak çok kalmýyoruz burada sebepse arkadaþlarýmýn kedilerden korkmasý. Mecbur çaylarýmýzý içiyoruz, ben arkadaþlarýma ebrularýný hediye ediyorum Burcu’da bana güzel bir kitap hediye ediyor ve kalkýyoruz. Ýkinci duraðýmýz kaptanýmýz Meryem’in önderliðinde Gülhane parký. Gülhane’ye gelince çocukluðumuzda geliyor bizimle, patlamýþ mýsýr almaya karar veriyoruz ancak bir tane mi yoksa iki tanemi alalým bir türlü fikir birliðine varamýyoruz, en sonunda iki tane almaya karar veriyoruz ancak bu kez de bu iki paketi eþit bir þekilde paylaþma tartýþmamýz olay oluyor. Bizim bu iþin içinden çýkamayacaðýmýzý anlayan mýsýrcý en sonunda el atýyor bu iþe ve ilk mýsýrý Meryem’den geri alýp ikinciden de ekleyerek üçüncü bir mýsýr hazýrlýyor bize, böylelikle olay çözülmüþ oluyor ama mýsýrcý Meryem’den paketi isterken Meryem’in “niye yaaa” diyiþi günün komedisi oluyor. Ayrýlana kadar o halimizle dalga geçiyoruz. Tabi tüm bu olaylara sebebiyet veren mýsýrlarý yerken de bol bol resim çekmeyi ihmal etmiyoruz. Katalog çekimi titizliðinde bir bir veriyoruz pozlarýmýzý. Hem manzara hem de keyfimiz yerinde, Gülhane yeþilliðiyle mest ediyor ve biraz da sonbahar görüntüsü harika bir ortam sunuyor bizlere. Zamanýn hiç bitmesini istemediðimiz günlerden biri oluyor bu cumartesi ama mecbur vedalaþýp ayrýlýyoruz artýk eve dönüþ vakti. Eve dönerken ( ilk kez dönüyorum tek baþýma ve zaten de ikinci geliþim) biraz tedirgin bekliyorum otobüsü, neyse ki sora sora Baðdat bile bulunuyormuþ bende bulup biniyorum nihayetinde. Ancak ineceðim yeri kaçýrmamak için sürekli yol takibi yapmaktan ve bu iþkenceye bir buçuk saat maruz kalmaktan biraz baþým aðrýyor.
Aslýnda bu pazartesi için dönüþ biletimi ayýrtmýþtým ama ablam ýsrar edince ve havada iyice güzelleþince hadi diyorum kýrmayayým ve bir hafta erteleniyor dönüþüm. Böylece þimdiye kadar pekte dolu geçmeyen Ýstanbul maceramda her gününe plan yapýlmýþ yoðun bir haftaya baþlýyorum. Galiba grip mikroplarý beni sevmedi, terk ediyorlar beni, üç dört günde toparladýðým hiç olmamýþtý böylece bir de ilke imza atmýþ oluyorum. Günlerden pazartesi ve ilk kez ablamla Þiirinevler’e gidiyoruz. Burada yapacaðýmýz tek þey maðaza maðaza gezmek bizde öyle yapýyoruz ve yatsý ezaný okunmasýna raðmen biz daha eve girmemiþ oluyoruz. Tabi bunda Irmak’ýn arabasýndan inip, yürüme hevesinin payý da çok büyük.
Salý günümüzü hem enerji toplamak hem de yorgunluk atmak için evde geçiriyoruz. Çarþambaysa ver elini Bakýrköy. Hava þimdiye kadar ki en güzel yüzünü gösteriyor bize. Deniz kenarýnda yürüyoruz biraz, sonrada karþýsýnda bir banka oturup bakýþýyoruz bir müddet. Deniz anlýyor insanýn halinden ve onu yatýþtýrmasýný iyi biliyor. Bence en etkili terapilerden biri deniz. Her neyse… Denize dalarsak þimdi mevzu uzar. Bugünkü buluþmamýz terapi deðil, onun güzelliðini sadece hayran hayran izlemek için. Denize mest olduktan sonra artan iþtahýmýzla kumpir yemeye gidiyoruz ama pekte iþtahýmýza deðmiyor, sonuç hüsran. Neyse en azýndan hevesimiz geçti diyoruz. Minibüse bindikten sonra “ya abla hazýr gelmiþken seni býraksaydýk, ben bulurdum yolu” diye soðuk bir espri yapsam da, aslýnda Bakýrköy’ün bana iyi geldiðini söyleyebilirim her anlamda:)
Perþembe günü program sabit, ablamýn arkadaþlarýyla sohbet. Ýlk hafta sýkýlmýþtým aslýnda bir köþede sessiz sessiz oturmuþtum. “Bir an önce daðýlsak ya” diye dua ediyordum içimden. Ama þu an tam benlik “tüh keþke kendimi bir oraya bir buraya ýþýnlayabilseydim” aslýnda ne güzel olurdu herkes her istediði yere gidebilirdi böylece. Yedi sekiz samimi arkadaþ her hafta bir aradalar, bu ortamda bulunmaktan mutluyum kýsacasý. Geçen hafta gidiyorum diye vedalaþmýþtým herkesle, bu hafta görünce þaþýrýyorlar tabii ve bu defa gidecekleri zaman kimse beni kale almadan ortaya Allahaýsmarladýk deyip çýkmaya yelteniyor ve hepsinin peþinden “bi dakika bi dakika ben bu hafta gidiyorum hakkýnýzý helal edin” diye koþturmak zorunda kalýyorum.
Cuma benim için kritik gün. Hiç bilmediðim yollara tek baþýma düþeceðim. Ablam sýký sýký tarif ediyor; sol taraftaki yolun sonunda minibüse bineceksin Topkapý son durakta ineceksin, yolun karþý tarafýna geçeceksin Kâðýthane arabalarýný bulup parký takip edip benzinliðin orda ineceksin, inþallah diyorum ve haydi bismillah çýkýyorum yola. Arabalarý ve inip bineceðim yerleri bulmam sandýðýmdan daha kolay oluyor ve trafikte olmadýðýndan bir saat sonra Kâðýthane’de buluyorum kendimi. Bugünkü kýlavuzum yine Meryem, izinde olmasý benim iþime yarýyor. Evde biraz konaklayýp öylen namazýný müteakip ilk duraðýmýz olan Miniatürk’e geliyoruz. Miniatürk Türkiye’den kesitlerle dolu, Ýstanbul’daki pek çok tarihi yerin yaný sýra, Anýtkabir’den Sümela Manastýrýna, peribacalarýndan bizim çifte minarelere (Sivas), Divriði Ulu Camiden Urfa balýklý göle varana kadar Türkiye’nin tarihi ve turistik yerlerinizin minyatürleri sergineleniyor burada. Mardin taþ evler gitmediðim yerlerden en çok ilgimi çekenlerden oluyor. “Hmm mutlaka gitmeliyim.” Mardin’in çok mistik bir havasý var umarým bir gün orayý da görürüm. Miniatürk’te gezmek uzun süre vaktimizi alýyor ee nede olsa koca Türkiye gez gez bitmez.
Bugünkü ikinci duraðýmýzsa Eyüp. Yani Hz. Peygamber’e ev sahipliði yapmýþ o yüce sahabeyi ziyaret edeceðiz. Bilirdim Ýstanbul’da Eyüp Sultan diye bir ziyaret var ama bilmezdim ki o Eyüp sultan Ýslam tarihinde adýný sýk sýk duyduðumuz Ebu Eyyub el Ensari. Daha öncede ziyaret etmiþtim ama dediðim gibi o ziyaretler bilinçsizdi. Þimdiyse Hz. Peygamberin dostlarýndan birinin huzurunda olmanýn heyecaný var içimde. Eyüp sultan Ýstanbul için çok önemli bir manevi güç, çünkü Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: “ashabýmdan herhangi bir kimse bir ülkede ölürse kýyamet günü onlar, o ülke halký için bir lider ve nur olarak mahþere kaldýrýlýr.” Ýþte bu müjdeli hadis kýyamet günü Ýstanbul’un liderinin Eyüp Sultan olduðunu gösteriyor bize. Ne mutlu o halka… Camiinin kokusu bile mest olmaya yetiyor aslýnda. Eyüp turumuzun sonunda istikametkah yerim Meryem’ler. Yorgun argýn evin yolunu tutuyoruz.
Ýstanbul’daki son cumarteside yine Sultanahmet’te mesnevi dersiyle geçiyor. Bu haftaki derste yine candan vuruyor insaný, bu derslere sürekli katýlabilmeyi çok isterdim doðrusu. Bu haftaki ders de maalesef erken bitiyor çünkü salonda dergi fuarý varmýþ, zaten içeriye girdiðimizde stantlar karþýlamýþtý bizi, bizde þöyle bir gezmiþtik, mesneviden sonraysa Meryem ayrýlýyor bense biraz kalýp dergilerle iyice haþýr neþir oluyorum.
Bugün pazartesi artýk eve dönme vakti geldi. Uzun bir müddet valizimi yerleþtirmeyle uðraþýyorum. Hiçbir þey almadým diyorum ama bu valiz nasýl bu hale geldi bir türlü aklým almýyor. Evet, þu dakika evden çýkma aný, Meral þoförümüz oluyor sað olsun. Yol biraz karýþýk ablam epey bir zorlanýyor “acaba þuradan mýydý, yok az daha git, yok yok buradan gir içeri” derken epey bir karýþýklýk yaþýyoruz neyse ki adresi bulamama ihtimalini ablam hesaba katmýþ ve o yüzden bizi yarým saat öncesinden çýkarmýþ evden. Uzun süre dolanýyoruz yolarda en sonunda sora sora buluyoruz neyse ki. Orada on, on beþ dakika kadar bekledikten sonra artýk arabamýz kalkmaya hazýr. Aðlamamak için zoraki gülümsüyoruz iþte, Allahaýsmarladýýýýýýýk… Yerim cam kenarý koltuðuma yerleþip el sallýyorum. By by…
******************************************
Artýk sayýlý dakikalar kaldý yolculuðumuzun bitmesine, birazdan babamý arayacaðým gelip beklesin diye. Aslýnda ilk baþta niyetim çat kapý yapmaktý ama valizimin aðýrlýðý yürüme niyetimi frenliyor, birde taksi parasý da veremem, neyse babam gelsin bari.
Neyse… Bir aydýr evde yoktum ve merak ediyorum bakalým babam yüz ifadesinde yeni bir imaj yapýp “ hoþ geldin caným kýzým” diye gülerek sevgi gösterisinde bulunacak mý bana yoksa ben imajýmý bozmam diye aðýr baba duruþuyla mý karþýlayacak.
Geçen hafta annemle telefonda konuþurken fonda babamýn sesi geliyor “ ne zaman geliyormuþ?” annem babamla aramýzda köprü oluyor sor bakalým diyorum geleyim mi?” “gelsin” diyor babam. Özlemiþ mi diye sorduruyorum, yine “gelsin yeter artýk” diyor. Yok yaa... öyle kolay kolay tamam dermiyim.” Özlediyse gelirim yoksa gelmiyorum” diyorum son söz. Ve nihayet zorla güzellik oluyor ve babam: “ özledim iþte gelsin tamam” diyor. Yaþasýn ben kazandým. “Eh tamam o zaman pazartesine geliyorum” diyorum. Bu olaydan zorla güzellik olup olmadýðý anlaþýlmýþ oluyor:) Bu olayý hatýrlayýnca aslýnda babamýn beni normal haliyle karþýlayacaðýný tahmin etmek pek de zor olmuyor, olsun ben yine þýmarýp boynuna atlayayým bari.
Neyse… artýk babamý aramalýyým.
Ooofffffffffffffff….
Yine çenem düþmüþ, çok geç kaldým zaten gelmiþiz. Þimdi bekleyen ben olacaðým.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn anýlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Habersiz Ziyaret
Hayatýmýn Hatýrasý

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sevgiliye Kýrgýn Satýrlar
Aynalarda Kalan 2
Ey Yar...
Sustum... Mu?
Aþkýmýn Son Sözleri...
Uzaktaki Sevdiðim
Kýsacýk Aþkýmýz
Yalnýzlar Þehri
Hasret Günleri
Aþk Yorgunu

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aynalarda Kalan [Þiir]
Öðrettiklerin... [Þiir]
Bendeki Sen [Þiir]
Gökkuþaðým [Þiir]
Yine Sana Sitemler... [Þiir]
Ýki Ateþ Arasýnda Aþk [Þiir]
Hacým [Þiir]
Rahmet Peygamberi [Þiir]
Bilseydik [Þiir]
Kararsýz Aþk [Þiir]


Ayþe Kaya kimdir?

Niye bilmem hep sonbaharý sevdim, Dökülen yapraklarda buldum kendimi. Bir tarafým olabildiðine mutlu dedim, Diðer tarafým çözemediðim kadar gizemli.

Etkilendiði Yazarlar:
senai demirci, mustafa islamoðlu, ramazan kayan


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ayþe Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.