Kötü insan korkuya itaat eder, iyi insan sevgiye. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
Referandumu “Boykot” etmek ne derece doðrudur veya doðru mudur? Referandum oylarý belli olabilir mi? Hesabý tutulabilir mi? Nasýl olacak bu iþ?!.. Bilindiði gibi, referandumda sandýkta iki türlü oy vardýr; “Evet” ve “Hayýr” oylarý.. “Boykot” yazýlý her hangi bir oy pusulasý yoktur. Peki, boykot oyu kullananlar, kendi oylarýnýn sayýsýný nasýl ve neye göre tespit edebileceklerdir. Hiçbir þekilde!.. 03.11.2002 Genel Seçiminde katýlým %79,10 iken; 22.07.2007 Genel Seçiminde katýlým % 84,25 idi. Bu referandumda katýlým % 90 gerçekleþirse, % 6’lýk DTP (BDP) oylarý sýfýrmýþ gibi görünmeyecek midir? Ya da 2002 seçimlerinde olduðu gibi katýlým %79 veya altýna düþüverse, BDP etkisi veya oylarýnýn sayýsýnýn ne kadar olduðu nasýl bilinecektir? Ýkiye mi katlanmýþ sayýlacak; böyle bir varsayým inandýrýcý olabilir mi? Bu durumda ve bu aþamadaki bir “Boykot”, bir güç gösterisi ölçüsü olabilir mi; yoksa “Hayýr” diyenlerin leyhine, “Evet” diyenlerin gücünü kýrmak anlamýna mý gelecek?! Bu referandumda, “Boykot” demek, utangaçça “Hayýr” demek gibidir; kendi tabanýna “Hayýr” seçeneðini anlatamamaktan dolayý, BDP’ce, çaresizce seçilmiþ taktik bir yol olarak anlaþýlacaktýr. Þu anlama da gelmiþ olur ki, bir kader oylamasýnda, oy vermiyorum, (ilgisizlik, tembellik vb. nedenlerden þimdiye kadar sandýða gitmeyenler gibi, ben de) sandýða küsüp evde oturacaðým, demek kadar anlamsýz bir tavýr gibi görülecektir. Sonuçta halkýn kazancý ne olacak; BDP’in, bugün veya yarýn, yeni ve tam demokratik bir anayasa çýkartma gücü veya mecliste sayýsý var mýdýr? Kendine daha hayrý dokunamamýþ bir Ak Parti takýntýsý yapýp ( askeri ve yargýsal vesayete raðmen sanki muktedirlermiþ gibi) bir anda her þeyi onlara dayatmak ne kadar akýlcý ve doðru olabilir ki? Bari, Ak Parti bize bir “Kürdistan”ý da hemen vermezse referandumu “Boykot” ederiz, deyiverin de bahaneniz tam olsun(!). Ýþi çýkmaza sürmek yakýþýyor mu? Ak Parti’nin Anayasaya Kürt ibarelerini koyma gücü var mýdýr ki; ya da buna teþebbüs etseydi, mevcut Anayasa Mahkemesi izin verip býrakýr mýydý? Öyle yapmadýðý halde sunulan metin Anayasa Mahkemesince kýrpýlmadý mý? Leyla Zana olayý, etkisi ve düzeltilememiþ sonuçlarýyla hala canlý durmuyor mu? Onun ve arkadaþlarýnýn yasaklarýný kaldýrtabiliyor musunuz? Ýstekler, doðru yer ve zamanýnda olmalý ki, ciddi sonuçlar elde edilebilsin? DTP’yi kapatýlmaktan kurtarabildiniz mi? Ahmet Türk ve Aysel Tuðluk’un milletvekilliklerini geri alabiliyor musunuz? Eðer bu yeni anayasa geçerse (ki büyük bir oy çokluðuyla onaylanacaðýna inanýyorum), iþte o zaman bu tür talepler için önünüz açýlacaktýr. Eðer taleplerinizde ciddiyseniz, süreç bellidir. Sizler de, çilekeþ halkýmýz için katký sunmalýsýnýz. BDP, bu durumunu, Kürt halkýnýn çýkarlarý ve demokrasi cephesinin güçlenmesi açýsýndan, kararýný, yeniden gözden geçirip sorgulamasý gerekmiyor mu?!. Kürt halkýnýn çýkarýnýn, bu referandumda “Evet” demekten geçtiðini görmek bu kadar zor mudur? Bir kere, deðiþiklik getiren hiçbir yeni Anayasa maddesi Kürt halkýna karþý deðildir; aksine, bu anayasa, demokratik açýlýma ön açýcý içerik taþýmaktadýr... Demokratik geliþim açýsýndan çok belirleyici etkiye sahip olmasýnýn yaný sýra, demokrasi güçlerinin elini güçlendiren bir anayasa olacaktýr. Referanduma sunulan anayasanýn en önemli ve en belirgin konularýna birlikte bakalým: - Darbecilerin koruma zýrhý olan 15. madde kaldýrýlýyor. Darbe yapanlar dahil, askerlik mesleði dýþýnda iþlerle uðraþanlar askeri deðil, sivil mahkemelerde yargýlanacaklar. 12 Eylül darbesini yapanlar ve onlarla iþbirliði yapýp darbe koþullarýný hazýrlayanlar yargýlanabileceklerdir. (DBP, Kürt halkýna ve özellikle darbe maðduru (Elektrik verme, falakaya yatýrma, laðým suyuna sokma, tecavüz ve cop sokma, Filistin askýsý, pislik ve kusmuk yedirme vb. çeþitli en barbar iþkencelerden geçmiþ) tabanýna, bu 12 Eylülcüler yargýlanmasýn, demokratik geliþmeler olmasýn; darbeden çektiklerinizi þimdilik unutmalýsýnýz, diyebilir mi?) - Fiþlenme tarihe karýþacak; kiþisel verilerinin kötüye kullandýðýný tespit eden vatandaþ, hesap sorabilecektir. (DBP, fiþlenmeden dolayý yaþam boyu acý çeken (çoðu Kürt) yüz binlerce fiþlenme maðdurlarýna bu fýrsattan vazgeçin, diyebilir mi?) - Anayasa Mahkemesi üye sayýsý 11’den 17’ye çýkacak ve üyelerin 3’ünü TBMM; 14’ünü ise cumhurbaþkaný seçecektir. Yeni yapýlanmasýnda antidemokratik uygulamalar ortadan kaldýrýlacaktýr. Anayasa Mahkemesi, eskisi gibi kolayca parti kapatamayacaktýr. Eylem ve sözleriyle partilerinin kapatýlmasýna neden olan milletvekilleri, partileri kapatýlsa bile yasaklý hale gelmeyecekler ve milletvekillikleri düþmeyip siyasete devam edebileceklerdir. Yüksek Mahkeme, 2 bölüm ve Genel Kurul olarak çalýþacaktýr. (DBP tabaný, HEP’ten bu yana kapatýlan; ÖZDEP, DEP, HADEP, DEHAP(kendini fesh etti) , DTP vs. tüm partilerinin adlarýný sayabilirler mi veya BDP kadrolarý, tüm bu kapatýlan partilerin programlarýnýn içeriðini veya birbirinden farklarýný bilebilirler mi ya da o partilerin her birinin yönetici kadrolarýný sayabilirler mi? Zordur, bu hýzda açýlan ve kapatýlan partiler için imkânsýz bile diyebiliriz deðil mi? Demem o ki, daha kaç partinin böyle seri kapatýlmasýný seyredeceðiz? Peki DBP, bu alanda da, bu kadar önemli Anayasal köklü bir deðiþimi, Kürtlere ve onlarýn partilerine yararýnýn önemli olmadýðýný kendi tabanýna izah edebilir mi, onlarý ikna edebilir mi? BDP, boykot etme kararýnda ýsrar ederse, BDP’nin de kapanmasý durumunda nasýl bir açýklama yapabilecekler veya buna itiraz etmeleri durumunda, hangi mantýkla tabanlarýna bir hak arama çaðrýsýnda bulunabilecekler? Tabanlarýný bu kadar saf mý görüyorlar; bence tüm partilerin tabaný, öngörü ve bilinçlenme açýsýndan tavanlarýný çoktan aþmýþ duruma gelmiþlerdir ve ne yazýk ki tabanlar, tavanlardan daha duyarlýdýrlar. CHP ve MHP’de bile bu böyledir.) - Ergenekon, Balyoz vb. kirli tezgâh davalarýna bakan savcý ve hâkimleri görevden alarak yargý üzerinde baský oluþturan Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulu (HSYK)’nun yapýsý deðiþecektir. Yüksek Yargý’daki vesayetçi hegemonya sona erecek ve HSYK kararlarý yargý denetimine açýlacaktýr. HSYK üye sayýsý 7 asil (ve 5 yedekten) 22 asil (ve 12 yedeðe) çýkacak ve üyeleri sadece Yargýtay ve Danýþtay’dan seçilmeyecektir. 34 üyenin sadece 10’u Danýþtay ve Yargýtay genel kurullarý tarafýndan seçilebilecektir. HSYK üyeliði, yüksek yargý dýþýndaki hâkim ve savcýlara da açýlýyor; kurula, kürsü hâkimlerini temsilen 13.000 kiþi arasýndan 10 kiþi seçilecektir. Oysa, mevcut durum,, kapalý kast sistemini andýrýyor; HSYK üyeleri Yargýtay ve Danýþtay tarafýndan seçiliyordu. Bu iki kurumun üyeleri de HSYK tarafýndan seçiliyordu. “Al gülüm, ver gülüm” bir paslaþma gibi.. Tam bir yargý vesayet hegemonyasý!.. (BDP, tabanýna, rejime temelden dokunan bu deðiþim için, demokratik deðildir, diyebilir mi? Bu deðiþimin, demokratik açýlýma ( ve dolayýsýyla Kürt halkýna da) faydasý olmayacaktýr, diyebilir mi? ) - YAÞ kararlarýyla askerlikten atýlýp, kalan tüm yaþamlarý karartýlan subaylarýn ve HSYK’nin ( Þemdinli Savcýsý Ferhat Sarýkaya gibi) meslekten ihraç ettiði yargý mensuplarýna hak arama yargý yolu açýlmaktadýr bu paket sayesinde. Yargýda baskýcý rejimden yana olan keyfilik artýk ortadan kalkacaktýr. - Memura toplu sözleþme hakký getirilirken, son söz hakký, kendi temsilcilerinin de bulunduðu Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na verilecek. Ayný haklar emeklilere de tanýnacaktýr. Haksýz ceza aldýðýný iddia eden her memur, mahkemeye gidebilecektir. - Ýþçi ve iþveren sendikalarýna anayasal güvence getiriliyor. Sendika, birlik ve konfederasyon temsilcilerinden oluþan Ekonomik ve Sosyal Konsey, anayasal güvenceye kavuþturuluyor. Ekonomi politikalarýnda etkin olacak bu Konsey’in çalýþmalarýnda iktidarýn insiyatifi kalkacaktýr. - Devlet-vatandaþ arasýnda yaþanan sorunlarý, mahkemeye gitmeden ombudsmanlýk (Kamu Denetçiliði) kurumu çözecektir. Þayet vatandaþ, yargý kararlarýndan tatmin olmazsa Anayasa Mahkemesi’ne bireysel baþvuru yapabilecektir. - Kadýn, çocuk ve engelliye pozitif ayrýmcýlýk yapýlacaktýr. Vs.vs. Þimdi, askeri ve yargý vesayetli sisteme esasýndan dokunan bu kadar demokratik deðiþimi gerçekleþtirebilecek bir Anayasa’ya (yeterli olmasa da) Referandumda “Evet” denmez mi? Yukarýda geçen herhangi bir maddeye “Hayýr” demek mümkün müdür? “Hayýr” demek doðru olabilir mi?. Elbette hayýr. Hiçbir madde için “Hayýr” demek veya tamamýný “Boykot” etmek doðru olamaz. Demokrasi ve biraz da demokratiklik adýna halkýmýzýn nabzýný da dinlemek gerekmez mi? Unutmayalým ki, Kürt halký da her halk gibi ariftir ve öngörülüdür. BDP’ye yakýþan, 12 Eylül’deki referandumda “Evet” demek ve 13 Eylül’den itibaren, daha demokratik yeni bir anayasa için de var gücüyle mücadeleyi baþlatmaktýr. Çünkü “Evet” oylarýyla kazanýlacak bu anayasa, BDP’nin ve demokratik güçlerin elini daha da güçlendireceði gün gibi açýktýr. Önemli olan Anayasa metnin içeriðidir; onu, kimin veya hangi partinin referanduma sunduðu deðildir. Bu kadar önemli bir paket siyasete kurban edilmemelidir, edilemez. Ak Parti önermiþ diye, referandumda “Hayýr” demek veya “Boykot” etmek büyük bir eksiklik ve halklara çok kötü bir haksýzlýk olacaktýr. Bu duygusal tepki, halklarýn önüne gelen büyük bir fýrsatý tepmek demektir ki, telafisi halkýmýza uzun yýllara mal olabilecek bir yanlýþtýr. Kürtlerin herkesten çok demokrasiye ihtiyacý vardýr, diyor ve buna inanýyorsak, referandumda “EVET” demek, insani ve demokratik bir sorumluluktur. BDP’yi de bu nazik geçiþ sürecinde, “Boykot” kararýný yeniden gözden geçirip, Kürt halkýnýn çýkarýna daha uygun olan “Evet” kararýný vermesini umut ediyorum. Referandum, bir sonuç deðil bir baþlangýçtýr. Bu demokratik süreci en güçlü biçimde baþlatabilmek; askeri ve yargýsal vesayetsiz bir ortamdan kavuþabilmek için bence; Demokrasiye ihtiyacý olanlar ve demokratik mücadeleye inananlar, sandýk baþýna gidip “Evet” mührünü basmalýdýr!. 12 Eylül faþist darbesi ve anayasasý, evimi, barkýmý yýktý, hayatýmý kararttý diyenler, sandýk baþýna gidip “Evet” mührünü basmalýdýr!. 12 Eylül faþist darbesi ve anayasasý, beni, köyümden, yurdumdan etti; biricik geçim kaynaðýmýz olan hayvancýlýðý bölgede bitirdi, diyenler, sandýk baþýna gidip “Evet” mührünü basmalýdýr!. Askeri ve Yargýsal vesayet rejiminden kurtulmak ve gerçek bir demokrasiye geçiþi istiyorum diyenler, sandýk baþýna gidip “Evet” mührünü basmalýdýr!. Beni kimse fiþleyemez; iznimi almadan fiþleyenlerden hesap soracaðým, diyenler, sandýk baþýna gidip “Evet” mührünü basmalýdýr!. Ben, particilik yapmam, Ak Parti takýntýsý yapmam; benim için önemli olan halklarýn çýkarýna hizmet edebilecek bir Anayasa metni olmasýdýr, diyenler, sandýk baþýna gidip “Evet” mührünü basmalýdýr!. Hiç kimse benim baþörtüme dokunamaz ve hiç kimse, kiþisel tercihim olan giysilerimi bana yasaklayamaz diyenler, sandýk baþýna gidip “Evet” mührünü basmalýdýr!. Ben, Kürdüm, ben, demokratým, ben, insan haklarýna saygýlýyým ve tüm halklarý kardeþ bilirim diyenler, sandýk baþýna gidip “Evet” mührünü basmalýdýr!. Sonuç ne olursa olsun, 12 Eylül referandumunun, halkýmýza ve bölgemize hayýrlara vesile olmasýný dilerim. Konuyla ilgili yapýcý ve geliþtirici eleþtirileriniz ve yorumlarýnýz için þimdiden teþekkür ederim. Selam ve sevgiyle kalýn.. M.Nazým GÜLER -01.09.2010 info@mnazim.com http://www.mnazim.com/showthread.php?tid=763
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © M.Nazým Güler, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |