..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir takým þeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsýnýz. Ben ise bir takým þeyler düþlerim ve "Niye olmasýn?" diye sorarým. -George Bernard Shaw
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Sevgi ve Nefret > M.Nazým Güler




14 Kasým 2010
Tarihsel Aþklar ve Sevgi Üzerine  
M.Nazým Güler
Seviyorum, demekle sevgi oluþmaz. Sevgi, emek ister; sevmeðe yürek ister. O yüreði de herkes taþýmaz.


:BDDE:
TARÝHSEL AÞKLAR ve SEVGÝ ÜZERÝNE

Sevgi bir ihtiyaç olduðu doðrudur; hatta en temel ihtiyaçtýr. Ancak, sevgi, meta olamaz; meta ile yer deðiþtirildiði varsayýmý bir yanýlsamadýr; çünkü söz konusu (meta varsayýlan) sevgi, sevgi olmaktan çýkmýþ ve söz konusu gerçek anlamdaki (sevgi olan) özünden boþaltýlmýþ bir duygu sömürüsüne dönüþmüþtür artýk.

Duygularýn her türü, her insanda var olduðu için, bazen, iç ve dýþ çeliþki veya koþullarýn etkilemesiyle kimi duygusal kavramlar yer deðiþtirebiliyor. Ancak, her birinin kendi koþullarý oluþunca, yer deðiþtirmeleri söz konusu olabiliyor. Örneðin sevgi ve nefreti ele alalým; bir insan, sonradan nefret etmek için sevmez; yoksa niyeti, sonradan nefret olanýn sevgisi, göstermelik bir taktiktir ve özünden boþaltýlmýþ olduðu için de adýna sevgi diyemeyiz.

Sevgi, öncelikle tek kiþilik bir eylemdir; þayet sevgi, bir kiþiye karþý ise ve o kiþiden karþýlýk da bulmuþsa, buna karþýlýklý sevgi denebilir ve ikili bir eyleme dönüþebilir. Sevgi emek ister ve yürek tezgâhýndan beslenmek zorundadýr.

Sevgi, katýksýz saflýkta ve karþýlýksýz bir fedakârlýðý gerektiriyorsa buna aþk da diyebiliriz; ancak aþkýn böylesi, egolarýný tatmin veya bilinçaltlarýndaki bir boþluðu doldurmak için olmasý söz konusu olamaz. Böyle bir yaklaþým olacaksa; sevgiyi anlamamanýn veya sevgiyi tatmamýþlýðýn bir sonucu olabilir belki.

Tarihte efsaneleþen veya saf özgünlüðüyle öne çýkan aþk öyküleri, (Leyla ile Mecnun; Ferhat ile Þirin vb.) örneklerinin zamanýmýza kadar dillendirilmesinin baþlýca sebebi; (eþdeðer bir karþýlýk bulan bu aþklarýn) mutlu sonla bitmedikleri ve sevgiyi anlamak istemeyen, (her þeye meta gözüyle bakan zengin veya otorite sahibi) kýz tarafýnýn, anut ve nefret dolu duygularla (sevgiyi/aþký öldürerek), kavuþmalarý engellemeleri dolayýsýyla bu aþklarýn sonunun acýyla veya ölümle noktalanmasýdýr.

Ýnsanýn namýný belirleyen, onur ve kiþiliðin revaçta olduðu bir dönemde (feodalitede), birbirini seven iki yüreðin önüne konan her engel, onlarý, kavuþmaya iterek, zorlayan bir kýrpaç gibi etki yapardý. Engeller çoðaldýkça, sevenlerin kavuþma azmi, ölümüne bir onur mücadelesine dönüþüp, sevdalarý daha da körüklenmiþ olurdu.

Yani, buradaki sevgi ve nefretin, en derininden beslenip, en zirvesine kadar çatýþmasý söz konusudur. Elbette ki, sevgiyi temsil eden seven/aþýk ile nefreti temsil eden engel otorite (yani kýz tarafý aða, bey, patron vb.)’ yi beseleyen ve etkileyen etmenler; sevgi, nefret, uzlaþma, terk etme, ölüm, yaþam, meta, pazarlýk vb. kavramlara dair kiþilik veya olgular yer deðiþtirebilir. Bütün bunlar, o sevgiyi anlamsýzlaþtýrmaz veya yaþanmýþlýðýný yok sayamaz. Yaþanan duygusallýðýn tartýþma götürmez kalitesi ve bu uðurda sergilenen fedakârlýðýn ve emeðin sýnýrsýz boyutunun, o yaþanmýþ sevdayý, oran ve boyutuna göre tarihsel sürece damgasýný vurarak, öyküleþtirerek zamana yaymýþtýr.

Ölümle taçlanmýþ sevgiler dýþýnda, kavuþmalarý gerçekleþmiþ sayýsýz aþklar ise, tarihin sessiz sürecinde unutularak yitip giderken; insanýn daðarcýðýnda geriye sadece acý sonla biten inatçý aþk öyküleri kalmýþtýr. Bunlardaki sevgi, saf, duru, objektif, net ve ölümünedir. Bunlara karþý duran ve o birlikteliði kabullenmek istemeyen otorite ise, nefret yüklü, uzlaþmaz katýlýkta, meta bakýþlý çýkarcý ve acýmasýzdýr. Burada, ne bir boþluk doldurma niyeti ve ne de bir yer deðiþtirme samimiyetsizliði yoktur. Bu olaylarýn geçtiði zamanda, sözler erdemliydi ve mutlaka yerine getirilmesi gerekirdi; sevgiler yürektendi ve asla içinde ihanete yer olmazdý.

Öyküleþmiþ büyük aþklarýn önüne daha büyük engeller çýktýkça ve süreci boyunca çok derin acýlar yaþandýkça, aþklar, dillere düþmüþ ve hangi oranda ne kadar çok acýklý sonla bitmiþse, o oranda halk arasýnda öyküsü yaygýnlaþmýþ ve belleklerde derin izler býrakmýþtýr.

Feodal toplumun karakteristik aristokrat duruþu gereði; o dönemde, ad, san, kiþilik, onur, erdem vb. sýfatlar baþat tarzda ve belirleyiciydi. Ölümüne sevenlerin, birbirlerine kaçmak zorunda kaldýklarýnda ise, sýðýnabilecekleri bir ünlü kimseden veya kabileden ölümüne bir destek alabiliyorlardý; aksine, böylesine kendilerine sýðýnanlara destek vermekten kaçýnan kiþi veya kabile için bu bir onursuzluk sayýlýyordu. Destekler ise, beraberinde belki çatýþmalar, belâlar ve yýkýmlar da getirebiliyordu. Yaþanýlan aþk, öyküsel bir süreçte, sözlü edebiyatýn ve türkülerin konusu da olunca, dilden dile dolaþýp destanlaþabiliyor.

Günümüzdeki sevgi, kapitalist toplumun bireyci çýkar atmosferinde olduðu için, feodal döneme tekabül eden benzer bir sevda öyküsü çýkmaz. Sevenlerin kaçýp sýðýnacaðý ne bir yer, ne bir bey veya kabile yoktur artýk. Kaçtýðý yerde çalýþýp para kazanmak zorundadýrlar; para kazanamasalar, aç kalýrlar ve bu açlýk, belki onlarýn sevgilerini de bitirebilir. Onlarýn, olasý bu durumlarý da, hiç kimsenin umurunda bile olmaz. Kendilerini besleyecek kimseyi bulamazlar. Belki onlarýn haline bakýp, sadece dudak kývýrtýp, vah zavallýlar, diye acýyan çýkabilir, o kadar.

Kapitalist bireyci çaðýmýzda aþk, salt baþýna sevgi ile beslenemez ve sevgi tek baþýna yetersiz kalýr. Sevgi, temel ve belirleyici unsur olmuyor ne yazýk ki... Sevenleri, öncelikle, ev- bark, düðün- dernek, takýlar, ev döþemenin yaný sýra, ilerde nasýl geçinecekleri (garanti bir iþleri var mý gibi) vb. sorunlar düþündürür ve ne yazýk ki buradaki aþk, bütün bunlarýn arasýnda sadece bir figür olarak yerini alýr..

Kýsaca, yürek ve akýl bir arada çarpar günümüz sevdalarýnda. Gerçekler acýdýr; akýl öne çýkýnca, duygusal yürek tali dereceye düþer ve geri planda kalýr. Bireyci kapitalist toplumda, bireysel çýkarlar söz konusudur; bazen bir gül veya belirli günlerdeki bir hediye ihmali günümüz aþklarýný bitirmeðe yetebilir.

Onun için, tarihteki ünlü aþk öyküleri sýradan bir sevgiye dayanmadýðý gibi, iki þahýsla sýnýrlý geliþmiþ deðildir. Her olgu ve öyküde, araya hatýrlý þahsiyetler (beyler, aðalar, aksakallýlar, alimler) ve aþiretler karýþmýþ ve kimi vakalarda bir çok cana mal olabilmiþtir. Büyük acýlar yaþatmýþ bu öyküler, taraflarýn ozanlarýnýn dilinden; sözlü ve sazlý olarak, köyden köye, diyardan diyara, yanýk türkülere malzeme olup yayýla gelmiþtir günümüze.

Bu zamandaki aþklar ise, bir gazete köþesinde haber konusu bile olsa, ömrü birkaç günlüktür.

Seviyorum, demekle sevgi oluþmaz. Sevgi, emek ister; sevmeðe yürek ister. O yüreði de herkes taþýmaz.

M.Nazým Güler
info@mnazim.com
http://www.mnazim.com/konu-tarihsel-asklar-ve-sevgi-uzerine-829.html






Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sevgi ve nefret kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Tahammülsüzlük ve Derin Korku

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sadece Yazmak, Yazarlýk Mýdýr?
Bu Ülkede Barýþý Ýsteyen Var Mýdýr?
Tahammülsüzlük, Gelecek Korkusundandýr!
Hatip Dicle Olayý, Açýlýma ve Çözüme Çomak Sokmak Mýdýr?
Demokratik - Kürt Açýlýmý Nereye Kadar?
Kendi Ýrademiz Varsa Özgür Olabiliriz.
Kocaman Bir Asýr Heba Edildi; Neden veya Kimler Ýçin?
Seçim Sürecinde "Demokratik" Yalanlar Yarýþý Baþlayacaktýr!..
Kürtleri Temsil Sorunu ve Çözüm Sürecine Dair
Bilge Köyü Vahþetinin Gerçek Sorumlularý Kimlerdir?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yüreðime Lehimliyorum Seni [Þiir]
Veda Edemem! [Þiir]
Seni Arýyor Gözlerim [Þiir]
Uyan Ey Zergan Deresi! [Þiir]
Daðlar Yüreðimi, Bu Daðlar! [Þiir]
Esirin Olmuþum [Þiir]
Tu Her Bijî Yilmaz Guney [Þiir]
Sende Buharlaþmaktayým [Þiir]
Ben, Kendim Olmak Ýstiyorum. [Þiir]
Zor Kabulleniriz [Þiir]


M.Nazým Güler kimdir?

www. mnazim. com ------- M. Nazim Güler Kitap okumak, Þiir yazmak, Resim yapmak özel zevklerim arasýndadýr. Vücudumu zinde tutacak ve koruyacak kadar spor yaparým. .

Etkilendiði Yazarlar:
Yoktur, kimsenin günahýný almayayým.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © M.Nazým Güler, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.