..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsan özgür doðar, ama her yaný zincire vurulmuþtur. -Rouesseau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Erotik > erhan bayraktutan




15 Ocak 2010
Genç Ölmek  
erhan bayraktutan
Hovardalýkla geçmiþ bir hayatýn hazin sonu.


:BCCA:
Soðuk ,tipili bir Erzurum havasý. Saat gece yarýsýný epey aþmýþ. Sokaklar bomboþ. Gecenin içinden bir karaltý karlara bata çýka yürüyor daha doðrusu yürümeye çalýþýyor.
Ýsmi Ýlhamiydi. Kýrk beþ elli yaþlarý arasýnda, uzuna yakýn orta boyluydu. Bu göz gözü görmez, berbat havada evine varmaya çalýþýyordu. Sarhoþtu. Bir bekar arkadaþýnýn evinde dört kiþi akþama doðru içmeye baþlamýþlardý. Muhabbet, eðlence gece yarýsýný geçene kadar devam etmiþti. Votkaya bira karýþtýrýp içmiþlerdi. Ayarýnýn kaçýrmýþtý yine. Ayarý hiçbir zaman tutturamamýþtý ki bu akþam tutturtsun.
Akþam hava soðuktu ama tipi yoktu. Gece yarýsýndan sonra tipi baþlamýþ, hava iyice soðuklamýþtý. Bu saatte taksi bulmak da çok zordu. Mecburen yürüyecekti eve kadar. Evlerin duvarlarýndan güç alarak, yavaþ yavaþ yürümeye çalýþýyordu. Kar iyice artmýþtý. Sýk sýk sendeleyip düþüyordu. Pantolonu, paltosu kardan ýslanmýþ, soðuk bacaklarýna, ayaklarýna iþlemeye baþlamýþtý.
Bir ara gözlerinin önüne çocukluðu geldi. Köydeydi. Beþ altý yaþlarýnda ya vardý ya yoktu. Yemyeþil bir bahçe içindeki bir elma aðacýna týrmanýyordu. Daha sonra babasývla annesini gördü. Gülümseyerek seyrediyorlardý kendisini.
Ýlhaminin babasý Ali Efendi, Ýlhami daha küçükken göçmüþtü þehre. Önceleri þehre yakýn yeþil, sevimli bir kasabanýn köyünde oturuyordu Ali Efendi. Göçün amacý çocuklarýna özellikle Ýlhamiye iyi bir gelecek saðlamaktý. Ayrýca þehirde daha rahat edeceðini, daha az yorulacaðýný umuyordu Ali Efendi. Tarlalarýný, bahçelerini, hayvanlarýný sattý ve b ir sonbahar günü ailesiyle beraber çok sevdiði köyünden ayrýldý.
Ýlhami evin tek erkek çocuðuydu. Ondan büyük üç ablasý vardý. Ali Efendi kýzlarýný ortaokuldan sonra okutmadý. Büyük þehir tehlikelerle doluydu. Kýzlarýný bu tehlikenin içine atamazdý. Umudu Ýlhamiydi. Onu okutup iyi bir meslek sahibi yapmak istiyordu.
Ali Efendi þehirde önceleri kirada oturdu. Daha sonra köyde sattýðý yerlerin, hayvanlarýn paralarýyla iki katlý bir ev yaptýrdý þehrin çok uzak olmayan bir semtinde. Alt katýn bir odasýný dükkan haline getirdi. Dükkanýn baþýna geçti ve nalburiye malzemesi satmaya baþladý.
Ýþleri iyiydi Ali Efendinin. Köyden hemþehrileri oraðýný, týrpanýný, tel örgüsünü kendisinden alýyordu artýk. Ali Efendinin tek derdi vardý. O da Ýlhamiydi. Umduðunu bulamamýþtý Ýlhamiden. Derslerle ilgisi yoktu. Kötü arkadaþlar edinmiþti Ýlhami. Daha on iki , on üç yaþlarýndaydý ama sigarayla tanýþmýþtý. Çoðu zaman okulu kýrýyor, kendi huyuna suyuna benzer arkadaþlarýyla ya top oynamaya ya da sinemaya gidiyor, akþam geç saatlerde evine varýyordu.
Ýlhami üç yýllýk ortaokulu altý yýlda zor bitirdi. Babasý okumaya niyetli olmayan Ýlhamiyi meslek lisesine yazdýrdý, hiç deðilse elinde bir mesleði olur düþüncesiyle. Ýlhami lisede de ayný Ýlhamiydi. Huyu ayný huydu. Deðiþen dýþ görünüþü, fiziðiydi. Boyu uzamýþ, sakallarý bitmiþti. Okul hayatýnda çift dikiþli olduðundan sýnýf arkadaþlarýnýn hepsinden uzun ve geliþkindi. Sýnýfýn en arka sýrasýnda oturuyordu. Derslerle ilgilenmiyor yanýndaki arkadaþýyla muziplikler yapýyordu.
Artýk içkiyle de tanýþmýþtý Ýlhami. Okullarýnýn yanýndaki bir birahanede içiyordu arkadaþlarýyla. Daha çok iþsizlerin, baþýboþlarýn, serserilerin takýldýðý bir yerdi burasý. O zamanlarýn populer þarkýcýlarý Orhanýn, Ferdinin, Müslümün parçalarýyla kafalarý buluyorlar, kendilerinden geçiyorlardý.
Ýlhami hayatýn zevkleri (!) sigara ve içkiden sonra baþka bir zevki keþfediyordu artýk. Cins-i latif yani kadýn. Þans bu ya, þehrin genelevi de okullarýna yakýndý. Bazý akþamlar arkadaþlarýyla birahanede içtikten sonra geneleve uðruyorlar, geniþ camlý, demir kapýlarýn arkasýndan sermayeleri kesiyorlardý.
Evine yüz metre kadar kalmýþtý ama ayaklarý yorulmuþtu. Gücü tükenmiþti. Dört beþ adým atýyor sonra yine karlý zemine düþüyordu. Pantolonu, paltosundan baþka yüzü, gözü de karlarla kaplanmýþtý. Yine hayallere daldý bir an. Kendisini arkadaþlarýyla genelevin önünde, geniþ camlý,demir kapýnýn ardýnda gördü.
Kanapelere, koltuklara sereserpe uzanmýþ mini etekli sermayelerin kimisi gazete okuyor, kimisi ayak parmaklarýna oje sürüyor, kimisi de örgü örüyordu. Ýlhami orta yaþlý bir kadýna gözüyle iþaret yaptý. Kadýn içerde bir butona bastý, kapý açýldý. Kadýn Ýlhamiye odasýnýn yerini tarif etti ve yanýndaki baþka bir sermayeyle çene çalmaya baþladý.
Ýlhami odaya geçmiþ kadýný beklemeye baþlamýþtý. Ýçtiði biralardan mý yoksa heyecandan mý nedir bilinmez tuvalet ihtiyacý hissetti. Odanýn dýþýna çýktý, sermayenin birine tuvaleti sordu. Tuvalet aksine doluydu bir iki dakika kapýda bekledi. Kapý açýldýðýnda demin anlaþtýðý sermayeyle göz göze geldi. Kadýn gülümsedi, salona geçti. Ýlhami tuvaleti yaptýktan sonra tekrar odaya geldi. Üzerindeki ceketini, gömleðini çýkarmaya baþladý. Aksilik bu ya tekrar sýkýþmaya baþlamýþtý. Ne oluyordu? Daha yeni tuvaletten dönmüþtü.
Ýlhami tekrar tuvaletin kapýsýna yöneldi. Aksine tuvalet yine doluydu. Bayaðý sýkýþmýþtý. Nerdeyse pantolonunu ýslatmak üzereydi. Koþarak tekrar odaya döndü. Þimdi ne yapacaktý? Kadýn her an gelebilirdi. Yanda aynalý, ayaklý evyeye gözü takýldý. Pantolonunu, külotunu çýkardý. Evyenin içine tuvaletini yaptý.
Daha sonra hiçbir þey olmamýþ gibi külot katýna yataða uzanýp kadýný beklemeye baþladý. Biraz sonra kadýn içeriye girdi. Odada bir deðiþiklik olduðunu anlamýþtý kadýn. Pis bir koku yayýlmýþtý etrafa. Kadýn Ýlhamiye doðru pis bir bakýþ fýrlattý. O an Ýlhami baþtan aþaðýya kadar pancar gibi kýzardýðýný hissetti. Yer açýlsaydý da içine girseydi ama bu duruma düþmeseydi diye içinden geçirdi.
Kadýn tuvalet masasýndan bir sprey çýkardý, odanýn içine sýkmaya baþladý. Daha sonra bir sigara çýkardý, çakmaðýyla yaktý ve yataða býraktý kendini. Daha sonra südyeni ve külotunu da çýkarýp hýrsla yere fýrlattý.
Ýlhami de þehvetten iz kalmamýþtý. Elbiselerini hýzlý hýzlý giyip ardýna bile bakmadan kapýya yönelmiþti. Arkadaþlarýnýn sorularýna cevap vermeden genelevden ayrýlmýþtý. Arkadaþlarý Ýlhaminin ardýndan þaþkýn þakýn birbirlerine bakýyorlardý.
Ýlhaminin bu süfli hayatý ailesini üzüyordu. En çok da babasý Ali Efendi üzülüyordu. Kime çekmiþti bu çocuk? Hem kendini hem de ailesini rezil ediyordu.
Ýlhamiyi evlendirmeye karar verdi Ali Efendi. Evlenirse hayatý düzene girer, paralarýný israf etmez, pis alýþkanlýklardan kurtulur diye düþünüyordu yaþlý adam. Düþüncesini oðluna açtý ama Ýlhaminin cevabý olumsuzdu. Evlenmeði düþünmüyordu. Evlenecekse de köyden deðil þehirden evlenecekti.
Ali Efendi kararlýydý, kararýndan dönmeye de niyeti yoktu. Ayný köyden bir arkadaþýyla konuþtu daha sonra adamýn kýzýný aldý, Erzuruma getirdi, davullu zurnalý þenlikli bir düðün yaptýrdý.
Ýlhami babasýyla beraber oturdu bir müddet. Daha sonra ayrýlmaya karar verdi. Ayrý bir eve kiraya çýktý. Evlilik hayatý da Ýlhamiyi deðiþtirememiþti. Yine içki, yine sigara ve yine kadýnlar. Karýsýna karþý ilgisizdi Ýlhami.
Liseyi bitirdikten üniversiteyi kazanamadý. Babasýyla beraber çalýþmaya baþladý. Dükkana uðradýðý yoktu. Üniversiteden bir arkadaþý vardý. Adý Erdaldý. Erdal, kendisi ve üniversiteli kýzlar bir araya geliyor, sinema,disko,pastane , eðlenmek için nere olursa oraya damlýyorlardý. Erdalýn babasý da esnaftý. Durumu iyiydi. Masraflarý genellikle Erdal veya Ýlhami ödüyordu.
Ýlhaminin bu sorumsuz hayatýna babasý dayanamamýþtý. Amansýz hastalýða kapýldý ve bir yýl içinde rahmetli oldu.
Babasýnýn dükkaný Ýlhamiye kalmýþtý. Ýlhaminin çalýþmakta, para kazanmakta, rýzkýný çýkarmakta gönlü yoktu. Bir genç delikanlýyý iþe aldý dükkaný iþletmek üzere. Ýþler bundan sonra kötülemeye baþladý. Yanýnda çalýþtýrdýðý çocuk dükkandan para çalýyordu. Çocuðu iþten çýkardý baþka birini buldu.
Ýþler düzeleceðine iyice kötüleþiyordu. Ýlhami sonunda havluyu attý. Dükkaný içindeki malla beraber deðerinden aþaðý bir paraya sattý. Parayý bankaya yatýrdý.
Hovardalýða hýz kesmeden devam ediyordu Ýlhami. Bir gün batýda yaþayan bir arkadaþýnýn davetiyle Erzurumdan ayrýldý. Arkadaþý da kendisi gibi hovardaydý. On beþ gün gezdi, tozdular, yediler, içtiler.
Erzuruma dönmeden önceki son gün arkadaþý, Ýlhamiyi þehrin kenar mahallelerinden birine götürdü. Ýki genç kadýn karþýladý onlarý. Evde yediler içtiler daha sonra ayrý odalarda kadýnlarla birlikte oldular.
Ýlhami ertesi sabah otobüsle memleketine geri döndü . Otobüsün içinde kendini rahatsýz hissetmeye baþladý. Külotunun ýslandýðýný fark etti. Allahtan kot pantolon giymiþti ýslaklýk dýþarýya sýzmamýþtý. Otobüsün mola verdiði bir yerde tuvalete gittiðinde manzarayý gördü. Külotu, bacaklarý süt dökülmüþ gibi olmuþtu.
Kadýndan hastalýk kapmýþtý Ýlhami. Þehre gelir gelmez ilk iþi hastaneye gitmek oldu. Her akþam kaba etinden iðne vurularak bir haftada düzeldi.
Dükkanýn parasý kýsa zamanda eridi. Artýk elde var sýfýrdý. Ýki üç ay aylak aylak gezdi. Daha sonra bir tanýdýðýn yardýmýyla bir devlet dairesinde iþ buldu. Artýk eski hýzýnda deðildi Ýlhami. Artýk daha az harcýyordu. Ýki tane kýzý olmuþtu. Evinin, eþinin, çocuklarýnýn masraflarý vardý ve maaþý sýnýrlýydý.
Zamanla sigarayý býraktý Ýlhami. Öksürük illetinden böylece kurtulmuþ oldu. Eskisi kadar olmasa bile hovardalýðý býrakmamýþtý. Mahallesindeki bir kadýnla gizli gizli buluþuyordu. Erdalýn arabasýna kýzý atýyor, þehir dýþýnda araba içinde koklaþýyordu.
Bir akþam üstü arabayý polisler basmýþ, kimliklerini sormuþtu. Polislere sigara ikram etmiþ, paçayý sýyýrmýþtý.
Evine yirmi otuz metre kadar kalmýþtý ama ona kilometreler gibi görünüyordu. Ayaklarýnda derman kalmamýþtý. Tipi hýzýný iyice artýrmýþtý.Kar ok gibi yüzüne batýyordu. Üç dört adým atýyor sonra kendini yerde buluyordu.
Artýk yürüyemiyor, sürünüyordu. Sürüne sürüne evin merdivenlerine kadar gelmiþti. Paltosunun cebinden aðý aðýr anahtarýný çýkardý. Elini kapýya doðru uzattý. Anahtar deliðe yetiþmiyordu. Ayaðý kalkmasý gerekiyordu. Gücünü topladý elleriyle betondan kuvvet alarak hamlesini yaptý. Zorlanýyor, diþlerini sýkýyordu ama nafile. Takadý kalmamýþtý.
Merdiven betonuna yüzükoyun kapaklanmýþtý. Tatlý bir uyku bastýrmýþtý o an.
“- Allahým evime kavuþtur beni” dedi içinden.
“- Bu pis defteri kapatýp kar gibi temiz bir defter açacaðým Allahýmmm! “.
Sabah ezaný okunduðunda, camiye giden yaþlý bir komþu köpeklerin yerde bir þeyleri çekiþtirdiði gördü. Yaþlý adam köpeklere doðru yaklaþtý. Adamý gören köpekler hýzla uzaklaþtýlar. Adam alacakaranlýkta yerdeki nesneye doðru yaklaþtý. Ýlhami kar ve kandan ibaretti . Sað elinin parmaklarýndaki anahtar bir deftere yazý yazmaya hazýr bir kalem þeklini almýþtý.






Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Pankart Asýlacak! As!
Koleksiyoncu Amca
Acýlara Gülümseyen Kadýn: Teyzem
Ýstanbul'un Kedisi
Bir Tarz-ý Muhabbet
Þairler Ülkesi Bahar Bekliyor
Aþk Mektubu Görülmüþtür
Tren ve Çocuk
Ruhsar , Selim ve Gökyüzü
Yaþ, Yirmi Dokuz

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Soðuk Yerlerin Kýzý [Þiir]
Paþa"m, Can Arkadaþým [Þiir]
O En Güzel Oyuncaðýmýz [Þiir]
Baba Gel, Çýk Dolaptan [Þiir]
Kabil"in Sultanlarý [Þiir]
Oðlum Beyazlar Ýçinde [Þiir]
Bir Kalem Daha Satmalýyým [Þiir]
Mülkten ve Þehvetten Uzak [Þiir]
Saçlarýna Yýldýz Düþmüþ... [Deneme]
Fikrimin Rehberi Fikri Öðretmen [Deneme]


erhan bayraktutan kimdir?

Ziraat mühendisiyim. 2006 yýlýndan beri kýsa öyküler yazmaktayým. Öykü, þiir okumayý seviyorum. Romantik, içe dönük biriyim.

Etkilendiði Yazarlar:
Cezmi Ersöz,Sait Faik,Refik Halit Karay


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © erhan bayraktutan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.