HA GAZZE, HA KANDÝL; ÝKÝSÝ DE ÇÖZÜM DEÐÝL!..

Öncelikle mazlum halklara, sivil insanlara yapýlan her türlü silahlý saldýrýya karþý olmak, saldýrýlarý nefretle karþýlamak bir insanlýk görevidir ve tamamen vicdansaldýr. Bunu asla göz ardý etmeden, ayrýca, serinkanlý olarak olaylara eleþtirel bakabilmeliyiz.

Çünkü, her olaya ve olguya çok yönlü ve eleþtirel bakmazsak, kaþ yapalým derken, göz çýkarabiliriz. Bu tür olaylara tepki gösterenler veya tepki göstermeðe davet edenlerin asýl niyetleri, insani ve vicdani midir; yoksa politik amaçlý ve ikiyüzlüce midir, görmek ve bilmek lazýmdýr.

Örneðin þu vahim ve vahþete dönen Gazze olayýna bir bakalým; Ýsrail niye saldýrdý? Durup dururken mi oldu? Bu olayda büyük bir tezgâh olabilir mi, diye bakmamýz gerekmez mi?

Burada Ýsrail’i, zorla davet edenler olmuþ mudur; yani illah Ýsrail müdahale yapsýn, dercesine bu duruma zemin hazýrlamak isteyenler olmuþ mudur? Böyle bir saldýrýyla kimler ne kazanýr veya kimler ne kaybeder, bakmak lazýmdýr. Hamas örgütü, Filistinli bir güç deðil midir? Neden El Fetih ile çatýþma halinde veya onlarla cebelleþme peþindedir? Neden Filistin’de iki baþlýlýða neden oluyor? Filistin kazanýmlarýný neden barýþçýl, diplomatik ve politik bir mücadeleyle ilerletmek yolunu seçmiyor? Dahasý, Ýsrail’in sivilleri gözetmeksizin misilleme yapacaðýný bile bile, neden (Mýýsr ve FKÖ’nün ikazýna raðmen) var olan ateþkesi uzatmayýp, Ýsrail’e karþý füze saldýrýlarýna geçiyor? Hamas, 25 Aralýk’ta Sderot çevresine 80’dan fazla roket fýrlatýnca; bir karþý misilleme olacaðýný bilmiyor muydu; olasý misilleme durumunda, Ýsrail saldýrýlarý karþýsýnda sivil halký savunamayacaðýný da bilmiyor muydu? Öyle ise, neden Hamas güçlerinin denk olmadýðý bir ortamda askeri gösteriþ yapýyor; bunu yapmakla, Ýsrail’e deðil, Filistin halkýna havasýný atmýþ olmuyor mu? Hem de en kanlý ve pahalý bir þekilde!.. Hamas’ýn, Ýsrail’e yaptýðý roket saldýrýlarý, Ýsrail’in karþý saldýrýsýna davetiye deðil de nedir? Bu durumda sivillerin katliamýndan Hamas’ýn da payý olmuyor mu? Bu ilk mýdýr ki?..

Bizleri, meydanlara, mitinglere çaðýranlar da bu gerçekleri bilmiyorlar mý?
O zaman herkes, bundan bir çýkar ve hesap peþine düþmüþ olduðu anlaþýlamaz mý? Ýsrail Baþbakaný Ehud Olmert, saldýrýdan bir hafta önce Türkiye’ye gelip Baþbakan Erdoðan ile görüþmedi mi? Peki, neyi görüþtüler kapalý kapýlar ardýnda; daha o zamandan bu saldýrýnýn yapýlacaðý hissettirilmiþ olamaz mý acaba? Tersi bir duruma kim inanýr? Türk- Ýsrail Dostluk Derneði’ ne üye kaç AkP milletvekili vardýr? Onlarcasý deðil midir?

Ýsrail keyfince saldýrýlarýný yapýp, iþini bitirdikten sonra, TC Baþbakaný devreye girip/sokulup, barýþ elçisi rolüne bürünüp Ortadoðu’da bir prestij kapma havasýna girecektir. Bu arada, Ýsrail de, Tc de, Mýsýr da emellerine ulaþmýþ olacaktýr. Tabii, Hamas’ý piyon gibi kullanan Ýran ve Suriye de öyle... Gündeme Filistin’i koyup kendilerini unutturarak gündem dýþýna itmenin rahatlýðýný yaþayacaklardýr. En azýndan soluk almýþ olacaklardýr.. Yoksa Ýran, Ýslam alemini Ýsrail’e karþý “Cihad”a çaðýrmadan önce, kendisi cephede yerini almasý gerekmez miydi?

Bir de bizdeki örnekle karþýlaþtýralým. Ýsrail için, Hamas ne ise, TC için de Pkk odur.. TC, Kandil’e çevresindeki köylere havadan saldýrdýðý (iddialara göre misket bombalarýyla da saldýrdýðý halde), PKK güçlerine zerre kadar zarar veremezken; Federal Kürdistan sivil köylülerine ve onlarýn hayvanlarýna bombalar isabet edip öldürmüyor muydu; týpký Ýsrail’in Gazze’de sivil halka bomba yaðdýrdýðý gibi… Buradaki Ýsrail saldýrýsýnda da misket bombasý iddialarý vardýr.. Üstelik Ýsrail, bu saldýrýda, biri siyasi, diðeri askeri olmak üzere iki Hamas liderini ve onlarca Hamas militanýný da öldürmüþtür; demek oluyor ki, Hamas sivillerin arkasýna gizlenmiþ ve onlarý kalkan yapmýþtýr. Çünkü Ýsrail’in saldýrýlarýnýn olduðu yerde onlarýn da ölüsü çýkmýþtýr..

Pekii, Filistinliler için bizleri sokaða dökmek isteyen, dinlisi- dinsizi-, saðcýsý- solcusu, örgüt, parti ve cemaatler, Kürt köylerine yaðdýrýlan bombalara tepki vermek için veya Kürt sorununa barýþçýl çözümü dayatmak için parmaklarýný oynattýlar mý?

Ama, Filistinlileri bahane ederek Kürt halkýný (Diyarbakýr, Batman, Van, Erzurum vs. illerde) Cuma günü cami çýkýþlarýnda, sokaða dökmeye cansiperane çabaladýlar; bu iki yüzlülük deðil de nedir?!.. Kürtlerin çektiði acýlar için, bugüne kadar, hiçbir cami çýkýþýnda bir tek “tekbir” sesi duydunuz mu? Ama, çok uzaklardaki halklar için, Kürt camilerinin çýkýþýnda, Kürt halkýný baðýrtmaktan gýrtlaklarýný parçaladýlar; baþkalarý için “tekbir getirterek” hep uyuttular, hala da uyutuyorlar. Nazarlarýnda, Ýslam dini Kürtler için bir ninni midir? Kürt sorunu için, onlarýn “Ýslam dini” iflas mý etmiþtir; ya da, Kürtler sizler için Kaf Daðýnýn arkasýnda bir ecinni midir? Her halka karþý, ayrý bir Ýslam dinleri mi vardýr? Yoksa asýl Ýslam düþmaný, bizatihi bunlar mýdýr?

Zulme karþýysak, her yerdeki zulme karþý eþit duruþ sergilememiz gerekmez mi? Kendi zalimlerine "þehit" edebiyatýyla “gaz” verenler; Filistin olayýnda (sýnýrýmýzýn dýþýndaki bir olaydýr diye) kendi kirli emelleri için, bizim halkýmýzý yedeklerine almaya çalýþmalarý ahlaki olabilir mi? Bu ikiyüzlülükleriyle inandýrýcý olabilirler mi? Riyakârlýðýn bu denlisi hangi dinde vardýr?

Bütün bunlarý söylerken, bu yazýdan Ýsrail’e hak vermek anlamý, asla çýkmamalýdýr; ancak, uluslararasý çaptaki bu büyük oyunun perde arkasýný da; perde önündeki ikiyüzlülüðü de görmeliyiz, diyorum. Hamas’ýn saldýrýlarý nasýl Ýsrail’i harekete geçirmek için bir oyun görünüyorsa; bizleri, “Filistin Mitingleri”ne çekmek isteyen iradenin de ayný oyunun, diðer bir parçasý olduklarý þüphesini güçlendiriyor...

Tüm gündemlerimiz saptýrýlmýþ bulunuyor... Hani biz, TRT Þeþ’i konuþuyorduk; hani biz, yeni Kürt açýlýmlarýný konuþuyorduk; Kürt dil ve edebiyatý akademisini kurmayý, Kürtçe ile eðitim yapmayý konuþuyorduk; hani biz, Alevi açýlýmlarýný konuþuyorduk; hani biz, C.baþkaný Abdullah Gül’ün Irak Federal Kürdistan ziyaretini konuþuyorduk.. Barýþ, kardeþlik ve güveni konuþuyorduk… Ergenekon terör örgütünün 1 Numarasý açýklansýn diye sabrýmýzý tüketiyorduk, bekliyorduk..Daha baþka neyi konuþuyorduk; kocaman bir “HÝÇ”Ý konuþuyormuþuz meðer!..Ýþte, sadece dýþýmýzdaki dünyayý konuþur olduk..Bunca hayati sorunlardan kamuoyunun dikkatlerini kaçýrtmak için bu oyun Ýyi bir tezgâh sayýlýr.. Herkes bu tezgâha balýklama atlarken, bilerek hareket ediyor olmalýlar…

Peki bu sokaklara dökülenlerden neden kimse, Filistin’e gitmiyor; ya da neden Filistin devlet Baþkaný Abbas’ý dinlemiyorlar?.. O da, olaylardan Hamas’ý sorumlu tutuyor.. Olan sivillere oldu; Hamas’a yaptýðý tahrik ve tahripkâr çýkýþlarýnýn yanlýþýný kim söyleyecek? Galiba ”Ba’de harab- el Gazze” den sonra TC ve Mýsýr, “arabuluculuk” yaparlarken bunu söyleyecektir. Bekleyelim ve görelim.. Küfür sürebilir; ama asla zulüm süremez.. Ýster ABD ol, Ýster Ýsrail, ister TC; çözülecek her zalim bilmece!..

Gerçek þu ki; þu anda, Gazze kan aðlýyor ve TSK uçaklarý da Kandil’i bombalýyor..
Ýnsanlýk da, müslümanlar da büyük bir sýnavdan geçiyor…
Ha Gazze, ha Kandil; ikisi de çözüm deðil!...

M.Nazým GÜLER - 05.01.2009