-Her þeyi gördüðünü sanýyorsun. O kadar derin mi gözlerin?
-Ýþte sen bunu bilemeyeceksin. Çünkü hiç bakmadýn.


Seni gömeceðiz birazdan. Hiç olmamýþsýn gibi olacak hem de azýcýk sonra. Bir eksik umurunda mý sanýyorsun hayatýn. Gömüleceksin az sonra, bu dünya yutacak seni de ve bir eksik bir zaman sonra hiç hatýrlanmayacak.

Sana söylemiþtim. Halbuki kalmalýydýn. Doðmamýþ çocuklarýn kanatlarýnýn kýrýldýðý yerdeyiz, yakýþmýyor deðiþtirmeden gitmek. Hiçbir ölüm onurlu deðil, her gidiþ kahpece. Halbuki söylemiþtim üþüyorsun sadece hepimiz gibi, fark edince geçecek. Bir þarký gibi yürüyünce yollarda, bir ýslýk gibi ince düþününce ve kapatmadan gözlerini durunca keskin rüzgarlarda, bitecek...

Düþü/yordum. Hatta hayra yordum. Hata mý bilmiyorum ama bir yerlerde mesela bir uçurumun kenarýnda öylece dururken saçlarýný uçuþturdum rüzgara, sonra emanet ettim gün doðumuna içten bir gülümsemeni, bir de gökyüzü var mesela ama sana söylememiþtim belki de hepsi tek bir gün içindir, sadece o gün içindir ömür, bilinmez ki.

- Yarýn yaðmur yaðacak sanýrým.
- Bu bir temenni mi, his mi?
- Bilmem. Belkide bir ihtimal sadece.
- Ýhtimalleri düþünerek günleri þekillendiremem.
- Biliyor musun aslýnda bu da bir ihtimal.


Ve þimdi yaðmayan yaðmur ihtimalinde selleri, afetleri öðretiyor kitaplar. Ýyi haber yok buralarda hani ihtimali var mý o da meçhul. Kuraklýktan, sellerden ve kapýdaki afetlerden bahsediyorlar bir de yaþamanýn sadece bir ihtimal olduðundan. Alýþtýrýyorlar yani gitmelere çünkü kalanlar fazlalaþtýkça kiþi baþýna düþen mutluluk kayda deðer azalma gösteriyor. Sahi hep merak edeceðim. Neye inanýp gittin? Kendine mi? Hiç söylemedim deðil mi insan kendine de yalanlar söylüyor fark ettirmeden. Son deðilsin kendine susan, ilk küsen olmadýðýn gibi.

Burada; tam da dünya seni sindirmeye hazýrlanýrken, bardaktan boþalan yaðmurun altýnda sana iyi dileklerimizi gönderiyoruz. Gitmek bir söz olmaktý, kalmaksa durup biriktirmek. Birileri sözünü söyler gider, kalanlar hatýrladýkça biriktirir. Henüz uðrunda ömür harcanacak bir söz edilmedi belki ama, senin sözün neydi? Sahi hiç sormadým deðil mi?