Dünyada oldum olasý bir linç kültürü alýp baþýný gitmiþtir. Ötekine karþý bir tahammülsüzlük ve anlayýþsýzlýk öncelikle tavandan tabana doðru bir seyir izlemiþtir. Ýnsanlar, takdir edilmiþ bir hayatýn çerçeveli ve yaldýzlý kurgusu içinde yaþamaya devam etmiþtir. Medeniyetler birbirini anlamaya çalýþmamýþtýr. Sadede gelirsek, Fransýz Ýhtilali'nden sonra dünyada bir býçak gibi yayýlan milliyetçilik akýmý, bir çok insanýn yargýsýz infazýna sebep olmuþtur. Bu infazdan sadece Ermeniler deðil bütün milletler nasibini almýþtýr. Zenciler, Yahudiler, Kürtler, Araplar, Kýzýlderililer, Vietnamlýlar, Koreliler, Boþnaklar soykýrýma tabi tutulmuþtur.
Ermeni soykýrýmý olayý ise böyle bir anlayýþ içinde Batý medeniyetinin Türkiye'de dayatmýþ olduðu giyotin kültürünün bir yansýmasý olarak ortaya çýkmýþtýr. Türkler ve Ermeniler kardeþ milletken bir anda bu dost iliþkileri býçak gibi kesilmiþtir. Avrupa faþizminin sömürü topraklarýndan çekilmesi durumunda dünyada yaþayan insanlarýn kendi kaderlerini belirleyebileceklerine inancým sonsuzdur.
Türk halký ise ne zaman ki bilgi toplumu olur ve dünyaya kültür ile bilgi ihraç eder; o zaman bazý karanlýk eller Türk topraklarýndan çekilecektir. Ýþte o zaman el deðmemiþ topraklar gibi Türkiye bir cennet olacaktýr.
Ýnsanlaþma ise bir süreçtir. Bu süreci tamamlayanlar dünyada yüzde onluk bir kesimdir. Bu oran yüzde yirmiye çýkarsa bir toplumda, o toplum kurtulmuþ demektir. ' Atlar at olarak doðar ama insanlar bebek olarak doðarlar; insanlýðýný sonradan kazanýrlar.'
Þu dünyada sadece Türkler, Ýngilizler, Fransýzlar veya Amerikalýlar insan deðildir. Herkes birbirini anlar ve tahammül ederse bir adým ileri gidilmiþ demektir. Sorun o adýmý atacak insanlarýn olmayýþýdýr.