Ýnsanlýðý tanýmak insanlarý teker teker tanýmaktan kolaydýr. -La Rochefoucauld |
|
||||||||||
|
Kokan elbiselerim bir yana, týpký hayatým gibi paramparça ayakkabýlarla göçerim ben. Her yolculuk ayakkabýlarýmda bir dikiþe mal olur. Yani anlayacaðýnýz çokta masrafsýz deðil. Ama deðer ! Her adýmda kopan bir damar sicim, her adýmda yüreðime dolan bir nebze yalnýzlýk, her adýmda göçen beden, her adýmda… Yine lafý uzattým, affedin… anlatacaðým hikayede ben varým. Aslýnda varlýðým her durumda þüpheli ya neyse, dediðim gibi virane köþelerinde göçer dururum. Ancak bir göç hikayesi deðil bu bir aþk hikayesi. Bir köpeðin baþýndan nasýl bir aþk hikayesi geçer demeyin. Geçer, geçerde iþte öyle köpek gibi geçer. Yýkýk bir gece. Gaz lambalarý yanýyor sokaklarda. Bazen de Üsküdar yanýyor. Birde içim yanýyor ama köpeklerin içi hep yanar deðil mi ? Sarý bir sokak. Zemin ikindi yaðmurundan biraz ýslanmýþ. O yüzden her zaman alev gölgeleri altýna oturduðum lambamýn altýna oturamýyorum. Ayaktayým, ay gibi. Yüz yüze bakýyoruz kaç akþamdýr o hep deðiþiyor. Ben hep ayný. Sonra içimde her zamankinden farklý bir ateþ belirdi. Göðsümün tam orta yerinden. Anlamaya çalýþýrken iki sarhoþ yaklaþtý. Ýbrik içinde þaraplarý vardý ve kokusu çalýndý burnuma. Gülüyorlardý sürekli. Tatlý sarhoþ gülüþleri… yanýma gelip bana þarap uzattýlar. Ýkramlarýný nezaketle reddettim. Onlar ýslak taþlara aldýrmadýlar, oturdular. Bir muhabbet tutturdular ki ben iyice yalnýzlaþtým. Derken… Köþeden bir çehre döndü. Öyle ki kainat beklemeye baþladý. Ben beklemeye baþladým. Ay mesaisinin bitmesini bekledi. Karýncalar kuzeyin yeniden belirlenmesini beklemeye baþladý. Gece günahlarý bekledi. Sarhoþ sohbeti ayýlmayý bekledi. Küpteki þarap yýllanmayý bekledi. Sarý duvarlar sararmayý bekledi. Yer kurumayý sonra tekrar ýslanmayý bekledi. Çehre yaklaþtý… Bir yüz. Ay kýskandý, toprak kibirlendi. Gaz lambalarýnýn ateþinde fer kalmadý. Bir aydýnlýk çarpýyordu yüzüme. Hayýr bir yansýma deðil bu. Çünkü elmaslar yansýtmaz. Iþýðý içindedir onlarýn. Bir çift göz deydi gözüme. Sanki bütün yaratýlýþ gerçeði içime akýyordu. ‘Bunun için varolduk’ dedim. Cemal Safi’nin dediði üç harf ve beþ nokta. Sonra bir gülümseme vardý yüzünde. Sanki bana gülümsüyordu. Kim ilk kez gördüðü birine hediye verir ki ?. Üstelik bu ömrümde aldýðým ilk hediye. Kalbimde bir sýkýþma hissettim. Gözlerinde kaybolmanýn korkusu olsa gerek. Yüzünün iki yanýndan dirseklerine inen siyah saçlarý… Her teli tek tek çizilmiþ gibi düz. Yüzüne vuran ateþin kýrmýzýsý, sarýsý, mavisi, her biri yerinden memnun. Bir parçasý olmak için yarýþýr gibiler. Peki ya ben ? Zaman göçtü, sokak göçtü, ateþ göçtü, gece göçtü, yerdeki su havadaki karanlýk göçtü ve ben göçtüm. Bu son yolculuk. Yol bitti ve son duraðýn adý üç harf ve beþ noktadan ibaret. Kainatýn yaratýlýþ amacý. Sanýrým þimdi yaratýcýyý anlýyorum. O peygamber nuruna bir kainat yarattý. Eðer elimde kudretim olsaydý bu çehreye bin bir kainat yaratýrdým. Ama yaratmak ona mahsus deðil mi ? Benim yalnýz baþýma yapabildiðim tek þey hiç kimse olmak ve ona verebileceðim tek þeyde ancak hiçlik olur. Çehre’nin endamý süzülerek karanlýkla bir oldu. Ömrüm karanlýkla bir oldu. Bir saat sonra karanlýkla bir oldu. Tek aydýnlýðým bir lahza öncesinde ki sima. Oda artýk akýl yollarýmda bir kývrým oldu. Kimim ben ?... Kimsesiz bir köpek. Sordum sarhoþlara. ‘Sizde gördünüz mü?’… ‘Gördük’ dediler… Bey kýzýymýþ… Öyledir tabi. Ben bu halimle köpeksem o elbet bey kýzýdýr. Göç bitti. Gece yada gündüz. Artýk aramýyorum, bekliyorum. Aradýðýmý, arayýp ta bulduðumu bekliyorum. Gaz lambalarý benimle bekliyor, ay, gece, sarý duvarlar, ýslak toprak, þehir, kainat. Yeminle hediye beklemiyorum. Ara sýra gerçek olsa yeter. Sürekli aklýmdaki simaya bakmasam. Tamam tamam arkasýndan yüzünün yarýsýný göreyim yada köþeyi dönerken saçlarýný. Tamam sadece elbisesinin eteðine de razýyým. Olmasa da olur, kokusunu alayým. Yahu geçtiðini bilsem de yeter. Var olduðunu bileyim. Ama ben bir kimsesi bir köpeðim, bana bu bile fazla…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bünyamin Bayansal, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |