(herþey çok doludur ama alabildiðine boþtur.çocuksu düþlerden kalan ýlýk bir lodostur.ama kompartýmanda kara yeller esmektedir.çünkü raylar her zaman esnektir.)
jean: bir bardak konyak daha alýrmýsýnýz bay jacques?
etienne: çok içiyorsunuz bay dubux.
jean: hadi etienne! çok abartýyorsunuz.
etienne: sabahtan beri it gibi içiyorsunuz.
etienne: afedersiniz.
jean: mösyö jacques siz bir dangalaksýnýz!
jean: pardon! ha ha..
etienne: ne kadar taþak bir insansýnýz.ciddi biriyle yolculuk yapmak isterdim.
jean: makarasýz, tukarasýz geçer mi bu hayat.düþler çok bayat.
etienne: karýnýzýn sizi niye aldattýðýný daha net anlamaya baþladým.
(ortam zaten dejeneredir.giyotinlik mevzular herþeye kastetmekte.alýnlar výcýk výcýk terlemekte.gözler etrafa bakýp zamanlama kesmektedir.)
jean: ulan etienne hýyarý! son sevgilinizin beþamel restoranýn þef garsonuyla ne filmler çevirdiðini cümle alem biliyor.son olarak restoranýn arkasýnda hem de.sizin gibi biriyle sevgili olmak zor olmalý.
etienne: mösyö dubux; sizin karýnýz gibi sevgilim olsun bir milyon frank borcum olsun anasýný satiim.öyle karýyý sizin gibi kimse harcayamaz.
(jean konyak þiþesini etienne'nin kafasýna geçirir.bunun üzerine etienne de cebindeki çakýyý çýkarýr ama kullnmakta tereddüd eder.jean geri çekilir baðýrarak)
jean: ulan dümbelek! senin haddine mi o!
etienne: sus ulan! incilsiz,kitapsýz,þerefsiz! vururum ulan!
jean: sana girsin elindeki!
etienne: boynuzlu dubux! seni vurmaya deðmez...
(görevliler araya girerek ortamý yatýþtýrýr.tren bir süre sonra paris e iner.jean ve etienne birkaç ay sonra champs elyses te kolkola görünürler..)
zamanýn raylarý esnektir.ruhlara ne trenler devrilir.abý hayat...