Oðlum Hasan sen Ýstanbullar da dolaþ dur havaný yap bakalým. O sýfýr traktörü alýp millete hava yapacam derken bütün köyü birbirine kattýn durdun. Milleti birbirine düþürdün. Köyü traktör garajýna çevirdin sonrada sýkýyý görünce kaçtýn gittin. Þerefsiz seni...Her sene çýkan ürünün bu sene yarýsý bile çýkmadý senin uðursuzluðun yüzünden.

Millete gýrtlaða kadar bankalara borçlandýrdýn. Bilmiyor muydun bu insanlarýn ne kadar kýskanç fesat hain olduðunu. Biliyordun bilmesine ama senin sanki onlardan bir farkýn mý vardý?.. Oðlum seni ta küçüklüðünden tanýrým bilirim. Ne hain, ne kalleþ ne þeytan olduðunu çok iyi bilirim. Oðlum Hasan bir an önce köye geri dön derim. Ortalýk çok fena...Köy yine azdý benden demesi.

Biz çocukluk arkadaþýyýz sonra demedi deme...Sen þimdi o kaytan býyýklarýnla "Ýnce memed" gibi Ýstanbul sokaklarýnda dolaþ dur bakalým. Ama dikkat et oðlum benden söylemesi muhtar Remzi sizin evin önünden çok sýk geçmeye baþlamýþ haberin olsun. Ara da bir senin hatuna "Bacým bir ihtiyacýn var mý yok mu?..Varsa hiç çekinmeden söyle Hasan benim yeðenimdir" diyormuþ.Seninki de pek cilveli cevap veriyormuþ. Vallahi gülümserken pembe yanaklarý iyice bir kýzarýyormuþ. "Saðol muhtar emmi þimdilik idare ediyorum ama ihtiyaçta söylerim" diyormuþ.

Gerçi muhtarýn yollu karýsý Çiçek de en son kambur Rýzanýn ahýrýndan çýkarken görülmüþ mü ne?...Bilirsin ne azgýn karýdýr. Eh karýda muhtarda yarýþ halindeler. Oðlum hani geçen sene de senin ahýrdan çýkarken görmüþler o karýyý. Sakýn bir þey yapmýþ olmayasýn?..Muhtarýn bundan haberi olmasýn?..Sakýn bir þey yapmadým deme oðlum yapmýþýndýr seni deyyus pezevenk. Muhtarda herhalde öðrendi. Öðrendi ki dolaþýyor senin oralarda. Sakýn bunlar bu iþi mahsustan yapmasýnlar?..Oðlum yoksa çetele mi tutuyorlar.Ý kisi de birbirinden azgýn, vallahi de billaki. Tekrar ediyorum Hasan ortalýk iyice karýþmaya baþladý.

He bu arada deve Fahretin, komþusu Osmanýn karýyla kaçýp gitmiþ bir þehre .Meðer daha önceden ne haltlar karýþtýrmýþlar ne haltlar. Osman da çok kýzmýþ sonra gitmiþ Fahrettinin karýyý alýp evine götürmüþ."Madem onlar öyle yaptý, bizde böyle yapalým" demiþ Osmanýn karý da kabul etmiþ. Hoca "Kýsasa kýsas, uygundur" demiþ. Muhtar kýs kýs gülmüþ.

Yeni gelen öðretmen bu iþe þaþmýþ kalmýþ. Dediklerine göre öðretmen eski komünistlerden, dinsizmiþ. "Bu görev yaptýðým üçüncü köy. Bu kadar mý olur.Hayret bir þey. Hepside birbirinden beter. Nasýl insan bunlar" demiþ.

Komunist pezevenk köy adetlerini nereden bilirki. Saðda solda devamlý söyleniyormuþ. "Irksal sorun, kesinlilke sorun oradan kaynaklanýyor" diyormuþ.

Geçenler de kumarcý Þevket borcuna karþýlýk Gavur Ali,ye "Ya parayý, ya karýyý alýrým" dediðinde Gavur Ali çok üzülmüþ. Boynu bükülmüþ. "Olur Þevket abi ama bir aylýðýna al. Geçen seferki gibi geç salma çocuklar çok zýrlýyor" demiþ. Bunlarý duyan bizim öðretrmen iyice bir kýzmýþ baðýrmýþ çaðýrmýþ. "Allah belanýzý versin sizin. Burada olan fuhuþ Beyoðlunda olmamýþtýr" demiþ.

Köydekiler de öðretmene çok kýzmýþ tabii ki. "Muallim bey sen bize karýþma iþine bak" demiþler. Muhtar onu Kaymakama þikayet edecekmiþ duyduðuma göre.

Oðlum Hasan dediðim gibi bir an önce gel buraya. Haydarýn küçük oðlu seni Eminönünde görmüþ hatta sana selam vermiþ ama görmemezlikten gelmiþsin. Karaköy köprüsüne doðru kaçýp gitmiþsin. Ne iþin var oralar da?.. Bu sana yazdýðým ilk ve son mektuptur ona göre. Bir an önce dön derim. Bu satýrlarý yazarken az önce muhtar kahvenin önünden sizin eve doðru yollanýyordu. Ben birazdan peþine takýlýrým, gözlerim arkadaþlýk hatýrýna.

Sabahtan akþama kadar da gözleyecek pek halim yok. Çabuk erken gel.Çok geç de kalma. Sonra demedi deme...

Gözlerinden öperim. Arkadaþýn Hýdýr.