 • İzEdebiyat > Deneme > Düşler |
581
|
|
|
|
Gel de nisanın güzelliğine güzellik katsın tebessümün. Gel baharı ol geçip giden ömrümün. Bilirsin şayet gelirsen iklimimde erguvanlar daha bir canlı açar çiçeklerini.
Ellerim taze sürgünler verir. Ellerime verirsen ellerini. Ne zaman geleceksin gözlerim yollarda bekliyorum seni. En kalbî duygu ve selam ile..
|
|
582
|
|
|
|
Ey, bakışlarında yüreğimin yağını eriten! Ey, bilinmez diyarlara çekip gidip de, beni hasret ayazında buyduran, emsalsiz peri! İnan, gittiğin günden beri nefes nefes ciğerlerime çekiyorum seni.
|
|
583
|
|
|
|
Tek bildiğim, söz konusu sen olduğun zaman,en yavan sözcüklere ayrı bir renk, ayrı bir rayiha geldiği. Sözcüklere, ruh ve canlılık veriyor, inceliğin, güzelliğin… |
|
584
|
|
|
|
Çalınmış suratlarla yaşayan herkesin suratına okkalı bir tükürük, yiyeceği en kötü dayaktan daha ağır. |
|
585
|
|
|
|
'-bitecek birgün biliyorsun.Aslolan neydi?
-bitmesine ne kadar var üsüyorum moruk.kahrolasi duvarlar ah o sıvasını dökmeyi bitiremedigim duvarlar!
-bitmeyen ne gördün azizim ne gördün!
-ilmegim kaçtı,ağlıyorum sanirim.
-bir şiş düzeltirmiydi seni?
-soğuk bir metal mi?' |
|
586
|
|
|
|
ÖLÜM TATLI BİR TÜRKÜDÜR,
MARTI ÇIĞLIKLARIYLA,
SONSUZ DENİZDE... |
|
587
|
|
|
|
Hurufat ehlinden ayn, şın ve kaf’ı çağırdım muhayyel ülkeme. Davetime icabet ettiler. Lakin , adresini ve künyeni bilemediğim için sana ulaşamadım.
|
|
588
|
|
|
|
Akşam, sessizlik... Gece yarısı olsa, az kalsa dolunaya... Dolunayda sahilde ateş yaksam yine, atsam tüm sıkıntılarımı küllerine. |
|
589
|
|
|
|
"Rüyanın harika bir şiirselliği, mükemmel bir alegorisi,
emsalsiz bir mizah anlayışı ve leziz bir ironisi vardır." |
|
590
|
|
|
|
Hayal edebildiğim kadar, tebessümünü hayal ediyorum. Gözümde, gittikçe gülleşiyorsun. Akşam vakti leylak kokularıyla kokun dağılıyor yanıma yöreme.
Bir an için geldiğini sanıyorum.
|
|
591
|
|
|
|
Zaman, seni işler yüreğime, devran seni söyler. Seni hatırlatır seherlerde açan güller. Sen güllerden ziyade güzel, güller sana emsal olmanın derdindeler…
|
|
592
|
|
|
|
Kelimeler, hayallerde olgunlaşıp şair ve yazarların gönüllerine düşerler. Şairler ve yazarlar, yüreklerine düşen çığın altında ezilmemek adına eser verirler . Biz, öylelikle farkına varırız kelimelerin. Sözün gücü, şairin ve yazarın deneyimi ve birikimi yanında, kelimelerin keşdedilmesi gereken hususiyetleri ile de alakalıdır biraz.
|
|
593
|
|
|
|
Belki bir gün uzak ihtimallerin en uzağında buyan ihmal zincirlerini kırıp bana geleceksin. Telafisi güç de olsa geçen günlerin. Ellerim ellerinde taze sürgünler verecek, ölüme tebessüm edeceğim…
|
|
594
|
|
|
|
Senin, beyaz zambaklar ülkesini andıran, her dürülüp açılışında yüreğimi bir hoş eden ellerin; şimdi çok uzaklarda. Ama şunu bil ki hâlâ hayalhanemin en mutena yerinde, öylesine muhkem,öylesine alımlı durmakta. Ben her nefes alışta, kalbimin her atışında ellerinin hâyâliyle avunmaktayım.
|
|
595
|
|
|
|
Birine yar dediyseniz ve ona ragmen gittiyse ne söylenebilirki ardindan,
Neler yasanir neler anlatilir,
Yar dön artik sen gideli ben gülmez oldum |
|
596
|
|
|
|
Ne zamandır yoksun ya! Bu kentin ışıkları ,senle yanıp senle söner hayallerimde, ey muhayyel peri!
|
|
597
|
|
|
|
Bu sabah yine senle uyandım. Senle doluyum. Gönlüm bir kristal sürahi. İçinde yedi derya. Leba lep sen kristal sürahi...
|
|
598
|
|
|
|
Gittiğin günden beri , sözcük sözcük derledim tüm çiçekleri. Çağırdım her gece lâleleri gülleri… Unutmadım sümbülleri. Çiçekler meclisinde sana ayırdım en özge yeri…
|
|
599
|
|
|
|
Sen, zamana damlayan gül ıtırı. Seni saklar özünde yazdığım yazıların her harfi her satırı. Bahar senle bahar. Gülüşünü hatırlatır açtığında zambaklar. Gün aşıp giderken erguvan bakışlı akşam üstülerinde, erguvanlardan bergüzar bakışların ruhuma akar. O bakışların içimde kandiller yakar. Seni söyler “gökyüzünde bölük bölük turnalar.” İçimde bir türkü olur bakışların yâr. Semaverimin nefesi, çayımın demi her şey senden iz taşır. Bahar hayalinle bahar.
|
|
600
|
|
|
|
Kısaca” şarkılar seni söyler dillerde name adın.” Her mektubumda olduğu gibi bu mektuba da seninle başladım, seninle noktaladım. Sana dair hislerimi, sen dahil kimselere anlatamadım. Anlatamazdım. Sen de bilirsin sırrı faş haneye tecavüz haramdır. Beyaz zambağım, gönül muradım…
|
|