 • İzEdebiyat > Deneme > Yazarlar ve Şairler |
1
|
|
|
|
Okur Yazar Buluşması ve Kariyer günleri |
|
2
|
|
|
|
Doğu ve Batı üzerine birçok esere imza atan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın takdire şayan çabası, yaşadığı dönemde maalesef pek anlaşılamamış… Hatta döneminin birçok yazarları tarafından ortaya koyduğu bu eserler küçümsenmiş, yadırganmıştır. Söz konusu bu çabanın bugün bile yeterince anlaşıldığını sanmıyorum maalesef…
|
|
3
|
|
|
|
Felâtun Bey ile Rakım Efendi’de, Rakım Efendi’yi, onun değerlerini, yaşama biçimini savunduğu için bağnaz bir Doğu yanlısı sayılmış Ahmed Midhat Efendi. Hatta Tanpınar, Ahmed Midhat’a bildiğin mesafeli duruyor. Eserden yola çıkarak, edebiyatımızın ilköğretmeninin hayata dar bir perspektiften baktığını ileri sürüyor. |
|
4
|
|
|
|
Her ne kadar Leo Malet gibi bir Fransız ustaya sahip olsa da kara roman, kara mizah daha ziyade Amerika’yla özdeşleşmiş türler arasında yer alır. Kara roman; klasik polisiyenin tersine, suçu istisnai bir hal olmaktan çıkarıp, toplumun geneline yayılmış bir karabasan olarak ele alır.
|
|
5
|
|
|
|
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadar Türkiye’de “Eski İstanbul Kahvehaneleri”ne aydın, akademisyen, yazar ve şairlerin büyük bir ilgisi vardı. Özellikle Laleli’de ki; “Acemin Kahvesi” ve Beyazıt’ta ki; “Marmara Kıraathanesi” son dönem yazar ve şairlerin düşünce insanlarının uğradığı sayılı mekânlar arasında yer alırdı. |
|
6
|
|
|
|
Şu fani dünyaya ısmarlama bir insan olarak gelen Evliya Çelebi'nin daha ana rahmine düşmeden ne olacağı hakkında meydana gelen hadiselere baktığımızda böyle bir insan olacağını hemen sezebiliriz aslında..
|
|
7
|
|
|
|
Hüzün ve kederle, tahin ile pekmez gibi ayrılmaz bir ikili olduk, çıktık… Böyle düşünceli, kederli anlarda insan, sığınacak bir liman bulamayınca, kitaplığına, kitaplarına sığınıyor… Dün gece ben de tam da böyle hüzün sellerinde kulaç atarken kitaplığımdaki “Dokuz Öykü” kitabına sarılarak rahatlamaya çalıştım.. |
|
8
|
|
|
|
Edebiyat tarihi bir gün bazı kadınların itibarını iade edecekse, söz konusu listenin başında Lev Tolstoy’un hayatını kararttığı söylenen Sofya Hanım yer almalıdır. Zira biz onu, Tolstoy’u ömrünün son zamanlarında evden kaçırtıp bir istasyonda acılar içinde ölüme terk eden acımasız, vahşi ve huysuz bir kadın olarak tanımıştık.
|
|
9
|
|
|
|
Neruda’nın şiir kitaplarından birini elime ne zaman alsam, derdimi sıkıntımı unutuveririm. Okuduğum bu kitapta yazarla adeta karşılıklı konuşup, dertleşir gibi hissedip bir nevi terapi olurum…
|
|
10
|
|
|
|
Meşgalemiz Edebiyat ise eğer sevgiyi ötelemek mümkün müdür?
Aksine eşitlikçi ve ’’bizcil’ sevgi dolu bir selam, paylaşmaya dair nice nice güzellikler doğurur. Edebiyat da böyledir işte
bambaşka dünyalarla buluşturur.
Edebiyat insanlığa çok önemli bir misyon da yüklüyor peki bunun farkında mıyız? Bu eşsiz sihrin hikmetinde bizler tüm karanlıkları aydınlatıp nefretleri pekâlâ yok edebilir, sevgi ana kartlı Edebiyatla ve de edebimizle yaşama tutunabiliriz. |
|
11
|
|
|
|
Birilerinden bir anı dinlerken hep, "Ben ...ken " diye başlayan ve sürüp giden cümleler... Ne güzel olurdu bir şairden bir yazardan anı dinlemek...
Ben de aynını kullanacağım. Ben ilkokula başladığımda ilk kez İstiklal Marşı’yla tanıştım. Herkes kıpırdamadan duruyordu. Sanki ufukta bir zaferi görüyormuşçasına başlar dik ve mağrur, gözler sevinçli ve çakmak çakmak... Büyük bir işi başarmanın huzur ve sevincini yaşıyorduk bütün okulca. |
|
12
|
|
|
|
Roman boyunca emperyalizmin hileleri tatlı tatlı hiç yorum katılmadan, sövmeden anlatılıyor. Örneğin fakir çocuklara okulunu bitirmesi için destek olunarak, daha sonra onların devlet katında iş bulmasına yardımcı olup, onlardan birçok bilgi topluyorlar. |
|
13
|
|
|
|
Onun bu psikolojisi, 19.yüzyılın pozitivist felsefesini savunan düşünürleri çağrıştırıyor. Sanki rasyonalizmin güçlü ve zayıflar arasındaki dengeleri bozan seçiciliğinin insanı yalnızlaştırarak hayattan soyutlayacağını basiretiyle ön gören bir insanın tereddüdüne rastlıyoruz İvan’da. Fakat tercihini yine de rasyonalizmden yana yapıyor. Babasının kardeşi tarafından öldürüleceğini bilmesine rağmen suçun işlenişine göz yumduğu gibi aynı zamanda dolaylı bir destekte vermişti. “Bir sürüngen bir diğerini yutmaya hazırlanıyor” diyerek kayıtsızlığını koyuyordu ortaya. |
|
14
|
|
|
|
Cemil Meriç'in şiir tadındaki yazılarıyla 12 Aralık doğum yıldönümünde anmak |
|
15
|
|
16
|
|
|
|
Bütün gün kırlarda, deniz kenarlarında dolaştık. Güneş, hayale müsaade etmeyecek tarzda her şeyi vazıh ve berrak gösterdiği için yalnız gözlerimizle yaşadık ve hiç eğlenmedik. |
|
17
|
|
|
|
Sosyal hayatta ya da ekranlarda yoksulları ve çaresizliklerini görünce aklıma nedendir bilinmez üstad Mehmet Akif’in Seyfi Baba şiirindeki:
“Ya hamiyetsiz olaydım, ya param olsa idi.” dizesi gelir.
|
|
18
|
|
|
|
Aşk kimine göre ucuzlaşmak anlamını ifade eden bir kavram ya da ucuzlaşmak kimine gire ise yücelmenin yegane başlangıcı |
|
19
|
|
|
|
bak tam karşımızda gecenin mumu
damla damla nasıl eriyor
nasıl doluyor ağzına kadar uyku şarabıyla
gözlerimin simsiyah kadehi
senin ninnilerini dinlerken /
ve bak nasıl
şiirlerimin beşiğine
sen doğuyorsun, güneş doğuyor / fÜRUĞ
|
|
20
|
|