• ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik |
41
|
|
|
|
Sonra yükseldiler, yükseldiler…Yer, göðe yükseldi; gök yere indi. Görülmemiþ bir medcezir idi… Gökkuþaklarý, sardý sardý, çözdü çözdü onlarý, çözdü çözdü sardý.
Tin neredeydi?... Ya beden?
Bu ne amansýz, ne yaman bir þahlanýþtý…
Varoluþun yok oluþunda, varoluþ… Ya da yoklukta varlýk, varlýkta yokluk…
Þiddet, þiddet olalý, hiç böyle güleryüzlü, sevimli ve sýcacýk olmuþ muydu acaba? Abýhayat ile böylesine yunup yýkanmýþ mýydý?...
Ýsyan isyan olalý, böylesine gönüllüce bir teslimiyetin dinginliðine býrakmýþ mýydý kendini?
|
|
42
|
|
|
|
"Uyandým...
Bunu, gözlerime hücum eden ýþýk huzmeleriyle anladým. Iþýðýn büyülü dansý vardý gözlerimin önünde. Bu cümbüþ, bu curcuna, bu heyecan dalgasý, bu oyun... Bu oyunun içinden geçmeden yeni bir güne baþlayamam ben. Ancak bu oyunla ýþýr içim, ancak o zaman görürüm yanýmý yöremi. Ve yaklaþýk sekiz yýldýr her sabah dünyaya böyle dönerim. Iþýðýn büyülü dansýyla. Iþýk her þeyi görünür kýlandý, doðurgandý. Renkleri ve þekilleri çoðaltandý. Ama öylesine anlýk deðiþirdi ki ýþýðýn dansý, her hali fotoðraflanmalýydý bence." |
|
43
|
|
|
|
Ýnsan dilini ne zaman, nerede ve nasýl kullanacaðýný bilirse, gerektiðinde susmasýný yani sükût etmesini bilirse; ruhunu ve bedenini derin bir sessizliðe alýþtýrýrsa huzur da kendiliðinden gelir ve onu bulur. Affedici ol, böylece huzurunu pekiþtir. Kusur arama. Baþkalarýnda kusur bulduðunda, büyük bir iþ yapmýþ gibi sevinme. Her insanda -ararsan- mutlaka en az bir kusur bulmak o kadar zor bir þey deðildir. Sende de öyle.. |
|
44
|
|
|
|
Benim Masalim...Benim öyküm...Benim hikayem...Ne derseniz deyin içtem gelenler... |
|
45
|
|
|
|
Yavru kedilerin o anda gözlerine bakasým gelmiþti. Evet, açýktýlar. Günlerce beklediðim o aný bugün bile anýmsadýkça içim kýyýlýr gibi olur. Gri ve açýk mavi renkti. Hani, aksu dediðimiz renge çalýyordu her birinin gözleri. Belki büyüdükçe deðiþecekti renkleri. Ama o gün yavrularýn gözleri açýlmýþtý iþte… |
|
46
|
|
|
|
Bir büfeye yanaþtý, elindeki parayý uzatýp sandviç istedi. Büfedeki adam küfür ederek onu kovdu ve:-Boklu paran sende kalsýn pislik þey. Diyerek bir köpeðe verir gibi uzaktan bir sandviç attý önüne. Sandviçin içindeki peynir ve domates etrafa saçýldý. Yerden bunlarý toplayýp sandviçin içine koydu ve yedi. |
|
47
|
|
48
|
|
|
|
Atlamak istiyorum, dipsiz bir uçuruma býrakmak
istiyorum zavallý bedenimi ve bunu yapamamanýn sýkýntýsýna Hayat diyorum... |
|
49
|
|
|
|
Her þey içimde ve dýþýmda parçalara bölünüyor.. Ve teslim oluyorum sen(siz)liðime bir kez daha.. Yokluðun en týrmalýyýcý sesiyle tenime iyice sokulurken, böyle bir tutsaklýkta varlýðýný bütün isyanýmla haykýrýyorum. Her kendime çekilmelerimde binlerce kez |
|
50
|
|
|
|
Ölümü düþünme, bir çare deðil, bir kaçýþ sadece... Belki bir çare görmüyorsun, hiç kimse anlamýyor seni, unutma, böyle düþünen sensin... Ölümle kucaklaþacaðýn an zaten korkunç, yetmez mi?.. |
|
51
|
|
|
|
O sessiz çizdi, ben sessiz yazdým.
|
|
52
|
|
|
|
Bir kiþinin yaþadýðý bunalýmlý hayatýna ummadýðý bir pencere açýlýr. |
|
53
|
|
|
|
Anlýk bir öykü. Bir kayýp ilaný. |
|
54
|
|
|
|
oturup hüngür hüngür aðladým... |
|
55
|
|
|
|
Biliyoruz ki artýk mektuplar, bir iletiþim için gereði kadar kullanýlmýyor.
Þaþkýnlýðým bunun içindi. |
|
56
|
|
|
|
O gün sadece dersi asmamýþlardý, arkadaþlarýný da atlatmýþlardý. Cep telefonu da henüz icat edilmediði için kimse onlara ulaþamamýþtý. Kýzý “Anneciðim nerelere gittin yine” diye sordu. “Hiç” dedi kadýn “Hiçbir yere”. Deniz çok neþeli bir çocuktu. Babasý gittikten sonra tam bir yýl depresyonda idi, ancak güçlü bir çocuk olduðu için zaman içinde acýsýyla baþ etmeyi baþarmýþ eski neþesine tam anlamýyla olmasa da dönmüþtü. |
|
57
|
|
|
|
Konteynerin yanýna oturdu. Çok geçmeden bir genç, onu dilenci zannedip önüne para attý. Zaten görüntü olarak dilenciden pek farký da yoktu. Paraya baktý, almadý/alamadý. Gelip geçenler onun bu halini görünce kimi acýyor, kimi görmemezlikten geliyor, kimi kýzýyor, kimi de ona “Çalýþ, çalýþ!” diye akýl veriyordu. |
|
58
|
|
|
|
Ve yine sabah olacak ve ben yine iþe gideceðim. Dört senedir koca bir yalnýzlýðý barýndýrmaktayým dünyamda. Benim tek neþem olan büyükannemi kaybettiðimden beridir keyifsizim. Bu neþesizliðimi elimden geldiðince kimseye yansýtmamaya çalýþýyordum. Ýþ yerindeki geliþigüzel herþeye gülen aklý beþ karýþ havada arkadaþlarýma karþýlýk olarak, aslýnda bana ait olmayan kahkahalar savurmaktayým. |
|
59
|
|
|
|
Çevresi daha açýk renkti, ortasýna doðru koyulaþýyordu. Rengini tam olarak söylemek zordu. Ýlk bakýþta siyah gibi görünüyordu ama bir süre sonra içinde gökkuþaðýnýn yedi rengini de ayýrdeder olmuþtum. |
|
60
|
|
|
|
Her þeyin baþlangýcý dünde gizli... Huzursuzluðum, umutsuzluðum, anlamsýzlýðým...
|
|