• ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
921
|
|
|
|
Deðilse bir grup yaðý, yoðurdu, kazaðý biliyor olup ta onu aramaya çýkmamýþtý. Baþlangýçta böyle bir süreç ve böyle bir mantýk yok. Yað üretenin kundurayla kazak deðiþiminin zorluðunu göze almak diye bir süreç hiç yoktur. Bu süreç köleci sistemle birlikte; kâr için yapýlan üretimle ortaya konan süreçti.
|
|
922
|
|
|
|
El zihniyeti içinde kimi kiþilerin mal mülk sahipliði vardýr. Kurnazlýðý, kiþisi tapuya çevirme vardýr. Kolektifin malýný iç etme vardýr. Ýlahi dönemin nesnelliði ve aklý fikri yoktu. Aksine bu mal mülk iliþkisi olan sömürü sorgulanmasýn diye zikir vardý. Ýman vardý. Ýman sömürü sözleþmesinin köle ve sahiplik mantalitesiydi.
|
|
923
|
|
|
|
Her þey deðiþiyordu. Yepyeni erdemler ortaya çýkýyordu. Daha önce ortaya konamayan; konmasý olasý olmayan; haset etmeme; fitne çýkarmama; baþkasýnýn malýnda gözü olmama; zina etmeme; iyilikte bulunma; günahtan kaçýnma; kâfir olmama gibi onlarca yeni erdem ortaya çýkýyordu.
|
|
924
|
|
|
|
Ön ittifaklý kolektif yapýyý, kiþi sahipli sürece çevirmek isteyenler; aðýzlarýyla açýk açýk anonim olanýn övgüsünü söylüyordular. Ama bu kiþiler içlerinde de sahipliði hep kendi üzerlerine olmanýn niyetlerle sahipliði hep kendi kendisine sahiplik olukla anýyordular.
|
|
925
|
|
|
|
Ýlahi dönemli kiþilerin yüz yüze görüþmelerinden algý olan somut meþruiyet ilik; Ýbrahim’in kendi El’i ile görüþmesini Ýbrahim’in söylüyor olmasýna tanýklýk etmeye dönüþecekti. Söyleyen de söylenende somut deðildi ama “söyleneni söyleyen aracý Ýbrahimler” somuttu, bu da iknaa olmanýza yeterdi! Yetmezse açlýk, iþsizlik ve zorbalýk belirecekti. Tarihsel hafýzayý kaybeden tarihsel olmayan hafýzayý buluyordu. Gerçeði kaybeden gerçek olmayaný buluyordu. Sahipliðin kendi üzerine kendi etkisiyle iç düþünmesi yapan Ýbrahimler, Nemrutlar; dýþta sahipliði kendisine verenin olmanýn sözcüsü olmakla aracý konumda konuþan sahiplerdi.
|
|
926
|
|
|
|
Bu soru bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmanýn en güzel örneðidir. Maþallah her konuya düþünmeden bir cevabýmýz olmaktadýr. Bu anlatýmým da doðru olmayabilir. Ancak somut, nesnel, baðýntýl, tarihsel ve tartýþýlabilir bir baðýntýlý giriþme ve tarihselliktir. toplum birey için ya da birey toplum için dediðinizde baþlangýç koþullarý giriþmeli inþaadan iz olmamakla süreç absürt olmaktadýr. |
|
927
|
|
|
|
Totem doðada saðlama iliþkisi olan bilinçle vardý. Ýlah üreten iliþki bilinciyle vardý. Ýlah, toteme neden karþýydý? Totem on binlerce yýldýr sosyal grubu çevresinde yalýtmýþtý. Totem grubun çevreye açýlmasýný istemiyordu. Totem grubun dýþla temas kurmasýný yasaklayan tabulardý.
|
|
928
|
|
|
|
Kutsal olan hayatýn ya da var oluþun çeþitli enerji düzenli özümleme süreçleri içinde olmasýydý. Kutsal olan sýkýþmýþ enerjiyi ya da hayatý veya var oluþun akýtýlmasýydý. Dinamik buydu. Varoluþ ya da hayat veya enerji geçmiþteki baþlangýç koþullarýna (farklý enerji düzenli iþlevlerin özelliklerine Güneþ'e, demire, bakteriye, tavuða) baðlý olukla geleceði var etmesiydi. |
|
929
|
|
|
|
Hâlbuki ki tarihin hiçbir döneminde biat kavramý sosyo toplumun inþa temeli olmamýþtýr. Ve köleci sistem ortaya çýkana kadar da biat kavramý yoktur. Biat, üretim yapan gücün kendisini boyun eðmeðe zorlayan zorba güce boyun eðip, emperyalist bir güce teslim olmasýydý.
|
|
930
|
|
|
|
Kesim yerleri, kendi içindeki eylemleri sýfýra yakýn deðerlerde durdurmakla birlikte bu yerler tehditten arýtýlan güvenli yer olukla ortaya çýkmýþ, bir boþluk devinim alanýydý. Kesim yerlerinin bu yeni beliren ikinci anlamý da, tapýnak iþleviydi. Kesim alaný gruplar arasý eylemsiz alan olmak yerine, yine ayný güveni vermek kaydýyla önce uzaktan; sonra da yüz yüze temaslarla olmanýn eylemlerini baþlatan alan olmuþtu.
|
|
931
|
|
932
|
|
|
|
Yani kolektif birim zamanlý bir sosyal süreç, üreten hareketli kapasite ile taçlanmadýkça; sosyal anlayýþlý kolektif birimli zamanlý süreç, avcý toplayýcý süreç olanaklarýný ortaya koymaktan öte dönüþemeyecek olmakla sürece deðiþtirici dönüþtürücü fazla bir güç katmýyordu |
|
933
|
|
|
|
Nasýl totem gruplar kendi içlerinde güçsüz yetiþkin kiþilerinin bakým, gözetim türü iþini de bu amaçlýlýk içinde kolektif olan totemi mana gücü üzerine aldýysa; totem gruplar bu yetkiyle doðanlarýn da bakým, gözetim gibi üslenmesini de kendi üzerine almýþtý.
|
|
934
|
|
|
|
Kült merkezinin melez çevresi açýlýp kapanma yapan, kendi iç salýnýmlarýyla büyümeye baþladý. Büyüyen salýnýmlarýyla kült merkezinin melezi çevresi zaman mekân uzaklýðý oluþla kült merkezinden giderek ýradý. |
|
935
|
|
|
|
Köleci ittifak öncesindeki; ön ittifaklý ve totem dönemli insanlarýn totem ve ilahlar üzerinde tek, çift olma; ya da birinin verdiði kararý, diðer birinin beðenmez olmasý gibi böylesi bir kaygýlarý hiç olmadý.
|
|
936
|
|
|
|
Aþtan, Lahar anlatýmýnda Lahar çoban grup temsilcisi olmakla totem meslekli olunuþla totem dönem içinde grubu için yaptýðý çobanlýðý, þimdi ön ittifak içinde ön ittifakýn ortak "ilahý" adýna yapmaktadýr. Bunun gibi Aþtan da tarýmcý ya da çiftçi veya bitki meyve yetiþtirir olmasýný þimdi ittifakýn ortak "ilah" için yapmaktadýr.
|
|
937
|
|
|
|
Yoksa üretilmiþ bir mýsýrý tüketiciye ulaþtýrmadan araya on kiþilik soðuk zincir halkasýnýn girmesi ne ad altýnda olursa olsun giriþimci, yatýrýmcý, tüccar, iþ bilenin vs. deðil, haydutluktur. Asalaklýktýr. Kan emiciliktir. Sömürüdür. Kurbanlarý oluþturmak için bu aðdalý ifadeler; kiþi iyelikle olan sistemin El’e göre meþru edilen adaletini saðlamaya çýkan yollar olmaktadýrlar. Yine El’in böbürlenerek; “ben size rýzk veriyorum. Ben size lütfediyorum. Ben himmeti bol olaným” dediði süredurum da; kiþinin kendi çalýþmasý olan kendi EMEÐÝ ve EMEK GÜCÜYDÜ. El emeðe bile lütuf, baðýþ himmet diyecek kadar vaatlerle bilmezlik biati üzerine illüzyon yapmanýn, içindeydi.
|
|
938
|
|
|
|
Put o günkü mal mülk sahiplik belgeniz olmasýnýn, im, iz, iþaret, damgasý olmakla sahiplik ve koruma hakkýnýzý tescil eden meþruiyet ilikti. Put, mülkünüzün görünür yerlerine konmakla sahipliðiniz; irade sahibi olan hükmünüz okunsun, anlaþýlsýn, sahiplik ve koruyuculuk olan teslimiyetiniz bilinsin diye konuyordu.
|
|
939
|
|
|
|
Genel baðýntýnýn, özel baðýntýya oraný; öznel dünya içinde algý deðiþmesi ve dönüþmesi olmakla oluþ; az öncesi ile az sonrasý arasýndaki farkýn algýsýydý. Biz çevrede olup biteni buna göre algýlýyorduk. Toplumsal üretim hareketi gerçekleþmesi genel baðýntýydý. Genel baðýntýyla gerçekleþen üretimin kiþisi emek gücüne göre olan paylaþýmý da özel baðýntýydý. Özel baðýntýyý, bu farktan anlýyoruz.
|
|
940
|
|