Yedi Adam (Birinci Bölümün Sonu)
Kaldığımız yerden devam ediyoruz kaçıranlar önceki iki bölümü okusunlar lütfen
"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, en azından bir süreliğine, başka bir varoluşsal bunalıma dönüşmesidir." - Franz Kafka"
"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, en azından bir süreliğine, başka bir varoluşsal bunalıma dönüşmesidir." - Franz Kafka"
Kaldığımız yerden devam ediyoruz kaçıranlar önceki iki bölümü okusunlar lütfen
Havalar güzelleşip bahar güneşinin soğuk toprağa yüz vurduğu zamanlarda daha da arttı bu karşılaşmalar. Kapının önünde otururken, bakkala gidip gelirken, pazardan eve dönerken nerde gördüyse o gözleri kendi gözleriyle birleştirdi hep.

Melisa Kesmez
Jane Eyre, yaygın olarak, kolonyal ve postkolonyal açıdan romanın ana karakteri Jane Eyre’in özgürlük mücadelesi, ve o dönemin erkek hegemonyası altındaki toplumda bir kadının, tüm gücüyle erkeklere karşı mücadelesi bağlamında ele alınır ve bu kavramlar çerçevesinde irdelenir. Bunun yanı sıra Jane Eyre’in kimlik karmaşası ve kimlik arayışı da
Bu kez göz çukurları üstünde yüklü bulutlar dolanan, Mikail’miş. Uzun zaman sonra Aslan da kime kızacağını şaşırıp nasip kalesinin yıkılmaz surlarının önünde nafile dövünecekmiş. Sen olsan, sebep olanı mı, katledeni mi yoksa yazıyı yazanı mı kusurlu bulurdun. Bence karşılığını bilsen de ne fark eder? Gönül tellerinden biri kopunca
Yedi Cihana Boş Yere salmadı Şanlı Ecdaddımız Nam Onların Derdi zevki sefa değildi nede Han hamam Tek Gayeleri Hizmetti İslam Yoluna Hep edeple yol aldılar Yaşattılar sünneti seniyeyi Düşmedi Kalplerinden bir an olsun Yüce Kuran
Bir diktatör halkını özgür kılabilir mi? Bir kadın kalbine yenik düşer mi? Bir bilge iktidara göz diker mi? Bir ruh acılardan, baskılardan nasıl kurtulur ve barış için savaşır mı?
Milattan önce altıncı yüzyılda Ege kıyılarında karanlık çağın küllerinden doğup halkın iktidarına uzanacak yeni bir dönem başladı.
Trajediler ırsidir bazen.Biz ne kadar normal insanlar gibi yaşamaya çalışsakta, damarlarımızda dolaşan zehir açığa çıkmak için ufak bir delik açmaya çalışır yıllarca etimizde. Çoğumuzun kalın olan derisi damarlar da tutsada bu zehri kimimiz o kadar güçlü olamaz.
biraz gerçek biraz hayal yaşanması imkansız gibi görünen ama okurken gerçekmiş hissi yaratan aslında uzun bir eserimdir hala sonunu nasıl yapsam diye karar vermediğim hep beyaz perdede hayal ettiğim ama yazarkende korkup bıraktığım bence çok ilginç ve ses getirecek bir eser. ama korkuyorum. yazarken bu yazıdan bahsetmek eğer
Wikileaks belgeleriyle tekrar gündeme gelen Irak savaşı ülkemizi yakından ilgilendiriyor. Savaş hakkında çok konuşuldu, çok şey söylendi
2003 Martında herkes televizyonlara kilitlenmişti. Ancak sınırda olanları pek az kişi biliyor
O günlerde Amerikan ordusunda tercüman olarak sıcak bölgede görev yapan gazeteci Ahmet Alpan sınırda ve
Amerikanca demokrasinin Irak’taki versiyonunun; Zalim öğretmen ABD’nin zalim öğrencisi Saddam'ı yerinden ederek başka öğrenciler yetiştirmek ve görevlendirmek olduğunu...
Serkan Karaismailoğlu