Rüya
Çok yoğun duyguların yaşandığı bir akşamın kırıntılarının uyku içerisne serpiştirilmesi gibi bir şey
"Yağmurun altında ıslanmak, kuru bir hayat sürenlerin hayalidir." - Bilge Karasu"
"Yağmurun altında ıslanmak, kuru bir hayat sürenlerin hayalidir." - Bilge Karasu"
Çok yoğun duyguların yaşandığı bir akşamın kırıntılarının uyku içerisne serpiştirilmesi gibi bir şey
Sesimiz yok oluyor onca insanın arasında, hırsımız biraz daha bileniyor sadece. Amelelere sigara dağıtıyoruz, ama patronun yakasına yapışır gibi yürekten. Elimizdeki en büyük adalet, tek dal sigara... Bizim olmayan denize karşı, ciğerlerimizin bizim oluşunu dibine kadar kutluyoruz.
gidiyorum biliyorsun. uzun bir yolculuk olacak bu… art arda tebdil-i mekanlar yaşayacağım. seni bırakacağım bu şehre. hiç yaşanmamışlıklarımız olacak bizim. hep eksik bir şeyler kalacak bedenimizde.
Nurdan Gürbilek
Rüyalarımda tavuz kuşları görüyordum..
Dengi olmayan insanlarin muhabbetlerini kulaklarina yükleyerek, dengesiz olmamak icin bilerek susmustu.
Konustugunda, söylediklerinin yasadiklarina denk gelmesini istediginden, konusmadan yasamayi ve yasadiktan sonra
konusmayi yeglemisti.
Bir çocuk geçiyor penceremin önünden. Baktığım gözlerinde sen oluyorsun bir kez daha, bir kez daha. Biliyor musun, her gün onlarca çocuk geçer penceremin önünden. Onlarca çocuk durur oynar her gün penceremin dibinde. Onlarca çocuk geçer, oynar onlarca çocuk, onlarca sen yüzlerinde.
Yüksel Caddesi,bu gece de her zamanki gibi…
Bugün de tanıdık misafirlerinden başka kimseler yok etrafta:Okulun bahçe duvarını kendilerine mesken tutmuş birkaç okul kıyafetli kalabalık,gitardan çıkan melodilere eşlik etmekte…Bayındır Sokak’ın köşesindeki bankı içki masasına çevirmiş ,önlerine doğradıkları birkaç meyveyle üçüncü sınıf şaraplarını yudumlayan ayyaşlar ve onlara eşlik
Uzun, dantelli ve kulotsuz olması, bacagı kavrayan silikonları ile jartiyere ihtiyaç duymaması hemen beni tavlamıştı. Aşık olmuştum o ince çoraplara .
Çok güzel,bir insan idi o.Uzun yıllar,sonuna kadar,onunla idim.Makamı Cennet Olsun.Amin.
Şu yol denilen kaderin benimle bir oyunu belki de, umutsuzluğun doğurduğu yüreklilik.Sanki ağlayan çocuk,sanki gülen bir göz…Şu bir vakitsiz süre bir saat vuruşu ile bir sonraki saat vuruşu arasındaki süreden de kısa aslında.Rüzgar renkler ,ufuk bir başka kantin tarafından bakınca…Sisli görünüyor Ankara…Ne de kirli şehir.Yakışıyor ismine “An-“Kara” yani
...'Mezarlar' dedi kendi kendine, 've ruhlar... Neredesiniz?'..
Ercan Kesal