"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Öykü > Gülmece (Mizah)

olumsuz

İtinayla Kahve Falına Bakılmaz

Aman ver şu fincanı da kahve falına bir bakalım, dediler mi, ben hemen oradan vınnnn, kaçarım başka yerlere. Hiç gerek yok. Ben kaçarken onlarda benim fincanı almış, peşimden koşarlar Amann abi dur ne olur bu sefer olsun bakalım falına, neyse halin çıksın faaalin. gibi cümleler kurarlar. Ben öncesinde

olumsuz

Döve Döve Demokrasi

-Ablam sen döverken öldü zaten!
-İftirayı bırak, o oğlanla aynı merdivenden inip çıkan ben miydim? Çoluğun çocuğun namusunu korumayacak mıyız?

olumsuz

Alinin Hikayesi: Nükleer Füzyon Reaktörü Projesi

Ali, asgari ücretle çalışan ve zor şartlarda yaşayan bir teknik personeldir. Patronu Savaş, ona nükleer füzyon reaktörü projesinde yer almasını teklif eder. Ancak Ali, bu projenin tehlikeli olduğunu düşünerek reddeder. Bu yüzden işten kovulur. Ali, yeni bir iş bulur. Yeni patronu Vural, ona güneş enerjisi projesinde yer almasını

olumsuz

Hükümet Yıkıldı

Kuru sezbzeci de her şeyi Perinçekten biliyor:
-Kapısına dört kilit birden vurdular, o da yetmedi. Namussuz, içerden içerden yıktı güzelim hökûmatı!

mizahi

Niyazi Amca

Köyümüz bir zamanlar hocasız kalmıştı. Yeni bir hoca bulmak için yapılan çabalar hep boşa gitmişti.

mizahi

Arı VIz VIz VIz Arı VIz VIz VIz

İşte böyle güneşli bir pazar sabahı, geldi bizim kahvaltıya dadandı. Benlik bir şey yok, ben kolay kolay korkmam arıdan, ama benim evlat ve hanım her nedense huzursuz oldular... Hop oturup hop kalkıyorlar bana dönüp Baba şunu kovsana, baba ne yapacağız ya ısırırsa, baba bir şeyler yapsan güleceğine. sorular

mizahi

Ya Kapıyı Çalan Sütçü Değilse?

Bilirsiniz, bu adamlar yıllar önce devrim adını verdikleri bir arabayı benzin koymadan yürütmeye kalkmışlardı, şimdi de demokrasi adını verdikleri bir arabaya bindiler; ancak buna da ileri vites koymayı unuttular. İşte o yüzden bizdeki demokrasi arabası hep geri vitesle gider ve oraya buraya da toslar.

olumsuz

Üçü de Bizi Ayırmak İçin Çok Çabaladılar

Çok çabaladılar aramıza ayrılık tohumları ekmek için, başında çok direndik ama, neticede ayrıldık işte. Artık onların kendi dünyası var, benim kendi dünyam. Mutlu muyuz kendi dünyalarımızda? Hem mutluyuz hem de mutlu değiliz. İki arada bir deredeyiz. Hayat bizi çekip götürüyor, bakalım nereye kadar sürükleyecek bu ayrılıklarımızı...

nötr

Karagöz İle Hacivat: Miras

Karagöze Mısırdaki amcasından bir sandık altın miras kalır. Bunun üzerine Karagöz yakın arkadaşı Hacivat ile beraber bir ticaret gemisine binip Mısıra giderler. Miras işlemlerini hallettikten sonra yine bir ticaret gemisine binip geri dönerler. Ama Marmara Denizinde kürekçilerin isyanı sırasında su alan gemiden yolcular kayıklara binerek kurtulurlar.

üzgün

Oruç Baba'nın Mekanı - 1

Oruç Baba Mekanı’nın tarihçesi:Bir-iki ay önce Dert Köşesi/Dert Ortağınız ünvanıyla bir başka caddede açıldı.Müşteri yokluğundan iflas edince “hileli iflas” yoluyla kapatıldı ve ünvanını değiştirerek yeni yerinde sizlerin hizmetinize girdi.

olumsuz

Oğlum Bak Git

Tarih öğretmenliğinden emekli olup da Sarımsaklı ’ya taşındığımız ilk günlerde, henüz memuriyetin alışkanlıklarını terk edememiştim. Yani, hala saçı sakalı düzenli tıraş ediyordum ve hala kravatla, takım elbiseyle sokağa çıkıyordum. Bu halim komşuların çok dikkatini çekiyor ve bu resmi kılıklı adamın ne iş yaptığına dair aralarında yorumlar yapıyorlardı.

olumsuz

Çoktan Kaçmış Tren

Tren yolculuğu samimidir, mütevazidir. Bir kere alışınca rayların o ritmik sesi bile güzel gelir insana, bir yerde bir tren yolu görünce bile insanın ilk trene binip çok uzaklara gidesi gelir. Ama artık öyle midir?

mizahi

Garip Bir Talep

Bazı insanlar akıllıdır ama delilik kanında vardır. Kimisi de delidir ama akıllı geçinir. Müşteri velinimettir. Bakalım bizim öyküde de öyle mi?

nötr

Titiz Yoğurtçu Teyze

Kasabanın birinde çok titiz, temiz yaşlı bir bayan varmış. Bu kişinin eşi imammış ve bu nedenle kendisine hocanın eşi diye hitap ederlermiş. Hocanın eşinin titizliği dillere destanmış.

karışık

Orman ve Ayı

"Nasıl yeğenim, babanın sakallarına benzemiyor değil mi? Ulan yavaş çeksene canımı yakıyorsun, tamam ulan bu kadar yeter!" diye homurdandığında elimi yavaşça çekmiştim.

Başa Dön