"“Yazarlık, kendini ifade etmekle değil, okurun sabrını zorlama sanatıdır.” – Franz Kafka"

Öykü > Aşk ve Romantizm

üzgün

Dokunma Bana

Hayatın inceliklerini görmemek için kör olmak lazım, kör değilim ve görüyorum.

dramatik

Aşkın Kozasından Çıkışı

Genç adam kadına döndü ve artık bildiğini sandığı cevapları reddederek kadının dudaklarında kayboldu. Artık cevap aramıyorlardı. Çünkü söylemeseler de cevap belliydi “seni seviyorum genç adam, seni seviyorum genç bayan” …

üzgün

Vedanın Böylesi

Bir bahar günüydü.
Bir gün önceden telefon etmiş, ısrarla, yalvarırcasına söylemişti.
\--Yarın bütün gününü bana ayır lütfen..!
\--Tamam, dedim

nostaljik

Seni Gökte Ararken

Hayat arkadaşından daha da öte maşukasını arayan bir aşığın öyküsünü anlattığım bu yazım bayağı iltfata mazhar olan ve çok yorumlanan yazılarımdan biridir

üzgün

Sisli Bir Hayaldir Yaşanan

Hüzünlü bir şehrin kenar mahallesinin çıkmaz sokağında, bir sessiz filmdir terk ediş. Gönülsüz de olsa uğrar yürek. Gökleri kıskandıran, tüm Leyla’lara meydan okuyan bir avazdır duyulmayan. Meltemle dalgalanan eğreti perdenin arkasında görünen muamma bir sevdadır.

karışık

Sadece İkinci Bir Tesadüf

Fakülte çıkış saatleri,ders bitimleri, birikmiş yorgunluğumun ulaştığı son dayanılmazlık ve güçsüzlük safhası olur hep.Bitkin ve kendinden geçmiş bir halde beklerim otobüsleri durakta.Çoğu zaman ayakta duracak kadar bile mecalim olmadığından ,banklara çuvallanarak bekler,sayarım otobüsleri...

karamsar

Nehir Misali

"Nehrin yeniden donması çok zaman aldı. Cesaret edip, çağlarken karşıya geçemedim. Her şey yeniden donuk bir hale gelince hareket ettim. Ama bu sefer benden başka kimse kalmamıştı etrafta..."

üzgün

Kendimi Kendime Muhtaç Edecek Kadar...

Gök gürlediğinde içime düşmezdi şimşeğin fotoğraf çeken görüntüsü ve toplanmazdı kara kara kümülüsler yüreğime,humus kokardı topraklarım el değmemişçesine,ne de çekerdim üşüyen ciğerlerime bir duman;keşke sen beni sevmeseydin ama ben seni sevdim,kendimi kendime muhtaç edecek kadar çok sevdim işte...

olumlu

Şehir Kopyaları

Yüksel Caddesi,bu gece de her zamanki gibi…
Bugün de tanıdık misafirlerinden başka kimseler yok etrafta:Okulun bahçe duvarını kendilerine mesken tutmuş birkaç okul kıyafetli kalabalık,gitardan çıkan melodilere eşlik etmekte…Bayındır Sokak’ın köşesindeki bankı içki masasına çevirmiş ,önlerine doğradıkları birkaç meyveyle üçüncü sınıf şaraplarını yudumlayan ayyaşlar ve onlara eşlik

romantik

Sevgili

Yasak notaların ötesindeydi sol anahtarını yargılayan infaz
Fa almamış halleriydi bam teline verilen nağme

nostaljik

Yazlık sinema

Zile bastı, odacıyı çağırdı, bir çay söyledi kendisine, bir sigara yaktı, kalktı pencereyi açtı. İçeriye lodosun taşıdığı sonbahar doldu.. İlk yağmur damlaları belediyenin avlusundaki tozları havalandırıyordu. Odacı çayını getirdi, masasına bıraktı.

üzgün

Uykumda Sevemiyorum Seni

Bir tek uykumda sevemiyorum seni,gözümü açar açmaz resmini arıyorum yatağımda,önce alıp göğsüme basıyorum sonra sayısız buseler.Ayaklarım değiyor yere,iki ayağım birden;o an anlıyorum seni daha da sevebilmek daha da yaşatabilmek için hayata direnmişliğimi...Duvardaki saate takılıyor gözlerim;akrep kaçarken yelkovan kovalamakta,her altmış beş dakikada bir buluşmaları.O buluşmadaki hasretle sarılışları,akrebin başının yelkovanın

üzgün

Anlatabilsem

Küçüğüm çocuğum bir çoğuna göre
tarfi olmayan ve anlatıldıkça anlam kazanan bir sevdaya merhaba diyormuşum meğer....

karışık

Bir Uzanabilseydim Tutacaktım Kanatlarından

Bir uzanabilseydim tutacaktım kanatlarından,yaslanıp bulutlara okşayacaktım güneşin o parlak yüzünü,yatıya kalacaktım gece yıldızların koynunda,el sallayacaktım geçen uçaklara,sığınacaktım ayın dördüncü evresine,kuşlarla selam gönderecektim sevdiklerime...

nostaljik

Pencerelerden bakanlar

Ela gözlü kız ürkek uzatıyor başını pencereden. Kestane renginde bir rüzgar sarıyor artık oğlanin yüzünü her gece rüyalarında.

üzgün

Burda İş Bankası Şubesi Var Mı?!

Bir ülkeye savaş ilân eder gibi, bütün hesaplarımı gözden geçirmiş, cephaneliğimi kontrol etmiş, bütün hazırlıklarımı tamamlamıştım. Birkaç defa yutkunup boğazımı çalıştırdım. Gereksiz biçimde öksürdüm. Derin bir nefes alıp verdim, ancak tam en iyisini seçtiğime karar verdiğim o büyülü sözleri söyleyecekken nedense son anda karar değiştirdim ve ağzımdan şu

üzgün

Şeb - İ Yelda

Bir zamanlar hükmettiğim kelimelerimi sana gönderdim. Şimdi onlarsız bir yitik kandilim. Onlarla birlikte gitti, tüm bildiklerim.

karışık

Hazanın Hüznü

Karanlık bir şehirde eski bir ağacın altında can çekişen umutları ölüyordu kucağında. Menzili yoktu sevdalı gözlerin, bir damla yaş olur akardı mevsimlerin sonbaharı. Saatler hüznü vururken sevdaya hazırlanan bir kadındı hazan.

Başa Dön