Feodalizm ve Türkiye
Bilgi ve teknolojik çağda insanlar hâlâ en ufak işlerini arkadaş, tanıdık, hemşehri, partili, dindaş ve de rüşvet vererek yaptırıyorsa, o devlet feodalist değilse, mafyanın elinde demektir.
"Yazarların blokajı, tanrının bize 'Biraz da boş boş otur' deme şeklidir." - Franz Kafka"
"Yazarların blokajı, tanrının bize 'Biraz da boş boş otur' deme şeklidir." - Franz Kafka"
Bilgi ve teknolojik çağda insanlar hâlâ en ufak işlerini arkadaş, tanıdık, hemşehri, partili, dindaş ve de rüşvet vererek yaptırıyorsa, o devlet feodalist değilse, mafyanın elinde demektir.
Leo is actuaaly a True environmentalist and first of all he founded his own fountation while turning the tears of the audience into a flood with the charecter of Jack dawson which he played in Di caprio titanic in....
Kemalistler, Materyalizm ve Batının birçok şeyine karşı olup, teokratik düşünceye dayanan ve Osmanlı'nın yontulmuş şekil olan Halkçılık, Devletçilik, Milliyetçilik, Laiklik, İnkılapçılık ve Cumhuriyetçiliği cilalayarak halka sevdirmeye çalışmaktadırlar.
Amerikanın yeni Stratejisinin son Kartı; Türkiye İslamcıları aracılığı ile direniş eksenli İslamın Afrikaya yayılışını engellemek.
-1970te Trabzonun Köprübaşı ilçesinde doğdum. Güneşli Köyü İlkokulunu, Köprübaşı Ortaokulunu ve Köprübaşı Lisesini bitirdim. Liseden sonra KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümünü kazandım. 1992de adı geçen okuldan mezun oldum. 02 Aralık 1992de ilk görev yeri olan Gümüşhane Lisesine Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak
Neler yok ki burada ki maketlerde? Anıtkabir, Topkapı Sarayı, Mevlana, Erzurum Çifteminare, Pamukkale, Efes harebeleri, Boğaziçi Köprüsü, Yerebatan sarayı... Türkiye'nin her yerindeki en önemli yapıların hepsi de burada boy gösteriyor. Saatlerce gezmekle bitiremiyorsunuz.
“Bulutlarda yürüyormuşçasına, uçarcasına, mutlu yürüyün. Vücudunuz hafiflesin. Öylesine mutlusunuz ki, yüzünüzde gülümseme, ayaklarınız kanatlanmış gidiyor. Güzel…Şimdi Zanni olun. Mutlu bir Zanni gibi yürüyün” Geniş sahnede yüzlerinde kocaman gülüşlerle, uçarcasına yürüyen bir grup genç insan. Kollar havada, hoplaya zıplaya koşturuyorlar. Bir sanat merkezine dönüştürülmüş olan tarihi İzmir Havagazı Fabrikasındayız.
Osmanlıca denilen dil, ki bu, bana göre yanlış bir deyimdir, doğrusu Osmanlı Türkçesi olacaktır, bağımsız bir dil değildir. Yani öyle herkesin sandığı ayrı veya farklı bir dil değildir. Arapça ve Farsçanın yoğun olarak kullanıldığı Türkçedir. O dönemde Türkçeye verilen addır. Dediğim gibi, bu dönemi farklı kılan özellik, o
Bu etkinliğe davet edilen sadece ben değildim, benden başka bireysel standta eserlerini tanıtmaya çalışan onlarca kitap yazarı vardı.Etkinlikle bana ait olan dört kitaptan 200 tanesini çoğunluğu öğrenci olmak üzere okurlara ücretsiz olarak verdim.Çok sayıda gazeteci, yazar, şair ve okurla tanıştım.
Özkan Hüseyi̇n Hakkinda Bi̇r Kaç Söz
Atabey yazıları..
“Niye sen bu zamanda 5 tane çocuk yapıyon?” Cevap hazır “Vatanım, milletim için”. Kahkahalar arasında itirazlar yükselir. “Hadi yaaa, o çocukları yaparken vatanı mı düşündün?” Beş çocuk sahibi vatandaş gevrek gevrek güler kasaba ağzıyla “Allah eksikliğini göstermesin ben de rüşvetimi alıyorum” der. Kahkahalar arasında bir başkası destekler “Alıyor