Cahil Adam Kimlikli" İnsanlar
“Doğru olan “ı yapmayan “susmayı” tercih eden aileler kara bir kadercilik anlayışıyla hareket ettiklerinde zannediyorlar ki bu olayın vebalinden kurtulacaklar.
"Yazmak, Tanrı'nın sana verdiği bir ceza, ama aynı zamanda en sevdiği oyuncağı." - Neil Gaiman (kurgusal)"
"Yazmak, Tanrı'nın sana verdiği bir ceza, ama aynı zamanda en sevdiği oyuncağı." - Neil Gaiman (kurgusal)"
“Doğru olan “ı yapmayan “susmayı” tercih eden aileler kara bir kadercilik anlayışıyla hareket ettiklerinde zannediyorlar ki bu olayın vebalinden kurtulacaklar.
Şehit anası gözyaşları içinde soruyor. “En çok ne gücüme gidiyor biliyor musunuz? Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden maaş alan ve pkk’ya “terörist bile diyemeyen” vatan hainleri hakkında bir şey yapılmaması. Cumhurbaşkanı bunları nasıl muhatap alıp konuşur? Benim oğlum bunun için mi öldü? Benim oğlumu şehit eden bu teröristler, Meclis
Geçen akşam bir CHP’li ve ÖDP lideri Ufuk Uras, Fatih Altaylı’nın programında SOL’u konuşuyordu. Arasıra zaplarken gidip geldim.. Kusura bakmasın CHP’li konuğun adını hatırlayamıyorum.
Ha illa diyecekseler “esebilir de esmeyebilir de” ben de diyorum biz niye o zaman nehirlere baraj kuruyoruz, “yağabilir de yağmayabilir de”..
Değişen ve gelişen bir Dünya'nın içerisinde yaşıyoruz. Özellikle ülkemiz bu değişimin görülebileceği ülkelerden. Az önce 'DünyaBizim' adlı internet sitesinde 'TOKİ Bursa’da ne yapıyor?' başlıklı yazıyı şöyle bir okudum ve yazar gerçekten çok doğru şeyler söylemiş ve aklıma bu yazıyı yazma fikrini getiren bir yazı yazmış.
Karnı tok, sırtı pek, hayatından genel manada memnun bir adam niye dağa çıkıp eline silah alsın? En fazla olacak olan siyasi bir platformda memnuniyetsizliklerini dile getirmek olacaktır.
Hani onlarla iyi geçinirsem, evimi yakmazlar mantığı ile bile bile “kundakçıları” evine alan “Aymazoğlu”. Bu bir türlü anlamayan, anlamak istemeyen, anlama güçlüğü çeken Aymazoğlu, “kundakçılara” karşı ne zaman uyanacak? diye bekliyorsunuz, bekliyorsunuz, bekliyorsunuz, sabrınızın sınırlarını zorlayarak bekliyorsunuz ki Aymazoğlu “uyansın” ama gelin görün ki Aymazoğlunda “tık” yok.
Direnişini , fikrini , sesini , sadece karşı olmak için tüketme . Bu seni tüketir . Üret . Ne olursa olsun , üret ....
Durmadan isteyen , durmadan tüketen canlılar olmadan yani insan olarak yaşamak da mümkün . Aşk , fikir , emek , üret .
Bir de şu çılgın yaşlı amcamız. (Ah, şu Çılgın Türkler yok mu? İnsanın karşısına ne zaman çıkacaklar hiç belli olmuyor) Kendince mücadeleye başlayan bacakları titrek bir amca. Yaaa amca senin ne işin var burada? Git evine. Sıcacık sobanın başına. Üşüme bu ayazda. Ne işin var? Sen mi kurtaracaksın
Bilincin ve kültür seviyesinin vizyon kazanamadığı, bizim gibi aydınlanmasını tamamlama sürecinin emekleme döneminde olan ülkelerde insanların ilgisinin sığılığı sonrasında:
Günlük yaşamda; direk ya da dolaylı yoldan herşeyin maddi, sanatsal yaşamda; herşeyin ucuz-değer/emek/estetik kaygısız, siyasi hayatta ise; herşeyin liderler oligarşisi altında, sistem içi hiyerarşinin getirdiği zincirleme yalama
Ülkemizde yıllardır bir türlü çözülemeyen konu, türbandır. Liseden hatta ortaokuldan başlar, imam hatipliler, orada olanlar, sen başka dünyanın insanı olarak konumlandırırsın kendini, kimi zaman başı örtülen kızlara üzülür, zorla yaptırıldı zannedersin, bazen başları bağlı kızların sokakta sevgilileri ile geziş şekillerine hayret edersin…
Doğa üzerindeki insan etkinliğine baktığımızda da egemen olma mücadelesini görüyoruz. Barış kültürü hakim olan topluluklarda doğaya egemen olma değil doğa içinde uyumlu yaşama kültürü geliştirme taraftarı olarak, doğanın yansıması olan insanın barışı egemen kıldığında doğaya dost olabileceğini düşünüyorum. Şu ana kadar yazdıklarım ve bundan sonra yazacaklarım fikir üretebilen
Bir Türk dünyaya bedelse, bunu kanıtlayacak bir lidere ihtiyacım var. Benim yeniden bu toprağa, bu ülkenin insanına inanacak bir rasyonele ihtiyacım var.
\*ABD-ÇİN Savaşında sona yaklaşılıyor…Her iki taraftan toplam 500 milyon ölü olduğu açıklandı. Rus kaynakları ise rakamın çok daha yüksek olabileceğinde ısrarlı.
\*Rusya ve Türkiye devlet başkanları ABD ve Çin ‘in yeni sınırlarını görüşmek için bir araya geldi.
Hoca bir kadınla düşüp kalkmaya başlar. Bunu oğlu duyar ve isyan eder. Oğlu müdahale etmeye kalkınca, vatandaşlar bu işi Allah'a bırak der. Oğlu bu işi Allah'a bırakırsam, anamı hoca mahveder der. Bizim de işimiz hocalara ve hacılara kalmıştır. Allah yardımcımız olsun mu diyelim. Dersek sevaba mı gireriz; ya
Bu küfür bildiğimiz küfürlere pek benzemez. Edilse rahatlatmaz, belki edilmesine kelimelerin kifayeti yetmediği için ağızdan çıkmaz. Dehşetinden alfabesi donar, içine yerleştiğinin. Çünkü bu küfür haksızlık karşısında duyulan çaresizliğin dilsiz ağıtıdır. Çünkü bu küfür yutkundukça yakan bir zehir, soludukça öldüren bir nefes, büyüdükçe imkânsızlaşan bir sestir