Hayırsız Evlat
Tiyatroda esas olan oyunların isimlerini değiştirmek değil, yeni oyunlarla, yeni buluşlarla, yeni tarzlarla seyircilerin karşısına çıkıp eğlendirirken aynı zamanda seyirciyi düşündürebilmektir…
"Gelecek, düne göre daha az tahmin edilebilir, yarına göre ise daha az ilgi çekici bir yerdir." - Douglas Adams"
"Gelecek, düne göre daha az tahmin edilebilir, yarına göre ise daha az ilgi çekici bir yerdir." - Douglas Adams"
Tiyatroda esas olan oyunların isimlerini değiştirmek değil, yeni oyunlarla, yeni buluşlarla, yeni tarzlarla seyircilerin karşısına çıkıp eğlendirirken aynı zamanda seyirciyi düşündürebilmektir…
Kurtlar Vadisi, büyüyen Türkiyenin sesi olma yolunda ilerlemektedir. Dizi, kahramanlarına bu paralellikte söylemlerle konuşturmaktadır. Büyük Türkiyeyi isteyenler ve istemeyenleri bir potada ele alan dizi, iki tarafında gerekçesini dillendirerek, kararını BÜYÜK TÜRKİYEyi isteyenlerden yana kullanmaktadır.
..Ve sen bütün alçaklığını ortaya çıkardın ve yine sen kutsallığı kullanarak eziyet ettin. Aziz kılığına girerek şeytanın rolünü üstlendin.( Piskopos: Lütfen merhamet et!)Bu gece olmaz, piskopos bu gece olmaz...
Sinema tarihi, dinin ve cinselliğinin sömürmesiyle doludur. Sinemacıların en çok kullanıldığı temaların başında gelen din ve cinsellik, toplumun yapısına aykırılığıyla işlenmiştir. Özellikle batının etkisi ve medenileşme çabası önünde dinin görülmesi nedeniyle din konusu ve dinin temsilcileri alaya alınmıştır.
TRT gibi ulusal bir televizyon kurumunun haftada dört gece çekiliş yaptığı Sayısal Oyunlara belirgin bir saat koymaması ayıptır.
Onlarla birlikte orada olup, yosun kokulu kıyılarda denizden çıkan istiridye ve midyeleri tutup kabuklarını açıp protein değeri yüksek etleriyle beslenmek ve sabaha üstüme güneş doğarak martı çığlıkları ile uyanmak isterdim.
Skeçlerle tanınan ve halkın beğenisini kazanan oyuncuları farklı – başarısız – rollerde görmek başarılarını gölgeleyen bir durum olmuştur. Erdoğan, zayıf oyuncularla başarılı bir film çıkmayacağını filmin gösterime girmesinden sonra anlamış olmalıdır. Başta dediğim gibi Erdoğan kendisine oynamak istemiştir. Farklı bir film çekme derdine düşmüştür. Filmin başarısızlığını çok önemsediğini
Yine sayın MehmetTanrıseverin kendi ifadesi ile bir senarist olarak inandığını filme ana tema olarak işlediğini...
Nuri Bilge Ceylan, son filmi Bir Zamanlar Anadoluda ile taşra insanının haleti ruhiyesinin haritasını çıkarma girişiminde bulunuyor. Taşra insanının tekdüzeliği, birbirine benzerliği,küçük hesapları ve özelde ise taşrada görev yapan memurların bir tür kapana kısılmışlık hissiyatıyla kendilerini ve geçmişlerini sorgulamaları çarpıcı bir biçimde anlatılıyor. Bir Zamanlar Anadoluda taşra güzellemesi
‘’ Sen bize veda ettin ama Türk milleti olarak biz sana hiç veda etmeyeceğiz.’’
Bugün ülkemizde yeterli tiyatro salonu yoktur. Tiyatro sayısı genel nüfusa oranla çok azdır. Futbol seyircisine düşen koltuk sayısının belki onda biri bile tiyatro seyircisine düşmemektedir. Bu da bizde futbolun tiyatronun çok önünde bir seyirlik oyun olduğunu gösteriyor. Ülkemizin kültürel tercih analizini bunlardan yola çıkarak kolaylıkla yapabiliriz. Tiyatronun dizilerle
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu şeklindeki özdeyişi bilmeyen yoktur.TV 'de izlediğimiz dizilerle ilgili olarak bazı düşüncelerimi paylaşmak istiyorum sizlerle. Ben söz konusu dizilere '' Perhiz '' diyeceğim. Buyrun bu perhizlerden birkaçına birlikte göz atalım.
Bir çoğumuzun fazlasıyla sıradan bulduğu için belki de en son karşılaşmayı isteyeceği tiplerden biridir Recep İvedik. Öyle ya, olanca iticiliği ile günün yorgun koşuşturmaları arasında hiç işiniz gücünüz yokmuşçasına, birden bire karşınızda beliren ve nasıl bir tepki alacağınızı öncesinde asla kestiremediğiniz böylesi bir adamın varlığına katlanmak zorunda kalmanız,
Sinemanın kitle iletişim aracı ve bir sanat olarak karşılaştığı iletişim engelleri nelerdir? Bu yazıda film ve seyirci arasındaki sinemasal iletişim engelleri tanımlanmaya ve bunların nasıl aşılacağı üzere fikirler geliştirilmeye çalışılmıştır.
... konu yedinci sanat..hele birde o yıllar.. yani sinemalı yıllar oluncabize pek laf düşmüyor: yıllarını sinemaya vermiş, ancak karşılığını alamamış bir sinema emekçisinin yanında.bir zamanların yakışıklı jönü, başrol oyuncusu, sonraki dönemlerin karekter oyuncusu...
“Hiç kimse tamamen kötü olamaz; ya onları şartlar kötü biri yapmıştır ya da kötü işler yaptıklarını bilmiyorlardır.”
Maalesef Türkiye, hala yabancı senaryoları aşırıp Türkçeye çevirmekle meşgul… Hala Avrupa ve ABD’de çok tutan yarışmaları kendi kanallarına uyarlamakla vakit geçiriyor. Üretmek ve kendinden olanı sunmak şu aşamada hayal gibi…
Aslında bu durumu sadece sinema için söylemek yanlış. Sinema görünenlerden sadece biri…
‘Muhteşem yüzyıl’a maalesef kendi akıl, bilgi ve irademizle reaksiyon vermedik. Adeta uzaktan kumandayla birilerinin yönlendirmesine maruz kaldık. Avam ifadeyle acayip gaza getirildik.
Yazının tam ortasında telefon çalıyor. Şimdi sırası mı diye homurdanarak kalkıyorum. Telefonda genç bir erkek sesi. Yazıya konsantre olsam da Köle İsaura dizileriyle yetişmiş olmanın yan etkisinden mi nedir hemen çılgın hayal gücüm çalışmaya başlıyor. Kendimi Brezilya dizlerinin baş yıldızının yerine koyuyorum. Tabii karşımda da genç, yakışıklı, zengin,