İki Korkak Yürek
Belirsiz bir saat, yeniden dışarı atıyorum kendimi.Aradığımın ne olduğunu bilmeyen yada bilerek inkar eden gözlerle görüyorum cadddeleri. Seni mi arıyorum?
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Belirsiz bir saat, yeniden dışarı atıyorum kendimi.Aradığımın ne olduğunu bilmeyen yada bilerek inkar eden gözlerle görüyorum cadddeleri. Seni mi arıyorum?
Günlerden bir gün aşkımı bir ada iskelesinde kaybettimve belki aşkıma ihanet etmek için belki de onu unutmak içindir bilmiyorum.Kendimi yeni bir vücut ararken bulmuştum. Buldum mu diye sorarsanız?yazıyı okumanız gerekecek...
Böyle karamsar, dünyadan bihaber, sorumsuz devam ederken raslantı icabı dönüm noktası olsada kurtulsak ibaresi hep aklımda. Detayında aşkı düşünmek ne kelime hayattan vazgeçmişim buna karşı rüyalar aleminden hayaller alemine geçiş yapıyorum ordan ruh ale
Seni seviyorum kendim.Sen beni ne kadar sevmesen de...
Seni seviyorum aşkım... Sen beni ne kadar sevmesen de...
Beni seviyormuş hayat .Ben onu ne kadar sevmesem de
Geri dönüp bakınca biz diye birşeyin olmamış olduğunu görmek ne acı.
Ama hayat devam ediyor. Yaşamak ise yaşıyorum bende. Güneş görmeyen, sulanmayanbir çiçek ne kadar
dayanabilirse o kadar dayanıyorum. Köklerim kurumadı hala...
Bir yerlerde derinlerde hep bir ümidim vardı. Belki saçma ama
Gördüm de böylesini görmedim. Daha çok gençtin, 19 mu 20 ya da 18 mi? Aile kızıydın değil mi, belirli bir saati geçtiğinde evine bile tek başına gidemiyordun, akşam on biri geçirmek zaten yasaktı, benim evim de kalman zaten düşünülemezdi. İyi de güzelim bir şeyi anlayamadım, sen bu kentin
hangi iskelede yalnız kalırsan bilki yakarışların mektup bekler.ve onları sakın bekletmeyin...
Kala kala sadece ve sadece o kelimeler arasına yerleştirilen birkaç küçük nokta kalmış. Sadece üç nokta… Apostroflar yokmuş artık, virgüller de çoktan yitip gitmiş geldikleri masallar alemine...
Bir omuz istiyorum...
Başımı yaslayıp uzun uzun ağlayabileceğim. Yıllardır biriktirdiğim hüzün tanelerini tek tek dökebileceğim bir omuz...
! Yaşanacak güzel günlerin yeminini etmişken; aşk eksikleri tamamlayacakken şimdi dur gitme nasıl denir ki? En güçsüz anlarda yaşamda olman beklenirken gitmen gerekir senin aşk gibi...
a)Oyunb)Kandırmacac)Kötü bir şakad)Hepsie)Hiçbirie) şıkı ile d) şıkkı arasında kararsız kalıyorum. Sen olsaydın hangisini seçerdin?
....Bu sabahta seni bir önceki sabahtan daha çok sevdiğimi düşünerek uyandım. Seni bekliyorum..Gel artık!!
ve kirli bir dünyanın içinde direnen mavi ışıkların
uzantısındaki okşayan gülüşlerde tattım renginin sevda yeşilini.
En kötü gidiştir sessizce olanı. Arkanda bir cümle bırakmadan gitmektir. Bir hoşçakalı bile bırakmamaktır geride. Gidişin soğukluğunu katmerler işte o derin sessizlik. Çünkü acılar sessizlikte büyür. İnsan yalnızlığının sessiz doğasında boğuşur acılarıyla. Ve sesleri azaldıkça yüreğinin acıları çoğaltır zaman...
İlber Ortaylı