Şehrin Fısıltısı
Doğayı seviyorum, mevsimlerin her biri bende ayrı heyecan, öyle böyle yapabilirim. Yine de yetmez. Tanıyorum çünkü kendimi. Seslendirmediklerimi biliyorum.
"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, en azından bir süreliğine, başka bir varoluşsal bunalıma dönüşmesidir." - Franz Kafka"
"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, en azından bir süreliğine, başka bir varoluşsal bunalıma dönüşmesidir." - Franz Kafka"
Doğayı seviyorum, mevsimlerin her biri bende ayrı heyecan, öyle böyle yapabilirim. Yine de yetmez. Tanıyorum çünkü kendimi. Seslendirmediklerimi biliyorum.
O gece ervah sanki büyük bir vatan ve vazife aşkıyla doğruldu kutlu kabirlerinden. Ulubatlı Hasan büyük bir heybetle ve satvetle bayrağı bir kere daha dikti İstanbul surlarına. Minarelerden yankılanan ezanlar ve selalar bir milleti derin uykusundan uyandırdı; bir mıknatıs misali meydanlara çekti. Vicdanları uyananlar, meydanları kendilerine mescit edindiler.
YZ
Su Uyur Düşman Uyumaz demişler.
Kerem Eksen
\*\* Zaafların küçülttüğü, hatta öldürdüğü çok insan gördüm; ama büyüttüğü insana şimdiye kadar rastlayamadım.\*\* Yoksulluk, ne yazık ki çoğunlukla erdemlerin katili olarak karşımıza çıkar.\*\* Eğitim insan kişiliğine giydirilen bir elbisedir. Yalnız hazır bir elbise sanıp da aynı şeyi herkese giydirmeye çalışmamalıdır. Uymaz! O nedenle her insan için ayrı
Derin mevzudan yani asktan girerek baslayalim konumuza Iki taraf vardir. Aci cekip sevenler ve aci cektirip devam edenler Bunlar ying yang gibi kendi iclerinde doner dolasir. Bazen aci cekip seversin, bazen de aci cektirip devam edersin.
Gündemimiz Alex.
Hayat benim gözümle basit ve acımasız bir döngü yalnızca tek bir
felsefe adamının Sokrates hayat ızdırap demiş çokta afilli hayatta fazla ayrıcalık var aslında coguda ızdırap bazılarına fazla kolay adaleti
Sorgulamak fena olmaz...
Çiçek saksıda mı olur sadece? Neden ben hep aynı yerdeyim? Bunca bahçe kime tarh? Ben niye hep aynı yerdeyim? Gece gündüzlerden ayrılır, su pınarından, yaprak dalından ayrılır. Ben ise ayrılamam durduğum yerden. Böyle yazılmış kaderim ezelden. Ben ne montumu değiştirmek, ne evimi değiştirmek, ne eşyaları değiştirmekten yanayım, ah
alkının elinde bir düdük olurdu. Bunu, yanından hiç ayırmazdı. Yoldan geçen her araca bu düdüğü çıkarır ve gidene kadar çalardı. Araçta kim olursa olsun onun için fark etmezdi. Kendisi Buradan geçerken, buraya uğramayan, selam vermeyen, bakmayan bu düdüğü yer derdi.
Daha ziyade eski bürokratlardan, emekliye ayrılmış
İskender Pala