Hayatımda İlk Kez Bir Kadın İçin Heyecanlanıyorum
Sanatın en acı ve en yaratıcı tarifi Magdalena Carmen Frida Kahlo Calderon
"Bir yazarın cenneti, ölümsüzlük hapishanesidir." - **Oscar Wilde** (Kurgusal)"
"Bir yazarın cenneti, ölümsüzlük hapishanesidir." - **Oscar Wilde** (Kurgusal)"
Sanatın en acı ve en yaratıcı tarifi Magdalena Carmen Frida Kahlo Calderon
günümüz toplumunda neden cumhuriyetçiler,tanzimatçılar ya da milli edebiyat döneminde olduğu gibi kaliteli,okunan,geleceğe kalabilen şairler ya da yazarlar neden yetişmiyor.
Her insan özünde kendi romanını yaşar. İlk kez görüp de tanıştığınız onca insanla ilk bir kaç dakika içinde kontak kurmak zorundaysanız, işiniz kolay olmayacaktır. Böyle anda, elinizde sihirli bir değnek olmasını istersiniz.
...Çünkü doğayı anlamak için bilim ve teknolojiyi, felsefeyi kullanırız ancak sanat daha çok ifade biçimidir.
Menkıbe Kitapları din büyüklerinin hayat hikâyelerinden kesitler sunan bir nevi biyografi kitaplarıdır
Kalbin derinlerine saplanır bu bıçak...Kanlar damlamaya başlar yavaş yavaş...Yerler kan olur...Zemindeki saf beyazlığın yerini kanın kırmızısı alır...Kan kurudukça çıkması zorlaşır... İşte sanatın kalbine saplanan bıçakta böyle döktü kanı yere ve sanatın beyazı kırmızıya dönüştü...
okunacak birşey yok bu yazıda
sadece tanıdıklara özel
yani çemberin dışında olupta diğer yazılardan parçalar , kendine dair sakatatlar koparan akbabalar ; vaktini boşa harcamasın...
edebi , ahlaki, hümanist, acı kiçi yani hiç bir bok taşımıyor anarşizm
Ey sevgili ak kağıt, sen yazıyla birlikte, insanoğlunun en güzel en yüce buluşlarından birisin. Sensiz ne tarih, edebiyat ne de ben olurdum. Sen, benim ömrümün sırdaşı, şair yanımın en vazgeçilmez yoldaşı ve yaşamımın tanığısın. Ve sen tanrılar kadar sabırlı, melekler kadar temiz ve bakirsin
Çocukluğumu düşünüyorum. Gökyüzü, sanki çevremi kuşatan, saran dağların başıyla birleşir gibiydi. Küçük dünyamın belki mutlu, fakat bilgiden uzak bir insanıydım. Benim için dağların ötesi yoktu.
İşte dil varlığımızda âdeta raks ededuran bütün bu sesler müzikal bir zenginlik kaynağı olarak, en güzel edebi eserlerin verilebileceği yegâne dili; yâni Türkçemizi işâret ediyorlar.
http://yeniturkcizgiroman.blogspot.com/ dan alınmış, ülkemizdeki çizgi roman sektörünün nasıl batı kültürünün etkisinde kaldığını ve bunun önemli sonuçlarını anlatan deneme.
Herkes kendini yazar. Hayata neresinden tutunmuşsa onu yazar. Hayatınkendi bilincine yansıdığı kadarını yazar. Ve nihayet, hayatın neresinde saf tutmuşsa ona göre yazar. Bazen de yazıyormuş gibi yapar. Yazıyormuş gibi yapan, aslında gerçek yaşamda da öyle
Şairlerin toplum nezdindeki önemini ve zaman içinde layık görüldükleri olumlu ve olumsuz muameleleri işlemeye çalıştım...
Yürek ve duygu işçisidir şâirler… Dış dünyayı geniş ufuklarıyla algılayarak insanlığa sunarlar. Üçüncü gözleri vardır onların… Bizim iki gözle göremediklerimizi onların üçüncü gözü görür. Yürek gözü de diyebiliriz buna…