Rüya
Yardım mı, ekmek mi, yoksa merhamet mi diledikleri bilinemeyen haykırışlar, belki de olası akıbetin korkusundandır. “Aiutilo per favore dio!"
"Her sabah yükselen güneş gibi, her yeni gün de içinde yeni umutlar ve yaratıcı güçler barındırır."
"Her sabah yükselen güneş gibi, her yeni gün de içinde yeni umutlar ve yaratıcı güçler barındırır."
Yardım mı, ekmek mi, yoksa merhamet mi diledikleri bilinemeyen haykırışlar, belki de olası akıbetin korkusundandır. “Aiutilo per favore dio!"
...... Yavaş yavaş çağırma ve düşünme duyusu da kaybolmuştu. Çünkü, canından can kopmuştu….
Onlar yürekleri dumansız yanan sevenlerdi..
Onlarınki;
yalan gerçekte bir giz,
bir büyü, bir hayal, bir düş..
Onlarınki özgür ancak saklı bir sevda....
Çünkü müzik rahatlatırdı beni,ağlardım müzik dinlerken,bambaşka düşüncelerin yer almasını sağlardı beynimin içinde,açtım teybi ve yanı başımda ki hüzünlü güzelin kulaklarına gönderdim Yaşar Kurt ' un Martı'sını.Önce o hep gördüğüm ukala bakışları ile yan
Rivayet odur ki, gökkuşağının yere değen ucunda bir altın para varmış…
Bizim şehrin biraz yakınında, bazıları oldukça yüksek irili ufaklı kayalılardan oluşan, kimsenin gitmediği ıssız bir yer vardı. Sanırım sadece ben seviyordum oranın manzarasını. Kayalıkları yakından seyredebilmek için, aralarında yükselen toprak tepeye çı
Tan ağarmaya, gün ilk ışıklarını göndermeye başlarken üzerime, gülümseyen güneş olup doğmalısın günüme ve yaşamalıyım tüm günü gönlümce seninle..
uzak şehirlerden birinin tavanı kükürt kokuyordu, sis kaplamıştı bir başka şehrin denizini,
şehirlerden biri kömür gözlü beyaz adamların işgalindeydi,
saçak altlarında aşıklar öpüşüyordu bir diğerinde
\- sen gelmiştin…
Pastane çıkışında elinden tuttuğumda, sıcaklığıyla birlikte birkaç susam tanesini de hissetmeliyim.
Bizim şehrin biraz yakınında, bazıları oldukça yüksek irili ufaklı kayalılardan oluşan, kimsenin gitmediği ıssız bir yer vardı. Sanırım sadece ben seviyordum oranın manzarasını. Kayalıkları yakından seyredebilmek için, aralarında yükselen toprak tepeye çı
Bu yüzdendir ki,
Ege sahillerinde yaban gülleri her dolunayda açar,
ormanlardan çigan müziği sesleri gelir.
Egenin sularında her günbatımındaysa,
bir çirkin çingene kızının hayali belirir, ve bu hayal bulutlara vururdu...
Sağırlaşmış duygularımızla, görmediğimiz güzelliklerle, zamanı bir maratoncu adımlarıyla takip etmemizle, neler kaçırdığımızı fark ettim birden..
Ey muhayyel dilber budama vefasızlığınla cennet sürgünümün dallarını. Beni böyle elleri böğründe bekletme. Şu bereketli ve taze sabahın aşkına. Üçler yediler kırklar aşkına. Ve dahi yaratan aşkına meçhul ve muhayyel ikliminden çık gel.
Sağırlaşmış duygularımızla, görmediğimiz güzelliklerle, zamanı bir maratoncu adımlarıyla takip etmemizle, neler kaçırdığımızı fark ettim birden..
Hayaller yarınlara ertelenir ise; evet işte o zaman başlar umutsuzluk...