"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, en azından bir süreliğine, başka bir varoluşsal bunalıma dönüşmesidir." - Franz Kafka"

Agathon Kent

Hani Yaşamak...

hani yaşamak dedikleri...
kanatsız bir uçuş gösterisi..
bütün hız sınırlarını aşabilmek en tepeden dibe doğru..
çakıldığın noktadan yükselen dumanı izlemek..

Dostuz..!

Sensizliğin yükü zordu... Çoğu kez karanlıktı ve kimsesiz bir sokak arkası kadar soğuktu.. Üşüdüm be dostum hemde delicesine... Ama korkmadım karanlıktan biliyordum elbet bir ışık parşası vuracaktı yamaçlarıma..

Ben Değilim..!

kimsesiz düşler yaşadım, paramparça yalnızlıklarımda ve sahipsiz gecelerde avuttum benliğimi, sırf sana inat sırf sensizliğe karşı...

Yine Sensiz...

Masa üstü hikayeleri gibiydin bazen. Bir fincan kahve, bos bir vazo veya titrek ellerime sıkıstırdığım bir sigaraydın belki de. Adını koyamadığım bir hayattın, ne siyah ne de beyaz!

KİTAP İZLERİ

Öyle miymiş?

Şule Gürbüz

Şule Gürbüz’ün Zaman ve Anlam Arasındaki Yankısı Bir kitabı roman yapan nedir? Belirli bir olay örgüsü, gelişen karakterler, diyaloglar mı? Şule Gürbüz’ün “Öyle miymiş?” adlı
İncelemeyi Oku
Başa Dön