Kıbrıs
Kıbrıs Türklerine karşı yapılan saldırıların 1948 tarihli soykırım sözleşmesine göre değerlendirilmesi gerekir.
"Her yeni gün, ruhun sayfasına yazılmayı bekleyen bir şiir gibidir; kelimeler senin cesaretinle anlam kazanır."
"Her yeni gün, ruhun sayfasına yazılmayı bekleyen bir şiir gibidir; kelimeler senin cesaretinle anlam kazanır."
Kıbrıs Türklerine karşı yapılan saldırıların 1948 tarihli soykırım sözleşmesine göre değerlendirilmesi gerekir.
Seksenli yıllarda iki büyük Müslüman Ülke, İran ve Irak birbirleri ile yedi sekiz sene süren savaşlar yaptılar. Irak Devleti Sünni Mezhep'den İran Devleti ise Şia Mezhebi doğrultusunda İslam Dinine yorum getiriyorlardı... Hangi tarafta ölenler şehit olacaktı acaba, bilemedik? Bu savaşta haliyle süper güçlerin silahlarının sahada denenmesine yol açtı.
Totemin yakınsatıcı, sınırlayıcı, ortaklaştırışı ve transfer emekler üzerinde ortak birim zamanı ortaya koyucu bu tutumu ile geleceğin ve kendi paydaşlı kulvarının "üreten ilişki tohumlarını" kendi bağrında taşıyan dünyaya dönüşecek olan" her bir yol adımlarını bağrında taşıyor olmasıydı. Bunun böyle olduğunu ancak biz görüyorduk.
Okur şunu iyi bilmelidir. Tarih salt geçmişten oluşan (ibaret) bir olgu ve olay değildir. Tarih hem olgudur. Hem yaşanandır. Hem yaşanacak olan olaylardır. Geçmiştir. Şimdidir. Her an ile gelecektir.
Tarih, geçen, geçmekte olan ve geçecek olandır. Tarih yaşayandır! Ama öyle yaşayandır ki geçmişiyle ölmüş ama bugünde.
Beklemediğin kişiden göreceğin psikolojik şiddet ciddi bir travmadır beklemediğin darbe. Brütüs gibi.
Silahın isteyerek veya kaza ile patlaması, MS sanılan duygusal şiddetin perde arkası sonucu değiştirmez. Burada, duygusal şiddetin istenerek, istenmeden, zorlayıcı nedenlerle işlenmesi sonucu değiştirmez.
Bir taşıt ile gidiyorsun
Su içindeki balığa yüzmeyi öğrendi deme kavramı olur mu? İşte emperyalist süreç içinde emperyalistlerin yeryüzüne duhul etmişlerdi, Zaten emperyalizmin alemlere sokulmalarıyla bu durum emperyalistlerin alem içinde olmalarıydı.
Bana hangi dil bilimci ne kadar katılır ya da katılmaz bilmem ama bendeniz, düşüncenin kökü olan 'düş' ile 'düşmek'in kökü olan 'düş-'ün etimolojik olarak ortak bir 'tüş' kökünden geldiğini düşünüyorum.
Stres konu olarak incelendi.
Psikolojik şiddet ile duygusal şiddetin aynı şeyi anlattığı görüldü.
Duygusal şiddetin, travma sonrası stres bozukluğuna götürebileceği görüldü, şaşırıp kalındı.
Bir klasör var. Uzmanı için sıradan bir bilgi olabilir. Benim için yeni ve müthiş bilgiler.
Bir ara hatırlarsınız televizyonlarda ki bir komedi programında Gazman diye bir tip vardı, ünlü bir komedyenin canlandırdığı. Kuru Fasulye konservesini yeyince , Temel Reisin ıspanak yemesi gibi ona da güç kuvvet geliyordu. Oysa ki bizim kültürümüzde gaz çıkartmak, abdestin bozulmasına da sebebiyet verir, ama siz izlerken bilinçaltınıza bir