"Leyla'nýn iþi naz ve iþve; Mecnun'un gözü yaþý çeþme çeþme..." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Hatta bu kadarla da kalmaz, her zaman hatýrlamasakta arkadaþlarýmýzýn doðum günlerini kutlarken benzer dilekleri söylemezmiyiz. Ya durun bir dakika, dostumuzun biri evlendiðinde, bir çocuðu olduðunda, yok hayatýnda çok güzel bir dönüm yaþadýðýnda da benzer söylevler aðzýmýzdadýr. Emin olun, sadece sen ben, bizim çevremiz deðil, baþka þehirlerde, ülkelerde ve kýtalardaki insanlar da böyle, onlarda bizler gibi güzellikleri paylaþýyor.Ne güzel deðil mi? Durun daha bitmedi, hele eþimize, sevgilimize, annemize, babamýza kardeþimize veya bir yakýnýmýza ve dostumuza düzenli aralýklarla sarf ettiðimiz güzel temenilere ne diyeceksiniz? Her fýrsat bulduðumuzda, her mutlu anýmýzda paylaþmaz mýyýz bu güzel temennileri? Sebepsiz sadece içimizden geldiði için yaparýz. Sadece sen, ben mi? Dünyada yaþayan her bir insanýn en azýndan böyle bir yakýný yok mudur? Sokakta gördüðün her adamýn en çirkininden, en güzeline, en iyisinden en kötüsüne paylaþmýyor mudur güzel temennilerini kendince sevdiklerinle? Ne güzel, ne kadar güzel deðil mi? Evet unuttum sandýnýz, olur mu benim de çocuðum var. Hele hele onlar için her anýmýzda her nefesimizde düþündüklerimiz, onlarla paylaþtýklarýmýza ne diyeceksiniz? Þu anda çocuðumuz olmasa da, hepimiz çocuktuk bir zaman, ne kadar kötü çocukluk geçirirsek geçirelim her birimiz böyle güzel mesajlarý temennileri çokca almýþýzdýr. Ama bir terslik var burada! Bunca güzelliðe, bunca temenniye raðmen bu yaþadýðýmýz dünyada bir terslik var! Niye insanlar birbirlerine sövüyorlar? Neden kavga ediyorlar? Niye birbirlerini vuruyor öldürüyorlar? Niye çocuklar daha dünyayý yaþayamadan ölüyorlar? Niye her gün intikam yeminleri? Niye her gün yeni ithamlar? Yeni saldýrganlýklar, o kadar kan gözyaþý, o kadar savaþ? Ha savaþ demiþken daha yeni öðrendim tanýmýný; 1 yýlda 3,000 kiþi ölürse savaþ denirmiþ, ah yazýk halimize bu hesapla bilmem kaç yerde savaþ var, þu küçük dünyamýzda. Peki nerede hata yaptýk? Nerede çuvalladýk? Yolunda gitmeyen ne? Niye her televizyonu açtýðýmda hep savaþ görüyorum. Niye haberler hýrsýzdan, katilden, savaþtan baþkasýný göstermiyor? Neden kan, kopan kollar bacaklari neden her yer de göz yaþý, aðlayan analar, haykýran yürekler? Sorarým nerede þaþtýk? Haber var mý diye bakýyoruz. O gün bir bomba patlamadýysa, bir afet ya da bir kazada çokca ölüm olmadýysa, baðýran çaðýran olaylý bir çýkýþ yapan olmadýysa, ya da parlamenterler kavga etmeyi tercih etmediyse ciddi bir haber yok diyoruz. Biliyor musunuz öyle bir þartlandýk ki, aslýnda hepimiz ceset sayýyoruz, bilmem benzetmem doðru olur mu ama sanki cenaze levazýmatcýsý gibi olduk! Bir yerde bir Filistin’linin kendini havaya uçurmasý ile kaç kiþi ölmüþ ona bakýyoruz, haa diyoruz olay daha yený olmuþ ölülerin sayýsý artar diye yorum yapýyoruz. Irak’ta yok Pakistan yok Afganistan’da bazen Madrid bazen Istanbul’da sadece ceset sayýyor ve öyle karþýlaþtýrýyoruz katillerin becerilerini ve baþarýlarýný. Bazen yandaþlarý oluyor, bazen üzülüyoruz. Farkýnda deðiliz ama fena halde beynimiz yýkandý, yok rating, yok izlenme payýymýþ derken yavaþ yavaþ yýkadýlar beynimizi ve çaldýlar temennilerimizi, güzel dileklerimizi, kalbimizdeki güzellikleri. Nerede güzel bir þey yapýlmýþ ondan haberimiz yok, kim insanlýk için hayatýný feda etmiþ, kim hayatýnda önemli basamaklar katetmiþ, hayatýný deðiþtirmiþ onlardan hiç haber yok! Býrak güzellikleri, o ölen adamlarýn, çocuklarýn nasýl böyle bir þey yapabildiðini onlardaki motivasyonun ne olduðunu, nasýl bir insanýn kendini bu kadar kolayca öldürecebileceðini düþünmüyoruz? Buna ilaç vermiþlerdir deyip, sadece skor tutuyor, ölü ana baba çocuklarýn sayýsýný hesaplýyoruz. Filistin – Israil savaþýna baktýðýmýzda çoðumuz bilmez bile savaþýn ne sebeple baþladýðýný, neler için, ne beklentiler için bu kadar hayatýn kaydýðýný çoðu bilmez, hatta savaþýn içindekiler bile, belki de intihar edenler bile...Niye bu kadar yalan bu hayat niye yalan bu söylediklerimiz, peki niye yalan söyleriz? Nedir yaþadýðýmýz bu acýlar? Bu boktan hayat! Haydi býrakalým savaþlarý, dönelim özümüze pek uzaða gitmeyelim yok yok koca Türkiye’ye bakmayalým kendi kapýmýza bakalým! Hani nerede bu güzel temenniler? neden bunca küfür, baþkasýný çekememeler? Nedir bizi baþkasýndan bu kadar uzaklaþtýran? O kadar ucuz muyuz ki sadece bir bakýþ, bir söz veya bir davranýþ bizi çýlgýna çevirsin, gemileri yaktýrýp, bizi delirtsin. Soruyorum size dostlarým, baþkalarý için bu kadar güzellik isteyen bizler niye bu kadar boktanýz, bakýn dünyanýn içine sýçmýþýz... 11.05.2004 gündüz 11:00 yerel saat Frankfurt – Helsinki uçaðý
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Eralp Elli, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |