Yine cok içmiþti, hayvanlar gibi ortalýkta geziyor, dürtüleri ile kendine yol buluyor, kadýnlara gözünü ayýrmaksýzýn saldýrganca bakýyordu. Ortamdaki gürültü ve duman onu hedefinden alamazdý bir kere, ne de olsa birini becerecekti bu gece. O anda karþýsýnda duran daha önceden fark etmediði varlýða bakakaldý. Her zaman yaptýgý gibi gözlerini aþaðýya doðru kaydýrdý. Siyah teni giymiþ olduðu beyaz elbiseyle nefis bir tezat oluþturuyordu. Yüzü pek de güzel deðildi ama vücudu, o ateþ gibi yanan diri vücudu onun tüm kusurlarýný gizliyordu, küçük göðüslerinin iri uçlarý dýþarýdan kolayca fark ediliyordu. Hele kalçasý! belinden sonra dýþarýya doðru belirgin yuvarlak çýkýntý en umursamaz erkeði bile baþtan çýkaracak kadar seksiydi. Adam ne kadar süre o kývrýntýlara daldýðýný bilmeksizin tekrar gözlerini aç bir çakalýn ilk diþini geçirmeden önce avýna baktýðý gibi kýzýn vücudunda dolaþtýrmaya baþladý. Kýzýn her ince ayrýntýsýna uzun uzun bakýyor, her bir kývrýmýnýn ince ayrýntýsýný sanki hafýzasýnda hiç bir zaman kaybolmayacak en gizli yerlere depoluyordu. Neden sonra gözgöze geldiklerinde kýz umursamazca baþýný çevirdi, sanki yýllardýr orada çalýþan bir orospu deðilde, eline erkek eli degmemiþ bir genç bakireydi. Adam þaþýrdý, ne yapacaðýný bilemedi, tekrar baktýðýnda artýk o siyah gözler ona bakmýyordu, etrafý ile ilgileniyor, ona pas vermiyordu. O zaman aðzýnýn ne kadar çirkin olduðunu gördü, tipik zencilerde olduðu gibi dýþarý çýkýktý maymuna benziyordu, göðüsleri de ne kadar küçük gözükmüþtü þimdi, yoksa vaz geçmeli miydi ondan? Þöyle etrafýna bakýndý, bar çeþit çeþit her ýrktan kadýn kaynýyordu, zencisinden Çinlisine, Arabýndan Rusuna, zayýfýndan þiþmanýna, iri gögüslüsünden iri kalçalasýna, ve bunlarýn hepsi onun gibi bir erkeði yataðýna atmak için deliriyordu.
     Biraz daha baktý etrafa, hatta biraz dolaþmaya alternatiflere bakmaya karar verdi. Nereye baksa güzel bir yüz, hoþ bir ses, cezbedici kokularýn cazibesi onu çekiyordu, ama o siyah kalçalar gözünün önünden gitmiyordu, onu tutmak, onunla bir olmak, onu becermek fikri sanki onu esir almýþtý, evet artýk baþka kadýn silik görünüyordu. Evet kararýný vermiþti, o bu gece kendisinin olacaktý.
Gözleri onu aradý, ama kafasýný her seferinde bir baþka yöne çevirdiðinde onunkiler yerine baþka gözler vardý, kimi yeþil, kimi mavi, kimi de de kahverengi... Farklý da olsalar tek bir þey aynýyýdý, o davetkar bakýþlar. Barýn içerisinde onu aramaya karar verdi. Aslýnda pekte büyük bir yer deðildi, ama þimdi ne kadar kalabalýk ve büyük görünmüþtü ona, insanlarýn arasýndan geçerken iyice telaþlanmaya baþladý, yoksa baþka birisini bulmuþtu? yoksa bir baþka yere mi gitmiþti? Telaþý heyecanýný iyice artýrýyor, onu kaybedeceðini düþünmek onu ürkütüyordu. Ne kadar aramýþtý bilmiyordu, ama onu buldu, o þahane siyah vücut bir arkadaþýyla birlikte tam önünde duruyordu. Sanki çok zamandýr görmemiþti, nasýlda özlemiþti ona bakmaya, yine alamadý gözlerini ondan, baktýkça bakýyor, sanki kadýnýn tüm kývrýmlarýnda geziniyor, içine giriyor, çýkýyor onu doyasýya tadýyordu. Gözlerini kaldýrdýðýnda yine çekingen gözleri ile buluþturamadý gözlerini. Kýz gülümsemelerini önemsemiyor, takýlmalarýna aldýrmýyordu. Adam da çekinmeye baþlamýþtý artýk, kendini ve tavýrlarýný gözden geçirdi, yakýþýklýydý, parlak siyah saçlarý kadýnlarý cezbediyor, delici mavi bakýþlarý ise ona bakan gözleri esir ediyordu, uzun boyu, kaslý vücudu her kadýný baþtan çýkaracak kadar bakýmlýydý. Daha yeni kullandýðý ceketini kolsuz gömleðinin üzerine giymiþti, dar pantolunu küçük kalçalarýný ortaya çýkarýyor, kýzýn tahrik ettiði organýný belirginleþtiriyordu. “Býrak bu kuruntularý” dedi kendi kendine ve ona doðru yürümeye baþladý. Adam kadýna yaklaþtýkca güneþin çekim alanýna girmiþ bir göktaþý gibi adýmlarýný hýzlandýrmaya ve kadýnýn sýcaklýðýný hissetmeye baþladý. Gözlerini gözlerinden ayýrmadý, henüz 1 dakika geçmemiþti ki konuþmaya baþladýlar. Baþka bir ýrktan birinin kendi lisanýný konuþmasý adamý þaþýrtmýþtý ve bir o kadar da etkilmiþti, ama bir türlü kýzýn ne dediðini tam olarak anlayamýyor ve bazen söylediklerini kaçýrýyordu, aslýnda konuþtuklarýna ve konuþacaklarýna da pek aldýrmýyordu, aklý sadece ondaydý ve bir anca önce onunla birlikte olmak istiyordu. Bir kaç içki ve sohbetden sonra vakit daha geç olmadan adamýn evine gittiler, kýz bütün çekingenliðini üzerinden atmýþ, alkolün de etkisi ile iyice kendinden geçmiþti. Adam kapýyý kapar kapamaz kýz arkasýný döndü ve daha adam kapýdan uzaklaþamadan vücudunu yavaþca ona yasladý. Adam yol boyunca seviþmelerini hayal ederek geçirmiþ, ateþ gibi yanan aleti iyice kalkmýþtý, onu kýzýn vücuduna yasladý, kýz tutkunun tadýný almýþcasýna aðzýný hafifce araladý, adam duraklamaksýzýn dudaklarýný siyahýmsý kýrmýzý dudaklarla birleþtirdi. Ne kadardýr öpüþtüklerinin farkýnda deðildi ama kýz ansýzýn vücudunu ondan ayýrdý ve karþýsýna geçti, zaten vücudun çokca kapatmayan beyaz seksi elbisesini yavaþ yavaþ çýkarmaya baþladý. Omuz kopçalarýný o kadar yavaþ hareketlerle çýkarýyordu ki adam bir an zamanýn durduðunu zanetti, aslýnda kalbi çok da hýzlý atýyordu. Kýzýn sakinliði ve hareketlerindeki yavaþlýðý adamý iyice azdýrmýþtý, kendisine kendine olamayarak elbisesini üzerinden almak için atýldý. Kýzýn kontrolü býrakmaya niyeti yoktu, küçük bir adýmla geri çekildi ve adamdan beklemesini istedi. Kýz ellerinde tuttuðu iki omuz kopçasýný da açtýktan sonra yavaþca elbisenin uçlarýný elinden býraktý, saten elbisesi vücudun her kývrýmýna eþlik ederek nazikçe yere döküldü. Sadece küçük bir külot ile önünde çýplak kalan kýzýn vücudu adamý tamamýyla çýldýrmýþtý, titreyen elleri ile gömleðinin düðmelerini çözmeye çalýþýyor, pantonun fermuarýný beceriksizce açmaya çabalýyordu. Her çabasý kýyafetini çýkarmasýný dahada zorlaþtýrýyor, onu iyice acemileþtiriyordu. Kýz yavaþca adamýn çýplak göðüsüne dokunduðunda, adamýn kalp atýþlarý elinde zonkluyor, kýzýn arzularýný arttýrýyordu. Kýz heyecanýný dinginleyerek adamý soydu ve çýplak olan vücudunu adama yaslayarak onu öpmeye baþladý. Adam biraz sakinleþmiþ ve þuurunu tekrar kazanmýþtý, kýzý kucakladýðý gibi yataðýna götürdü. Kýzý yataða yavaþca indirirken biraz sonra sahip olacaðý vücudunun yuvarlak hatlarýna kýsa bir göz attý. Boynundan almaya baþladýðý küçük öpücüklerin sayýsý aþaðýlara doðru indiðinde iyice artmýþ ve sýklaþmýþtý, onun bacak arasýný yalarken kýzýn iniltileri iyice artmýþ daha davetkar olmuþtu. Vücudu aldýðý zevkle bir yay bir gibi gerilip öne atýlýrken, adam umursamazca keyif aldýðý iþine devam ediyordu. Kýz vücudunun devinimlerine artýk hakim olamýyor, adama üzerine gelmesi için yalvarýyordu. Adam yavaþ hareketlerle kýzýn üzerine çýktý, yavaþ yavaþ içine girerken kýzýn çýðlýklarý iyice arttý, adam kýzýn içinde gidip gelirken bir yandan da vücut renklerinin tezatýný izliyor, onlarýn ahengi onu iyiden iyiye cezbediyordu, beyaz vücudunun kadýnýn kara bedeniyle birleþmesi onu iyice tetikledi, hýzlandýðýnda kýzýn çýðlýklarý gecenin sessizliðini yýrtmaya, güdüsel sert hareketleri ritmik bir gürültü ile karyolanýn duvara sertce çarpmasýna sebep oluyordu. Kýzýn vücudu son kez gerilidiðinde adam çoktandýr boþalmýþ olmanýn utancý içindeydi. Kýz gülümseyerek ona baktý, günübirlik bir satýlýk aþktan öte aþýklar gibiydiler, hiçbir þey konuþmadan öylece uykuya daldýlar.
Adam gözünün içine giren güneþ ýþýklarý ile uyandý, dün gece bütün canlýlýðý ile gözünde belirdi, onu öpmek için arkasýný döndüðünde karýsý gözlerini açtý ve ona sevgiyle selamladý “Günaydýn caným”


Eralp Elli
7.7.2004
Istanbul