Bizim "Hünkarbeðendi" diye bir yemeðimiz var. Tarif verecek deðilimsize, zaten biliyorsunuz. Bunu söylemenin sebebi þu; yemekler sarayda yapýlýrken çeþnici baþý denilen kiþiler önceden bu yemekleri yer, hazmýnýn kolay olmasýndan lezzetine ve zehirli olup olmadýklarýna bakarlarmýþ. Herþey yerindeyse hükümdara verilirmiþ. Ýlkdefa hünkârbeðendi yapýldýðýnda da ayný yol izlenmiþ. Hünkâr birden çok birbiri ardýna ayný yemeði isteyince yemeðin adý hünkârbeðendi olmuþ.

AKP iktidarý, toplumda yaygara kopmasý muhtemel bir konuda ön bir dedikodu yayýlýp nabýz yokluyor. Yaygara büyükse, konu tehir edilerek sonraya býrakýlýyor. Yaygara hafifse karar alýnýp uygulamaya konuyor. Daha sonra çok yaygara koparan konuyu uygulamaya koymak için toplumun dikkatini daðýtacak daha büyük bir konu gündeme getiriliyor, tam bu sýrada uygulanmak istenen konu da kanunlaþýp yürürlüðe giriyor. Sonuç hünkârbependi gerisi hikâyeye dönüyor.

Sayýn Cumhurbaþkaný Erdoðan nisan ayý içinde yaptýðý konuþmada kamu personeli atamalarýnda zorunlu olmadýkça mülakatlarý kaldýracaklarýný söylüyor.

Þimdi Eðitim Bakaný Yusuf Tekin kamu personeli atamalarýn %50 KPSS, %50 mülakatlarda alýnan puanlar doðrultusunda yapýlacaðýný, atamasý yapýlacak komisyonu, komisyonunda atamasý yapýlacak personeli tanýmayacaðý þeklinde sýnavlarýn yapýlacaðýný, hakka niyetten ayrýlmayacaklarýný söylüyor.

Bu durumda kamu personeli alýmlarýnda mülakatýn kaldýrýlacaðýnýn söylenmesi sadece seçim vaati olarak açýklanmýþ kýymeti adliyesi olmayan bir söz (yalan) olarak mý algýlamalýyýz, yoksa bakan mý Sayýn Erdoðan'dan habersiz kerhen bu açýklamayý yapýyor?

Ayný hükümet üyeleri farklý telden çalýyor; ya birbirlerinden haberleri yok, ya birbirlerini takmýyorlar. Oysa halk denen zavallýlar onlarý takýyor, %51,5 kesim doðrudan bunlarý destekliyor, kalan %48,5 kesimin de bir kýsmý dolaylý destekliyor. Tahminen %40'tan biraz fazlasý diye tahmin ediyorum karþý çýkanlarý. Bu tür yöneticiler için babam "Oðlan yiyip oyuna, çoban yiyip koyuna gidiyor" derdi.

Yirmi bir yýlýný geride býrakan bir iktidar bir türlü hakka niyet göstermemiþ, hatta bunu diyen bakanýn müsteþarlýðý döneminde hakka niyete dair bir emare görülememiþ olmasýna raðmen, bize hâlâ hakka niyetten bahsediliyor. "Bu ne perhiz bu ne lahana turþusu."

Sayýn bakandan bir þey beklemiyoruz. Hakka niyet hiç beklemiyoruz. Haftada bir üst düzey yöneticileriyle cuma namazýna gidip resim çekilsinler ve bir þeylere müdahale etmesinler, bize yeter. Onlarýn müdahalesi yanlýþýn bile anlamýný ortadan kaldýracak kadar berbat bir hal alýyor.

Bir kiþinin eðitimin içinde olup da, eðitimden bu kadar habersiz olmasý hangi anlama geldiðinin yorumunu sayýn bakanýn kendisiyle siz okuyuculara býrakýyorum. Çünkü bir kiþinin yalan söyleyemediði iki varlýk var; biri Tanrý, diðeri kendisi.

Ben ömrüm boyunca, milletin yararýna çalýþacak ve bütün alçaklýklardan münezzeh olacak bir iktidar bekledim, hâlâ bekliyorum. Ancak son yirmi yýllýk süreç, daha önceki çarpýk düzeni gündüz vakti elde fener ve bir büyüteçle aratacak kadar kötü geçti.

Bakalým Eðitim Bakaný Sayýn Yusuf Tekin'in aðzýndan daha ne cevherler dökülecek ve bizi þaþýrtacak.
Allahü'l âlem sayýn bakan bir modelist edasýyla öðretmenlerin giyeceði elbise modellerini ve renklerini belirlemeye baþlayacak.

Sürç-i lisan eyledikse affola.

22 Eylül 23
Gölcük