"

Bugün elime bir yazý ulaþtý. Yazý sahibini doðrudan tanýmýyorum. Bir arkadaþýn aracýlýðý ile yazý bana geldi. Ben de toplumsal düzenin hangi boyutlarda deforma olduðunu göstermenin yararlý olacaðýný düþündüm.

Samsun, Terme'de bir öðretmen arkadaþ 15 Temmuz gecesi Necip Fazýl'ýn "Sakarya Türküsü" adlý þiri okumasý için davet ediliyor. Öðretmen arkadaþ da daveti kabul edip tören alanýna gidiyor. Tören alanýnda kendisini davet eden milli eðitim müdürüne þiiri ne zaman okuyacaðýný soruyor. Milli eðitim müdürü þiir okunmanýn tören programýndan çýkarýldýðýný söylüyor. Öðretmenle milli eðitim müdürü arasýnda yaþanan gerginliðe belediye baþkaný müdahil olup þiir okunmasýnýn kendisi tarafýndan iptal edildiðini söylüyor. Gerginlik artýnca belediye baþkaný da polislere öðretmeni tören alanýndan çýkarmalarýný söylüyor.

Belediye programýn ev sahibi, programý ilçe milli eðitim müdürlüðü hazýrlýyor, program akýþýna milli eðitim müdürü adýna belediye baþkaný müdahale ediyor. Gerginlik yaþanýnca, belediye baþkaný kaymakam ve emniyet müdürü yetkisini kullanýyor ve öðretmeni tören alanýnýn dýþýna çýkarttýrýyor. Çok enteresan bir geliþme. Kimin, kimin yetkisini kullandýðý ve kullanacaðý belli deðil.

Yaþanan olaya bakýlýnca tamamen duygu ve makamsal bir kibrin dönüþümü... Neyi, kimden beklememiz gerektiðini bilmemenin verdiði hüzün. Yetki kullanma seyrindeki küstahlýk...

Kibir, üstten aþaðý yönetici sýfatý almýþ kiþilerin neredeyse tamamýnda var. Bu durum beklenmeyen bir davranýþ biçimi deðil.

AKP iktidar olduðundan beri atadýðý yöneticilere bakýnca, liyakattan uzak, yalnýzca biat etmesinin beklendiði kiþiler olduklarý meydanda. Aralarýna vitrin oluþturup "Bakýn, baþka görüþ ve düþünceden kiþiler de var" demek için serpiþtirilmiþ, yetkisiz yöneticiler de var.

Ýmam Gazali "Liyakatsiz birini yönetici yaparsanýz, üstüne kuyruk sallar, astýný ýsýrýr" diyor. Nitekim bunlar da onu yapýyor. Hangi kurumda, hangi yönetici bunlardan daha farklý? Ne kadar iþ bilmez yönetici varsa, küstahlýklarýyla hatalarýný kapatmaya çabalýyorlar. Bu da onlarýn sergilediði bir görüntü.

Bu arkadaþ anladýðým kadarýyla Memur Sen ve Kamu Sen yönetiminden destek bekliyor. Oysa gerek Memur Sen, gerekse Kamu Sen iktidarýn yalakalýðýný yapan birer sivil toplum örgütleri... Geçen yirmi yýllýk süre içinde bir kere olsun temsil ettikleri memurun yanýnda olmuþlar mý, bakmak lazým.

Memur Sen ve Kamu Sen, bugün politik alanda AKP ve MHP görüntüsünün sivil toplum örgütüne yansýmalarýndan baþka bir þey deðiller. Dolayýsýyla bu kuruluþlardan hak ve hakkaniyet beklemek doðal seleksiyona aykýrý.

15 Temmuz olayýna gelince benim düþüncemi biliyorsunuz zaten; konuya iliþkin bir çok yazý yazdým.

15 Temmuz'u gerçek bir darbe giriþimi kabul edersek (ki ben gerçek bir darbe giriþimi olduðunu hâlâ düþünmüyorum), bu, Bizans dönemindeki bir tür hanedanlýk içi iktidar kavgasýndan baþka bir þey olmadýðý ortaya çýkar. Þimdi detaylandýrýlmasýndansa, sular durulunca gerçekler üzerinde fikir yürütmek daha akýllýca olur.

15 Temmuz benim gözümde, ne bir darbe, ne bir milli irade tecellisi... Sadece 250 garibanýn ölüme yollanýldýðý kirli bir senaryo idi ve öyle kalacak.

Kutlamalara gelince, bana göre mevcut iktidarýn kiþisel düþlerinin tatmininden ve 15 Temmuz gerçeðinin perdelenmesinden baþka bir þey deðil. Ama bilinmeli ki, "Güneþ çamurla sývanmaz." Gerçekler er ya da geç ortaya çýkacak. O zaman bu arkadaþýn da zihninde oluþturduðu ve bütün hücreleriyle inandýðý milli irade ve mili birlik olarak gördüðü þey ortadan kalkýnca, geriye iktidarýn meþhur söylemi kalacak "Kandýrýldýk"

Bu arkadaþýn durumuna üzüldüm. Bu arkadaþ gibiler öyle bir iman ve öyle bir ihlâsla baðlanmýþlar ki iktidara, baktýklarýný deðil, hissettiklerini görüyorlar. Büyük hayal kýrýklýðý yaþamalarýnýn nedeni de bu.

Benim daha öncede arada bir yinelediðim savýn yeri geldi, "Sürü içinde yürüyen ancak göt görür"

Bütün millilikleri ayaklar altýna aldýðýný söyleyen iktidardan, nasýl bir millilik bekleniyor? Bundan daha yaman bir çeliþki olabilir mi?

Umarým bu arkadaþ yaþadýðý hayal kýrýklýðýný çabuk atlatýr, çünkü bu iktidar ve bu yaþananlarýn tekrarý için önümüzde daha beþ yýllýk bir süre var.

Son olarak diyeceðim þu ki, bokla oynayanýn üzerine bok sýçrar. Bu doðal bir geliþmedir.

18 Temmuz 23
Erzurum