Kendi görüþlerim var -saðlam görüþler-, yine de her zaman onlara katýlmýyorum. -G. Bush |
|
||||||||||
|
Birinci Bölüm Görme engellinin dünyasý zifiri karanlýktýr! Yani, görme engelli olmak, her daim zifiri karanlýkta yaþamýný sürdürme durumudur ve çok büyük beceri gerektirir… Ama durum çepeçevre bundan ibaret deðil! Hemen hemen her engelli için geçerli olan bir yasasý vardýr doðanýn! Engeli oluþturan eksikliðin olasýlýkla ortaya çýkaracaðý olumsuzluklarý adeta avantaja çeviren, en azýndan hafifleten geliþmeler oluyor engellinin yaþamýnda. Örneðin, engellinin duyu ve duygularý normal insanlara göre daha çok geliþme gösterdiði gibi sair organlarý da daha çok iþlevsel oluyor. Burada, ayaklarýyla yazý yazan, resim yapan bedensel engellileri, müzik dehasý görme engellileri ve belli sanat dallarýnda akýl almaz hünerler ortaya koyan türlü engellileri sayýp dökmeye kalksak, sayfalar dolusu yazýlar çýkar ortaya! Aslýnda burada sayabileceklerden çok daha fazlasýna tanýk oluyoruz. En baþýndan söyledik: Görme engellinin dünyasý zifiri karanlýktýr! Bu nedenledir ki, görme engellilerin, herhangi bir þekilde görme engeli olmayanlara zifiri karanlýkta rehberlik etmeleri olaðan karþýlanýyor kendi aralarýnda. Görme engeli olmayanlara göre olanaklý deðil gibi ama, oluyor böyle iþler… Bundan daha ilginç olanýysa, görme engellilerin ayný zifiri karanlýk bir ortamda yemekler yaparak yaptýklarý yemeklerle birlikte içki servisi de yaptýklarýdýr… Görme engellilerin kendi aralarýnda bu da olaðandýr. Ve geride kalan yýllar içinde uygulamaya konulan bir eylem ve buna karþý gerçekleþtirilen operasyon kýsaca þöyle geliþti: Sorunlarýný anlatmak için baþbakanlýða yürüyen 50 görme engelliye 200 polis müdahale etti!.. Bir çok test ve saðlýk kontrolünden sonra polislik iþini kaptýðý halde, demek ki, bunlarýn dördünün bir görme engelli ile ancak baþa çýkabileceði hesabý yapýlýyor olmalý! Görme engelliler bu eylemi, Gezi Direniþi sonrasý günümüzde yapsalardý, binlerce polis, 50 görme engelliye basýnçlý su, cop, biber ve portakal gazý, silah, Toma ve kamalarla saldýrarak destanlar(!) yazar mýydý acaba? Güvenlik kuvvetlerinin bu zalim destaný yazmaya teþne olmasý ne ürkünç bir durum!... Bir görme engelli yurttaþ olan Bahtiyar Mutlu, þeytana pabucunu ters giydirmedi ama, Münasip Münasebettar’ý bir çok kez tek pabuçla evine gönderdi!... Þöyle oldu: Dedimkine Mahallesi halkýndan kimileri, Münasip Münasebettar’ ý bir son yaz günü akþamüstü kahveden evine giderken çoraplý ayaklarýnda ayakkabý olmadýðýný fark edince çok þaþýrmýþlar ama, bu duruma bir anlam verememiþlerdi. Bu manzara ilk kez yaþandýðýnda bu manzaranýn nedenini bilenlerin sayýsý, o dakikalarda kahvehanedekilerle sýnýrlý kalmýþtý. Ýþin iç yüzü, bu yürüyüþler ay içinde bir- iki kere yinelendikçe iyicene anlaþýldý. Çocukluk yýllarýnda geçirdiði çiçek hastalýðý sonucu gözlerini kaybeden Bahtiyar Mutlu ile ayný mahalleden çocukluk arkadaþý Münasip Münasebettar, iflah olmaz iki domino oyuncusuydular. Bahtiyar Mutlu, Münasip’ in çalýþtýðý fabrikaya engelli kadrosundan girmiþti. Ayný mahallenin çocuklarý olduktan baþka bir de mesai arkadaþý olmuþlardý sonradan. Ýki rakip olarak türlü iddialar ortaya attýlar, bahisler tuttular; ara sýra iþin içine para mara da girse bile, iki ezeli domino oyuncusunun inatlaþmasý, parayý gölgede býrakýyordu… Yenilen taraf genel olarak Münasip Münasebettar olmakla birlikte, iþin peþini býrakmayý içine sindiremiyordu… Rakibinin görme engelli olmasý nedeniyle hileye saparak onu kolayca yenmeyi düþünmüyor deðildi. Ama, oyun kurulan masanýn çevresini meraklý yancýlarýn sarmýþ olmasý, hile yapmaya engeldi. Bir de, rakibin zorlu olmasýna karþýn, görme engelli oluþundan ötürü hileye baþvurmayý kendine yediremiyor gibi bir hali vardý… Görme engelli Bahtiyar Mutlu, hasmýný pes ettirmek için stratejik kararlar vermeye baþladý son zamanlarda! Örneðin, bir gün gömleðini soydu, eve öyle gönderdi. Bir keresinde yaðmurlu bir günde þemsiyesini üterek el koydu!... Galiba en stratejik karar olarak ayakkabýnýn teki üzerine oyun kurmak oldu!... Ayakkabýnýn teki üzerine kurulan bu oyunlarýn kaçýnýlmaz sonucu olarak, Münasip Münasebettar’ ýn bir elinde tek ayakkabýyla yalýnayak eve gitmesi þaþkýnlýkla izleniyordu, geçilen sokaklarýn sakinleri tarafýndan… Bahtiyar Mutlu, bu kadarla da yetinmeyecek, oyun kurulurken, kaybeden tarafýn elinde kalan tek ayakkabýyý giyerek eve öyle gitmesi koþulunu dayatacaktý. Öyle de oldu! Münasip, yürürken ayaklarýndan birinde ayakkabý olduðu için aksayarak ilerlemesi de ilginç bir görüntü oluþturuyordu… ....../..... Birinci Bölümün Sonu
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mudi Beya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |