Ýnsanýn yaratýlýþýyla Allah'a isyan eden þeytanýn tek amacý, Kuran'ý Kerim'de bildirilen ayetlerden anlaþýldýðý üzere insanlarý Allah'ýn yolundan saptýrmak ve kendisiyle birlikte cehenneme sürüklemektir. (Þeytan)Dedi ki: "Madem öyle, beni azdýrdýðýndan dolayý onlar(ý insanlarý saptýrmak) için mutlaka Senin dosdoðru yolunda (pusu kurup) oturacaðým. Sonra muhakkak önlerinden, arkalarýndan, saðlarýndan ve sollarýndan sokulacaðým. Onlarýn çoðunu þükredici bulmayacaksýn." (Araf Suresi, 16- 17) Pek çok insan farkýnda olmasa da þeytanýn yolunda cehenneme doðru adým adým ilerlemektedir.
Kuran'ý Kerim'de geçen 'Gerçekten, Allah, Kendisi'ne þirk koþulmasýný baðýþlamaz. Bunun dýþýnda kalaný ise, dilediðini baðýþlar. Kim Allah'a þirk koþarsa, doðrusu büyük bir günahla iftira etmiþ olur.' (Nisa Suresi, 48) ayetiyle Allah Kendisine þirk koþulmasýný baðýþlamayacaðýný bildirmektedir. Ancak insanlar Allah'tan baþka bir varlýða inanmadýklarý için bu büyük günahtan kendilerini uzak görürler ve farkýnda olmadan büyük bir yanýlgýya düþerler.
Oysa insanlarýn çoðu hayatlarýnýn büyük bir kýsmýný Allah yolunda yaþamak, O'nun rýzasýný gözetmek yerine eþinin, çocuklarýnýn, sevdiklerinin ya da patronlarýnýn rýzasýný gözeterek geçirirler. Bu aslýnda þeytanýn sinsi bir oyunudur. Þeytan bu oyunla, insanlarý Allah'ýn dosdoðru yolundan saptýrýp Allah'a duymalarý gereken sevgi, saygý ve korkuyu çevresindeki insanlara yöneltmelerini saðlayarak onlarýn þirke düþmelerine neden olur. Herþeyi yaratan sonsuz güç sahibi Allah ise insanlarý "Ve yalnýzca Rabbine raðbet et." (Ýnþirah Suresi, 8) ayetiyle uyarmaktadýr. Elbette insanýn çocuðunu ya da çevresindekileri sevmesi suç deðildir ancak onlarý Allah'tan baðýmsýz birer varlýk olarak görmek ve tüm hayatýný onlara adamak büyük bir hatadýr. Ýnsanlarýn dünyaya gelme amacý ne iyi bir iþ sahibi olmak, ne güzel bir aileye, çocuklara sahip olmak, ne de mal mülk sahibi olmaktýr. Ýnsanýn tek amacý Allah'a iyi bir kul olabilmektir. Yaratýlýþ amacýmýz : 'Ben, cinleri ve insanlarý yalnýzca Bana ibadet etsinler diye yarattým'. (Zariyat Suresi, 56) ayetiyle açýkça bildirilmektedir. Ýþte tam bu noktada þeytan devreye girerek insanlarý çeþitli telkinlerle Allah'a kulluk etmekten alýkoymaya çalýþýr. Bu telkinlerin baþýnda duygusallýk ve romantizm gelir.
Duygusallýk ve Romantizm:
Ýnsaný zayýflýða sürükleyen ve aklýný örten bu davranýþ bozukluðu þeytanýn en etkin olarak kullandýðý yöntemdir. Özellikle karþý cinse duyulan tutkulu aþk ve romantizm masalýyla insanlarý Allah 'tan uzaklaþtýrmayý amaçlar. Bu masala inanan kiþiler artýk yalnýzca aþklarýný mutlu edebilmek için yaþarlar. Sabah kalktýklarý andan itibaren sevdiði kiþiyi düþünür, ona süprizler yapmayý planlar, onun için aðlar, onun için ailesinden hatta hayatýndan vazgeçerler. Bu tür insanlar duygusal olduklarý için alýngandýrlar ve kolayca kýrýlýrlar. Bu nedenle iliþkilerinde sürekli sorunlar yaþarlar. Olaylara duygusal yaklaþtýklarý için akýlcý düþünme yeteneðini kaybederler. Böylece nefislerinde bulunan kin, öfke, kýskançlýk, bencillik gibi kötü özelliklerin ortaya çýkmasýna neden olurlar. Bazý insanlar ise duygusallýðý koz olarak kullanýr ve bu þekilde çýkar elde etmeye çalýþýrlar. Aldýðý telkinlerle duygusal davranýþlar sergileyen bu insanlar aslýnda zayýf düþerek hem hayatlarýný, hem ahiretlerini etkileyecek çok büyük hatalar yaparlar.
Aklýný kullanan ve Allah'a iman edip sevgisini O'na yönelten insanlar ise þeytanýn oyunlarýna karþý uyanýktýrlar. '(Allah'tan) Sakýnanlara þeytandan bir vesvese eriþtiðinde (önce) iyice düþünürler (Allah'ý zikredip-anarlar), sonra hemen bakarsýn ki görüp bilmiþlerdir.' (Araf Suresi, 201) ayetinden de anlaþýlacaðý gibi iman edenler Allah'ý anarak O'na sýðýnýrlar. Olaylar karþýsýnda duygusal tepkiler vermek yerine akýlcý ve Kuran ahlakýna uygun tavýrlar sergilerler. Herþeyin bir hayýrla yaratýldýðýna inanýr ve yalnýzca Allah'a tevekkül ederler. Böylece hem dünyada hem ahirette sonsuz huzuru yaþarlar. Allah'a yakýn olmanýn ve O'na sýðýnmanýn verdiði huzuru...
Allah Affeder Telkini:
Þeytanýn diðer telkini ise Allah affeder mantýðýyla insanlarý günaha teþvik etmektir. Allah'ýn affediciliðine güvenen insanlar kolaylýkla günaha yönelirler. Ancak þeytanýn unutturduðu önemli bir gerçek vardýr ki: 'Tevbe; ne, kötülükleri yapýp-edip de onlardan birine ölüm çatýnca: "Ben þimdi gerçekten tevbe ettim" diyenler, ne de kafir olarak ölenler için deðil.' (Nisa Suresi, 18) dir.
Allah'ý seven ve O'ndan korkan bir mümin için bilerek günaha girmek ise söz konusu dahi olamaz. Þeytanýn yoluna ancak onun yandaþlarý tabi olur. Þeytanýn müminler üzerinde zorlayýcý bir gücü yoktur. 'Onun zorlayýcý-gücü ancak onu veli edinenlerle, onunla O'na (Allah'a) ortak koþanlar üzerindedir.' (Nahl Suresi, 100)
Ýbadetleri Erteleme Telkini:
Þeytan insanlarýn Allah'a yakýnlaþmasýný engellemek için ibadet etmeyi sýkýcý gösterir ve insanlarý ibadet etmek yerine hayatýn tadýný çýkarmaya yönlendirir. Bu yüzden pek çok insan ibadetlerini hep yaþlýlýk dönemlerine erteler. Oysa 'Ertelemek ancak inkarda bir artýþtýr.' (Tevbe Suresi, 37) ve ölümün ne zaman geleceðini kimse bilememektedir. Geri dönüþü olmayan o an geldiðinde þeytan ve yandaþlarý için sonsuz cehennem azabý baþlayacaktýr.
Þeytanýn bu sinsi oyununa karþý Allah'a sýðýnan müminler ise hayatlarý boyunca yalnýzca O'nun rýzasýný gözeterek yaþar ve ibadetlerini titizlikle yerine getirirler. 'Durmaksýzýn (dua ve ibadetle) yorulmaya-devam et.' (Ýnþirah Suresi, 7) ayeti gereði zamanlarýný ibadetle geçirirler. Ansýzýn gelecek olan sorgulama anýna Allah'ýn yolunda yaþayarak hazýrlýk yaparlar.
Dünya Hayatýný Süslü Gösterir:
Dünya hayatýný çekici ve süslü gösteren þeytan insanlarý sürekli bu geçici mekan üzerinde planlar yapmaya yönlendirir. Ýyi bir eðitim almak, iyi bir iþe girip kariyer yapmak, evlenmek, çocuk sahibi olmak, onu en iyi þekilde yetiþtirmek, daha iyi evlere, arabalara sahip olmak gibi sonu gelmeyecek amaçlara yönlendirir. Böylece insanlarýn hayatlarý boyunca boþ iþlerle meþgul olmasýný ve Allah'ý unutmalarýný saðlar.
'Bu dünya hayatý, yalnýzca bir oyun ve '(eðlence türünden) tutkulu bir oyalanmadýr'. Gerçekten ahiret yurdu ise, asýl hayat odur. Bir bilselerdi.' (Ankebut Suresi, 64) ayetinin bilincinde olan müminlerin ise tek amacý Allah'ýn razý olacaðý hayatý yaþamaktýr.
Sonuç olarak þeytan pek çok yolla insanlarý Allah'ýn yolundan alýkoymaya çalýþýr. Bu sinsi oyunlardan sadece Allah'ý seven , Allah'ý anan, O'na sýðýnan ve yalnýzca O'ndan korkan müminler korunabilirler. Þeytana uyup dünya hayatýný seçenler ise tuzaða düþenlerdir.
'Ýþ hükme baðlanýp-bitince, þeytan der ki: "Doðrusu, Allah, size gerçek olan va'di va'detti, ben de size vaadde bulundum, fakat size yalan söyledim. Benim size karþý zorlayýcý bir gücüm yoktu, yalnýzca sizi çaðýrdým, siz de bana icabet ettiniz. Öyleyse beni kýnamayýn, siz kendinizi kýnayýn. Ben sizi kurtaracak deðilim, siz de beni kurtaracak deðilsiniz. Doðrusu daha önce beni ortak koþmanýzý da tanýmamýþtým. Gerçek þu ki, zalimlere acý bir azap vardýr.'(Ýbrahim Suresi, 22)

Altuð Öztürk