Bir meleðin ayaðý takýlýp þehre düþer gökyüzünden;düþerken bulutlara tutunma çabasý ve boncuk boncuk terleyiþi...Aþk kokusu yayýlýr o terleyiþte,buram buram kokusu girer penceremden içeri ve uyanmýþlýðým.Ýlk defa duyduðum o kokunun peþinden gidiþim,yaklaþtýkça ciðerlerimde bir bayram havasý,bir solumuþluk.Sabah olmadan bulmam gerekir o kokunun sahibini.Saðýma soluma dikkatlice bakarým ve karanlýkta yankýlanan ayak seslerim karýþýr bir kuþun kanat sesine.Bir kuþ neden kanatlanýr gecenin karanlýðýnda,neden kanat çýrpar yalnýzlýða?Anlarým ki o kanat sesinin geldiði yerden yayýlýr bu koku ve hýzlanýr adýmlarým o tarafa.Düþerken kanatlarýnýn altýna sýkýþan rüzgar ben yaklaþtýkça arttýrýr þiddetini,uçmaya baþlar gördüðüm herþey.Önce bir aðaç veda eder topraða,peþine bir evin çatýsý,baktý ki korkmuyorum en son baþýma savurduðu o taþ parçasý,hatýrlamam sonrasýný.Gözümlerimi açýþýmla baþýmda biriken kalabalýðýn ortasýndan gülümser mavi gökyüzü.Bir anda sýçrar dikilirim ayaða,sendelediðimi görünce kalabalýktan biri elini uzatýr dolar belime,"Dur!yavaþ kalk,baþýný çarpmýþsýn" der.Parmaklarým uzanýp yoklar alnýmýn kenarýný,elimde bir kan lekesi.O meleðin kendisini görmeyeyim diye savurduðu taþtan kalan tek ispattýr bu.Anlatýrým kimseler inanmaz.O melek tekrar gökyüzüne çýkabilmek için kanat çýrpar ve buram buram kokusu girer penceremden bazý geceler,bense inatla arar dururum.Bir kuþ kanat çýrpar kalkar dalýndan yalnýzlýða,anlarým ki sürekli yer deðiþtirip durmakta ve sabah olmadan bulmam gerekir onu.Oysa o koku penceremden her içeri girdiðinde kalkýp peþine giderim,her gittiðimde sabah olur ve ellerimde kan lekesi...