Yapraklarýn henüz açmadýðý, nehirlerin henüz coþmadýðý bir öðleden sonrayý tüketiyordu zaman. Küçük bir þehrin, küçücük bir kafesinde, elleri masada sigara dumanýnýn bulanýklýðý ile iki arkadaþ oturmuþtu fakat kapýldýklarý düþünce nehirleri onlarý oradan oraya sürüklüyordu.Ne dýþarýda umut vadeden hava neden liseli þen þakrak gülüþmeler bir an olsun onlarý kapýldýklarý bu ýrmaðýn gergefinden çekip alamýyordu. Sürükleniyorlardý bilinen ve bilinmeyen tüm anlam ve anlamsýzlýklarýn ötesine..Yorgundular ama bir o kadar da enerji dolu. Yýkýlan ve var edilen tüm yaratýlarýn ötesindeydi yorgunluklarý ve enerjileri. Zamaný geldiðinde artýk sýðamadýlar o derme çatma dört duvar arasýna. Bir yolculuk baþladý, gölgeler daha sarmamýþtý þehrin dört yanýný. Neden ve Niçin i düþünmeden yolda olmalýydýlar, ama yoldayken neden ve niçin diye sormalýydýlar..Anlatmaya baþladý içlerinden biri bir sevda hikayesini aðýr aðýr. Kaçýnýlmaz bir çözülüþ ve tüketiliþ hikayesini. Ve zamaný ne kadar geri almak istediðini. Ama anlatamadý neden bu kadar çok sevdiðini, öbürü anladý onun neden bu kadar çok sevdiðini.Oturdular durmadan ve yorulmadan akan bir ýrmaðýn yaný baþýnda iki küçük kaya parçasýna. Bu kaya parçalarýnýn, ýþýðýn milyarlarca yýl yol alýp sonuna gelemediði evrenin içinde bir hiç olduðunu düþündüler. Yalnýzdýlar, bu küçük iki kaya parçasý kadar..Nehir akmaya devam ediyordu, topraktaki yaþam fýþkýrmak için her an biraz daha yol kat ediyordu, güneþ batmak üzereydi ama baþka bir yerde doðmak. Ýçlerinden biri ruhunun en derin katmanlarýný yerinden oynatýr gibi oturduðu kayayý parçalara ayýrarak aradý geçmiþin izlerini. Belki bir fosil bulabilirdi. Yaþamý zamanýn ve mekanýn üstünden kucaklayabilirdi. Kim olduklarýný düþündüler ve onlara aman vermeyen, varlýklarýnýn yada hiçliklerinin en derinine iþleyen bu durdurulamaz akýmý, kulaklarýnda sürekli yineleyen bu melodiyi, gecelerin karanlýk yüzünü ve bedenlerine fazla gelen yüreklerini düþündüler..Cevaplar hiç tükenmedi sorular gibi. Birden irkildi ikisi de, daha önce bulunduklarý kafedeydiler , oturduklarý masada.Yoksa hiçbir yere gitmemiþ miydiler ? Deðiþen hiçbir þey yoktu, daha bir asýrda deðiþmeyecek gibiydi herþey ama onlar sonsuza kadar deðiþmiþlerdi..