Nerdeyse bütün bir yýl “Ceviz Kabuðu” programýný takip ettim. Üzerinde çalýþtýðý konular Türkiye gündeminin ilk maddelerindendi. Çoðu zaman baþka medya mensuplarýnýn çekineceði konularý bile oldukça cesur bir þekilde tartýþtý.Önemli insanlarý konuk etti.Bir çok konuda kamuoyu oluþturdu ki bunlardan bazýlarý; yeni petrol yasasý, saðlýk yasasý vb…önemli sorunlar üzerineydi.
Ýktidarda olan parti ve taraftarlarýna iliþkin oldukça belirgin bir tutum sergiledi ve bunu kamuoyu adýna yaptýðýný söyledi hep. Ülke çýkarlarýnýn, her türlü maddi menfaatten öte olduðunu ve ülke geleceði adýna söz sahibi olanlarýn bunu mutlaka göz önünde bulundurmalarý gerektiðini anlattý.
Sayýn Cevizoðlu’nun bütün bunlarý sorumlu ve duyarlý gazetecilik ve vatandaþlýk adýna yaptýðýna eminim. Ancak ; programlarýnda ve katýldýðý bütün etkinliklerde söylediklerinin toplumsal sorumluluða sahip çýkmak adýna olduðunu söyledikten sonra milletvekilliðine adaylýðýný koymak insanlarýn zihninde soru iþareti uyandýrdý.Þöyle ki; acaba dedikleri kendine siyasal alt yapý oluþturmak için miydi?Acaba sayýn Cevizoðlu, eleþtirdiði insanlarýn yaptýðý gibi , ülke sorunlarýný kendi çýkarlarýna alet etmek için mi kullandý?
Naçizane þunu söylemek isterim ki; eleþtirdiðin bir durumu deðiþtirmek istiyorsan, bunu dýþardan bakarak yapamazsýn.Ýþin içine girip uðraþmalý ve taþýn altýna elini koymalýsýn.Eminim ki, sayýn Cevizoðlu da bu düþünceyle siyasete girmeye karar vermiþtir.Ancak yukarýda saydýðým soru iþaretleri umarým insanlarýn aklýný çok karýþtýrmaz.
Zira ben kendisini gazeteci olarak görmeyi tercih ederdim doðrusu.
Saðlýcakla…13.06.2007