Pencerenin kenarýndayým, sandalyemi iyice yaklaþtýrdým karanlýða. Karanlýk daha çekici geliyor. Düþünmek kolaylaþýyor sanki. Düþünmek derken, artýk bu sözcüðü kullanýrken tereddüt etmeye baþladým. Bu esnada gerçekten hangi eylemi gerçekleþtirmeye çalýþtýðýmý anlamaya çalýþýyorum. Bir konu üzerinde yoðunlaþýyorum. Daha önce gördüklerim, duyduklarým aklýmda kaldýðýnca su üstüne çýkýyor. Hepsini birer birer düzenliyorum. sýraladýkça ayrýntýlar da kendini göstermeye baþlýyor. Zaman geçtikçe bunlar sýralý, düzenli göz önünde olduðu sürece bende kývýlcýmlar yaratýyor. Alevlendirmeye çalýþýyorum. Ben alevi yeni kývýlcýmlarla büyüteyim derken, fark ediyorum ki aslýnda kývýlcýmlar zamanla derinlere gömülmüþ olan ve böyle de fýrsatýný bulunca ortaya çýkan yaþanmýþlar. Hiçbiri farklý, yabancý ya da heyecanlandýrýcý deðil. Benden olmayan bir þeyi, dalýp gitmiþken yakalamak istiyorum. Hiç görmediðim yerler düþlemek istiyorum ama ne zaman denesem hep gördüklerimden oluþuyor. Gördüklerim bu kadar etkili mi, hep onlara takýlý kalýyorum? Aþamýyor muyum, yoksa bunlar doðal sýnýrlar mý? Ötesine geçmek istiyorum. Ýnsan sürekli etki altýnda mý? Peki bu algýyý, düþünüþü ne kadar etkiliyor? Var olaný göz göre göre görememek her halde sürekli bir uyku içinde bulunmak. Bazen çok fazla yabancýlaþýyorum. Aklým almýyor.