Özgürlük sevdasý insanýn baþkalarýna duyduðu sevgidir; güç sevdasý insanýn kendine duyduðu sevgidir. -Hazlitt |
|
||||||||||
|
Ýnsan akýlsýz, ruhsuz, deðersiz deðildir. Ýnsana zarar verilmez, eziyet edilmez, saygýsýzlýk yapýlmaz… Ýnsan, muhatabýnsa susulup duvar muamelesi yapýlmaz. Olumsuzluk içeren yukarýdaki cümleleri olabildiðince çoðaltabilir, sayfalar dolusu olumsuz cümlelerden dünyanýn en yüce daðýný oluþturabilirsiniz. Peki nedir o halde insan? Bunu anlat da biz de dinleyelim bakalým! Ya da olumlu bir kaç tane cümle kur da görelim. “Demokrasi”de þunlar olmaz, bunlar olmaz diye sayýp döküyorsun. Ne varmýþ senin anladýðýn þu demokraside söyle de biz de öðrenelim, bilelim!.. Merak ediyorum gerçekten neler olur, neler olmalý bahsettiðin demokraside? Çýt yok! Bu fasýl bildiðiniz zaman kaybý çünkü boþ, bomboþ içi… Ayný hâl tipik Ýslamcýlar için de geçerli… “Bunlar Ýslâm’da olamaz. Bunlar Ýslâm’la baðdaþmaz. Ýslâm bu deðildir; bütün Ýslâm anlayýþlarý yanlýþtýr.” e hadi anlat da onu da senden dinleyelim bakalým. Ne olduðunu, nasýl anlaþýlmasý gerektiðini anlat. Anlatmaz, anlatamaz. Çünkü olumsuzluðu dile getirmek çok daha kolaydýr. Gerçekten negatif bakýþ açýsý olan bu insanlarýn hepsinin adeta bir asalak gibi hayat yaþadýklarýna þahit oluyorum… Ýyiye, güzele, umuda dair hiçbir emare göstermeyen bu insanlarýn hemen hemen hepsi asalaklar gibi yaþam sürüyorlar dünyada… Zira olumsuz sözlerine “öyle deðil, böyledir” denilince, izah dahi istenmiyor. Niye? Alýþmýþlar da ondan! Ýþlerine de gelmiyor doðrusu. Ve herkesi kendileri gibi boþ, bomboþ sanýyorlar… Yapýlmasý gerekenler yapýlmayýnca; yapýlmamasý gerekenleri engellemeye kimsenin gücü yetmiyor iþte. Sürekli olarak onlarý konuþur, hiçbirini de düzeltemezsin. Demek ki önce, “yapýlmasý gerekenler” yapýlacak; yapýlmamasý gerekenler, onlarýn verdiði güçle ve imkanla engellenecek. Nedir demokrasi? Nasýl var olur? Ölçüleri, var oluþ unsurlarý, geliþmesini saðlayýcý yapý taþlarý, temellenmesini mümkün kýlan deðerleri nelerdir? Demokrasiyi insanlara getirirsiniz, uygulama baþlar! Hayýr efendim! Demokrasi insanlarýn emekleriyle, gayretleriyle, katkýlarýyla, liyakatleriyle var olur. Demokrasinin, sorumluluk bilincine sahip bireyleri ve aydýnlarý olacak. Düþünen bireyleri ve aydýnlarý olacak… Saðlýklý ve dengeli bir toplumu olacak. O toplumun manevi-medeni-kültürel bir normalliði olacak… Esnafý esnaf gibi, üniversitesi üniversite gibi, öðrencisi öðrenci gibi, öðretmeni öðretmen gibi olacak; sanayicisi sanayici gibi, þehirleri þehir gibi, ailesi aile gibi, sanatçýsý sanatçý gibi olacak… Getirilen-götürülen, kurulan-bozulan, durdurulan-baþlatýlan, iþine gelenin hatýrlayýp iþine gelmeyenin hatýrlamadýðý bir þey deðildirki demokrasi. “Demokraside bu olmaz” diyen birçok kiþiye “Demokraside senin gibi aydýn, senin gibi profesör, senin gibi yazar da olmaz!” diye haykýrdým dün bir toplaþmada. Artýk arkadaþ ortamlarýna filan da gidesim gelmiyor hiç! Hususiyle “karþýt görüþlü” diye muhattap olmak zorunda olduðum insanlara zerre kadar tahammül edemiyorum… “Avrupa’daki gibi demokrasi olsunmuþ.” Peki sen, Avrupa’daki gibi bir gazeteci misin abiciðim? Avrupa’daki gibi bir akademisyen misin kardeþim? Avrupa’daki gibi bir aydýn mýsýn ciðerim? “Caným ben öyle deðilim ama, demokrasi Avrupa’daki gibi olsun!“ Haydi; “X’tir git” diyesi geliyor insanýn da o da olmuyor. Olmuyor iþte güzel kardeþim olamýyor… Belki bana Batý’daki demokrasi de yetmiyor; daha iyisi, daha saðlamý, daha ufuklusu lazým! Yani mevcut ahvalimizle bile demokrasi bize bol geliyor; dik duramýyor, canlý kalamýyor, nefes alýp veremiyor. Bizi hafife alýp, durmadan ev ödevi verir gibi abuk sabuk þeyler istemenizin sebebi; onlara “ciddiyet ve saygý” telkin edebilen bir “olgunluk ve dolgunluk” duruþu sergileyemeyiþimiz ki artýk buna da iyice kani oldum. “Onlara benzemeye ve yaranmaya çalýþmak bile bizim için nimettir, geliþme sebebidir” kanaatindeyseniz, bunu da açýkça söylüyorsanýz; “saygý ve ciddiyet” telkin eden “gerçek bir muhâtap” yerine hiç bir zaman konulmayacaksýnýz. Demokrasiden anladýðý “Kürt sorunu, Ermeni sorunu, azýnlýklar sorunu” olan biriyle ne diye zaman harcýyayým ki? Yapacak baþka bir iþim mi yok?, Düþünecek baþka bir mevzum mu yok? Bu sorunlar; her þeyi onlardan ibaretmiþ, demokrasiyi bunlardan ibaretmiþ saydýðýnýz için çözülmüyordur belki… Siz baþka bir þey bilmez misiniz? Ýnsan meseleniz, eðitim meseleniz, aile meseleniz, sorumluluk ahlâký meseleniz, aydýn meseleniz, toplum meseleniz, dünya meseleniz ve benzeri meseleleriniz yok mudur hiç? Peki demokrasi meseleniz, nasýl ve ne kadar var olabilir acaba! Lâf ü güzaf… laf olsun torba olsun diye konuþan ömür zengini ülkem solcularýnýn þu aydýnýz tavrýnýn ta içine tüküreyim... Aydýn deðil, öküzsünüz. Hepsi bu. Her türlü entelektüellik libasýný sýrtýnda taþýndýðýný sanan konuþabilen eþeklerin boþ laflarýyla þiþirdikleri balonlarýn patlamasýndan rahatsýzlýk duysak da bizim duygumuzun bile onlarýn nezdinde bir önemi yok. Sözleriyle içini dolduramadýklarý hayatlarýnda sadece güçten, kuvvetten ve dedeleri gibi insanlarý sindirerek iþ yaptýrmakla ünlü bu tiplerin; akademisyeninden, aydýnýndan, öðrencisinden, ev hanýmýndan, gencinden, iþ insanýndan, iþçisinden, esnafýndan, memurundan, bürokratýndan, gazetecisinden tik-si-ni-yo-rum!.. Bu sol kesim gerçekten “nato mermer nato kafa” olmak zorunda mý? Cahillikleri, þirretlikleri ve saygýsýzlýklarý Avrupa’da dahi gündem olan ülkem sol cenahýný ýslah edecek bir Mesih beklemekten baþka çaremiz yok sanýyorum. Seviþmeyi, raký içmeyi, çiftleþmeyi, gezmeyi, marka giyinmeyi, zenginliði, çapkýnlýðý; yaþam biçimi, hayat felsefesi sanan; ruhsuz, köksüz, dinsiz, imansýz, ahlaksýz kim varsa çevremde dün akþamki toplaþmamýzdan hemen sonra tek tek X’tiri çekip üstlerini çizdim. Çünkü cahilliðe, görgüsüzlüðe, bencilliðe, kendini beðenmiþliðe ve üstten bakan gözlerinize ve düþüncelerinize tahammül edemiyorum…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |