Tüm insanlýk bir tutkudur; tutku olmadan din, tarih, romanlar, sanat, hepsi etkisiz olurdu. -Balzac |
|
||||||||||
|
Ýlk baþlangýç koþulu içinde bir kolektifi oluþun için fedakarlýðýn, özgeciliðin ortaya çýkmasýna gerek yoktu. Bir araya gelen süreç giriþmeleri, kendisini kýrpan, kendisini sýnýrlayan, kendisini kesime götüren yasalarla oluþurlar. Ýþte kolektif yapýlarda kopan köleci sistem de kendisi anlayýþlý, kendi süreçlerini monarþi denilen yalýn bir yalýtma alanlarý içinde baþlattýlar. Yalýn baþlayan süreç, kendisini giderek umulmadýk karmaþýk süreç içinde buluyordu. Yani köleci süreç nedenin sonuç; sonucun da neden olduðu karmaþýk bir süreç yumaðý içindeydi. Ýnsaný kolektif mülkten, insaný üreten kolektif iliþkiden yoksun kýlan köleci sistem; mülksüzlüðü iþsizlik tenbellik ile açýklýyordu. Hem de sistem mülk sahipliðini rýzk daðýlýmý ile açýklýyordu. Ýnsanýn bir iþ, bir meslek bilmesini insanýn dünyaya geliþi ile birlikte zaten var olan durum olarak açýklýyordu. Kolektif birimli artýk zamaniçinde üreten iliþki, kolektif mülk sahipliðini ve düzenli kolektif iþ süreçlerini ortaya koymuþtu. Ýnsanlar köleci sistem içinde iþsizdi Ýnsanlar iþszlik sonucu mülksüz olmuyordu. Aksine insanlar köleci sistem içinde mülksüz kýlýndýklarý için iþsiz ve muhtaç oluyorlardý. Ýþte bu tür köleci söylemler, sonda olaný baþa alýyordu. Baþta olaný, sona koyuyordu. Yoksulluk zenginlik yaratýlmamýþtý. Ve hiçbir ilah "yoksullara, yetimlere yardým edeceksin" demiyordu. Ve hiç bir ilah "Yakýnlarýna, yetimlere, yoksullara, yolda kalmýþ çaresiz kölelere yardým edeceksin" diemiyordu. Böyle diyen El 'di. El de kolektif sistemin zenginliklerini kimi kiþilere var, kýlan, kolektifin mülkünü kimi kiþilere yok kýlan; kolektif süreci özelleþtiren köleci sistemin, kendi mana anlayýþýydý. Baþlangýçta yetim yoksul yoktu. Ama köleci sistem yansýmasý olan yoksul yetim, fakir söylemi baþa konmuþtu. Köleci sisteme göre siz sanki baþtan beri kader olan yoksulluðunuzla, yetmliðinizle, fakirlðinizle sistem içinde giriþme yapýyordunuz! Bu söylemler köleci sistemin amacýna ulaþmasý için tasarlanan söylemdi. Sömürünün oluþmasý için gerçekleþmesi gereken iþþlem basamaklarýydi. Baþlangýç içinde köleci amaca ulaþmak için iþlenecek, izlenecek çözüm yolarýný ve bir sýralamayý belirten böylesi bir algoritma hiç yoktu. Üreten sistemden önce bu sýrayý takip eden böylesi sömürü düzenli özne mantýk gerekmeli bir baþlangýç hiç olmadý. Deneyimler yaþam aðacýnýn dallarýydý. Deneyimler yaþam aðacýnýn pekin bilgileri olan dallarý, oluþturmaydý. Bilinmeze karþý bilinir olandý. Bilinir olan deneyi aktarma süreci vardý. Burada en az enerji harcama koþulu devreye giriyordu. Deneyden gelen bilgiyi aktarma süreci hayatýn yeniden ve yeniden ayný yaþam aðacýna dek ayný yaþam aðacý dallarýný verecek olan deneyleri oluþturmaya karþý gereksiz bir enerji harcamasý yapmakta kaçýnmaydý. Ayný þeyi yaparak farklý sonuç beklentisi içinde olmaya karþý gereksiz enerji harcamaktan sakýnmaydý. Hayat ve deneyim hem tekrarlardan oluþuyordu. Hem en az enerji harcama kuralý gereði ayný algoritmayý verecek tekrarlardan kaçýnýyordu. Yer çekimi yasasý gib tekrarlar kopya süreçler kaçýnýlmazdý. Totem yapýlar kendilerine aktarýlan kolektif depo enerjisi içindeki yaþam aðacý deneyimlerini ya da yaþamýn yol haritasýný gruba býrakan atalarýný saygýlýmaydý. Ýlahi yapý üreten ve irade olan kararlara saygýydý. Komplike olan, üreten iliþkileri yüceltmeydi. Çeþitliliði, çok köklülüðü övmeydi. Grup merkezli çevrimden eþ merkezli çevrimlere yöneliþti. Çoklu düþünmeye saygýydý. Monarþin El olan mülk sahibini saygýlýmaydý. Kiþilerde kabartýlan kiþisi bencilliði harekete geçirip, kiþiler bu bencillik ile hükmetmeyi gözetirler iken kiþilerin kendisinin hükmedilmeleriydi. Kiþiler olarak egemen olmayý düþlerken egemenlik altýna girmekti. Boyunduruk vuracaðým derken boyun eðmekti. Kendisini ezeni, itibari yapmaydý. Kendisine, toplumuna yabancýlaþmaydý. Üretim iliþkisinden sonra gelen mülk edinmeyi köleci sistem en baþa koymuþtu. Daha biz doðmadan rýzklarýmýz kader olarak alýn yazýsý olarak anlýmýza yazýlmýþtý (fatalizm). Böyle olunca kolektif haklardan vaz geçip kolektif haklarý feda etmekle kadere fedakârca teslim oluyorduk. Kadere razý olan fedakârlýk köleci sistemin en baþýna konmuþtu. Her þey kadere razý olmayý gerektiren fedakarlýða göre vaat ve öznel düzenleme olmuþtu. Böyle olduðu içindir ki köleci sistem totem yapý içinde bir kesim iliþkisi, bir kýrpma iliþkisi olarak ortaya konan ve sonuç olan fedakâr oluþu, kadere katlanma olarak köleci sürecin en baþa iman ahdi olarak koymuþtu. Köleci yapý bir katlanma olan fedakarlýðý; baþýn son, sonun da baþ gibi davrandýðý köleci yapý içinde sistemin en baþýna kolaylýkla koyacaktý. Sonucu ya da sonda olaný baþlangýca neden yapan algýcý anlayýþ, köleci süreci kolaylýkla idealize ediyordu. Köleci sistem nedenin sonuç; sonucun da neden gibi olduðu að iliþkileri içindeki illüzyonlarýyla, sistemi istediði gibi ideal hale getiriyordu. Oysa sistem ekseni somut gerçekçi nedenlerle çevrim oluyordu. Ama köleci idealizm bu gerçekliði, sonuçlara göre söylüyordu. Böyle olunca da gerçeklikten ötürü yansýyan; gerçeðinde ötürü iliþkilenen süre durumlar, sanki idealize edilmekle söylenen, idealize edilen anlam kelimelerden dolayý böyle oluyor; böyle yansýyormuþ gibi gerçek olmayan ideal algýlarýný oluþuyordu. Kýsacasý köleci sistem, sabretme fedakarlýðý gibi, baþa gelene katlanma fedakarlýðý gibi, kaderimize tevekkül etme gibi fedakârlýðý sýnav algýsý olarak sistemin baþýna koydu. Fedakarlýklarýmýza vaatlerde bulunuyordu. Bu fedakarlýklar önce soyut anlayýþlý hazcý düþünme içinde olmaya sabýr gösterme fedakarlýðýyla baþladý. Özne bilinci hayattan önce deðildi. Hayatýn bilinci, eylemden sonraydý. Verili düzlem içindeki hayatýn ben bilinci olan bu öz güç içinde, biriken ve aktarýlan içgüdüsel davranýþ, vardý. Eylemler dýþ dünya etkilerini, iç dünyaya aktarýyordu. Böylece iç dünyaya aktarýlan kadarla duygu ve tepkilerimiz oluþuyordu. Bunlar bizim verili temel referans belirleyenlerimizdi. Bunlarla davranýþta bulunuyorduk. Bunlar meþru çýkýþ noktamýz olduklarý için insanýn bilinci, referans deðerlerden sonra baþlar. Ýþte referans deðerler sonrasýndaki yönelimlerle oluþan eylemlerimizden sonra, insan bilinci oluþur. Kolektif eylemlerin soyutlama yapan bir bilinci oluþtu. Yani baþlangýçta hayat fedakarlýðý hayal etmiyordu. Baþlangýçta hayatýn fedakarlýðý yoktu. Baþlangýç hayatý, fedakârlýk soyutlamasýný bilmiyordu. Fedakârlýk neyi niçin ve nasýl yapacaðýnýzý bilmenin öðrenilmiþ olma düþüncesidir. Bu nedenle sizi gözü kara yapar. Ýç tepisi olan hayat kendi öz gücü dýþýnda, eylemden gelen bilgiyi içe aktarmadýkça neyi niçin nasýl yapacaðýný bilmiyordu. Baþlangýç hayatý, doðum yapma; doðaný gözetme gibi an referanslarý dýþýnda neyi, nasýl ve niçin yapacaðý kendisine öðretilen bir analýk hayal etmiyordu. Ne de baþlangýç hayatý içinde analýk, babalýk etmenin fedakarlýðý vardý. Ne de El in sizden, mülksüz lüke; yoksulluða, fedakarlýkla katlanmanýzý isteyen dünya düzeni vardý. El ‘i de El 'i konuþturan kiþilerin de ahkam kesip baþlangýç hayatýný bilmemesi normaldi. Yani anneler fedakârlýk için fedakarlýða katlanmak için doðurmuyorlardý. Babalar da fedakârlýk için, özgecilik için doðurtmuyorlardý. Ama günümüz þartlarý içinde iyi anlak çözümlemesi yapamayan yýðýnlarla; neden sonuç yanýlsamalarý içinde olan kiþiler, fedakarlýðý her þeyin önüne çýkartýyordu. Karmaþýk süreçler içindeki enterkonnektede að dolaþýmý içinde nedenin sonuç; sonucun da neden olduðu süreçler giriþmesi, köleci sistemin temel referanslarýydý. Ýþte þimdiki bu tür yanýlsamalarý içinde olan soyut bilinçli kiþiler; kendilerine bu sistemi referans alýyordu.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |