Yüz kiþinin içinde aþýk, gökte yýldýzlar arasýnda parýldayan ay gibi belli olur. -Mevlana |
|
||||||||||
|
BÖYLE MASAL ÝSMÝ OLMAZ TABÝÝ : ÞÖYLE KÝ Bir zamanlar, telgrafýn yeni icat edildiði çaðlarda, küçük taþlarý yontup, bunlarý dönemin yakýþýklý yahut güzel gençlerine satan bir amca yaþarmýþ. Bu amcanýn ismi de Hattuþaþ’mýþ. Hattuþaþ amca tüm planet tarafýndan çok sevilip sayýlan biri olmasýna raðmen, her masalda olduðu gibi, ondan gýcýk kapan, hatta utanmadan nefret eden bok yiyenler de varmýþ. Allah onlarýn belasýný versin ama elden ne gelir; onlar Allah’a da inanmazlar ki! Bununla beraber, ayný planette güzeller güzeli bir kýz ile, eli yüzü düzgün bir delikanlý da yaþarmýþ. Bu kýz ile oðlan bir þekilde evlenip mutlu mutlu yaþasalar olmazmýþ...Çünkü böyle bir hadise gerçekleþirse Hattuþaþ amcanýn varlýðý tehlikeye girermiþ. Girer de yani...Baþýný tutuyor deðil ya; onu ne ilgilendirir sevdalanmýþ ya da sevdalanacak iki genç! Elbette ilgilendirmemesi lazým... Yaþ gelmiþ dayanmýþ elli küsüre...Bir çok þeyden elini ayaðýný çektiðinden bahseden ve hatta bununla övünen biri... Mari ile Manuel’in aþký ona sadece mutluluk vermeli. Yani teorik olarak... Mari, o güzeller güzeli... Manuel de tabii ki eli yüzü düzgün delikanlý. Mari evden kaçmayý kafasýna koymuþ. Hatta tüm hazýrlýklarýný yapmýþ. Ýþ teoriyi pratiðe dökmeye kalmýþ. Kimden yardým isteyecek; elbette ki de Hattuþaþ amcadan... Çünkü o iyilik yapmak ile bok yemek arasýndaki farký bilemeyecek kadar yardýmsever bir amca. Þöyle ki: “Hattuþaþ amca! Hattuþaþ amca!” “Merhaba Mimi; sen þaþý mýydýn?” “Mari! Mari, Hattuþaþ amca!” “Efendim?” “Mimi deðil Mari benim adým... Ayrýca þaþý falan deðilim!” “Sanki sað gözün...” “Ben...” “Çok telaþlý görünüyorsun güzel kýzým?” “Göründüðüm kadar var Hattuþaþ amca... Sizden yardým istiyorum...” “Tabii, evet, yardým... Ne? Nasýl yardýmcý olacaðým ben sana Mimi?” “Mari!” “Mari...” “Ben...Tanrým nasýl söyleyeceðimi bilemiyorum...” “Þunlarý yeni yaptým... Özellikle þu güvercinli olaný...” “Hattuþaþ amca!” “Mari!” “Ben evden kaçmalýyým!” “Hemen mi?” “Biran önce! Canýma tak etti! Ayrýca, ee, bir sürü ülke görmek ve çeþitli toplumsal etkenleri yerinde gözlemlemek istiyorum...” “Ben de bir zamanlar, sanýrým yirmi ya da yirmi beþ sene evvel Mýsýr’a kaçmak istemiþtim...” “Kaçtýnýz mý?” “Kaçmýþ gibi mi duruyorum?” “Nasýl yani?” “Mýsýr’da mýyýz?” “Hayýr...Yani evet...Tamam anladým...” “Ama daha baþka bir dolu þehir var...Mýsýr...” “Paris, Amsterdam, Kopenhag...” “Ha ha ha...” “Ne oldu Hattuþaþ amca?” “Kopenag denince gülerim ben...” “Kopenhag!” “Ha ha ha!” “Hayýr gülün diye deðil...Yanlýþ söylüyorsunuz....düzeltmek....” “Her neyse... Evet bir dolu þehir var... Mýsýr...” “Neresi olduðu deðil nasýl olduðu önemli!” “Neyin?” “Tabii ki kaçmamýn!” “Bak Mmm...” “Mari!” “Evet Mari...Bak Mari, bu kararý almadan önce...” “Emin olun çok düþündüm...” “O halde...” “Bana birisi lazým!” “Seni...” “Ülke dýþýna çýkarabilecek biri!” “Dört kere beþ...” “Yirmi!” “O halde seni Manuel ile tanýþtýrmalýyým...” “Manuel... Manuel? Þu eli yüzü düzgün delikanlý mý?” Yaa iþte, Manuel ile Mari’nin tanýþma sebebi budur. Hattuþaþ amca, amatör planörcü Manuel’in atölyesine Mari’yi getirdiðinde telgraf yeni yeni deneniyordu. Tabii yaðmur usulca çiseliyor ve mevsim yazdan ilkbahara doðru sapýkça bir dönüþ yaþýyordu çünkü büyük bir aþkýn karþýsýnda mevsimler bile diz çöker. Tabii ki sadece masallarda... Þöyle ki: “Merhaba Manuel nasýlsýn?” “Ýyi. Yani iyiyim Hattuþaþ amca... Evet...” “Bak bu Mimi...” “Mari!” “Pardon Mari... Mari bu Manuel... Dört kýtada bu yiðit kadar iþinin ehli planör ustasý yoktur...” “Normaldir Hattuþaþ amca,ben bu dalgayý icat eden kiþiyim... Dört deðil yedi de diyebilirsin...” “Yedi mi? Niye?” “Zannedersem, zannettiðimiz gibi dört deðil, yedi kýta var çünkü...” “Hadi caným!” “Gerçekten!” “Manuel ben senin baban yaþýndayým!” “Ya ne alakasý var! Bilim örf adet dinler mi!” “Yani yedi kýta var diyorsun öyle mi?” “Planetin yapýsý onu gösteriyor... Bak herkese söyleme ama!” “Yok caným! Söylemem... Hem söylesem de inanmazlar ki...” “Pardon?” “Mimi?” “Mari! Mari!” “Evet Mari; ne diye pardon dedin?” “Hattuþaþ amca!” “Ha!” “Merhaba ben Manuel...” “Ben... Ben de Mari... Merhaba...” “Manuel, bu benim sevdiðim ve deðer verdiðim bir ailenin kýzý Mari...” “Biz tanýþtýk...” “Olsun.” “Seni dinliyorum Hattuþaþ amca...” “Ýþte bu güzel kýzýmýz evinden kaçmak istiyor...” “Evinizden mi kaçmak istiyorsunuz?” “Dedim ya!” “Ýzin verirsen diyalog kurmaya çalýþýyorum Hattuþaþ amca! Bu güzeller güzeli bayanla konuþmak benim için; nasýl anlatsam...” “Ben evden kaçmak istiyorum!” “Evet o evinden kaçmak istiyor Manuel... Kaçabilmek için de birilerinin yardýmýna ihtiyacý var. Benim aklýma ilk sen geldin...” “Neden ben! Neden her baþýn sýkýþtýðýnda soluðu benim yanýmda alýyorsun?” “Kýrýcý oluyorsun ama Manuel! Bak burada hoþ bir bayan var... Münakaþa etmeyelim...” “Saygýdeðer Mari hanýmefendinin izniyle iki çift laf etmek isterim! Zira ben olduðu gibi görünmek isteyen bir kiþi olarak; evet hanýmefendi gerçekten de öyleyimdir; size aklýmdan geçenleri hemencecik söylemek istiyorum!” “Yine o dört bira lakýrdýsýný edeceksen...” “Hah! Sadece o mu? Ayrýca bir karton sigara ve bir yemek borcun da var Hattuþaþ amca!” “Þimdi zamaný deðil!” “Ne zaman zamaný gelecek bilemiyorum hani!” “Manuel, burada yardýma ihtiyacý olan bir bayan var!” “Farkýndayým! Evet sevgili Mari, sana her türlü yardýmý yapacaðým ama bunlarý asla bu Hattuþaþ üçkaðýtçýsýnýn deðil sadece o güzel gözlerinin hatýrýna yapacaðým!” Evet iþte büyük bir aþk böyle baþlamýþ... Mari evden kaçabildi mi; Manuel’le mutlu bir hayat geçirdi mi; kaçabildiyse hangi ülkeye kaçtý; bütün bunlar bir yana Hattuþaþ amca gerçekten de Manuel’in bahsettiði kadar üçkaðýtçý bir kiþiliðe sahipmiþ...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © bayVeritas, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |