"Her yeni gün, içinde keşfedilmeyi bekleyen bir hayat kitabının ilk sayfasıdır."

Ömer Faruk Hüsmüllü

Göçe Göçe - Kızılpınar'da Çocuk Oyunları - 40

Durumu anlayan ninem, hemen beni bir kolunun altına sıkıştırıp, ineklerin yanındaki nispeten temiz bir yere bıraktı. Sonra iki metre ileride, kotara adını verdiği etrafı tahtalarla çevrili eğreti bir yerin kapısını açtı. Oradan kara ineğin yavrusu, bir ok gibi fırladı, benim ayaklarımın dibinden hızla geçip annesinin memelerine sarıldı. Kıtlıktan

Göçe Göçe - Dedem Karabekir Paşa'nın Askeri - 35

Köyden Ermenileri püskürttük, ama korktuğumuz başımıza gelmişti. Çünkü bırak insanı, köyde canlı hayvan bile kalmamıştı.Yanmış insan kokusu, bütün köyü kaplamıştı. İnsanları samanlıklara, camiiye toplayıp ateşe vermişlerdi. Köyün her tarafından gökyüzüne kara dumanlar yükseliyordu. Parça parça edilmiş, ufacık kızan cesetleriyle doluydu köy sokakları. Sağ kalan birkaç kişiyi de biz

Göçe Göçe - Göçmenler Kızılpınar'da da Adetlerini Sürdürüyorlar - 34

Sedankada bir evde toplanılır, kadın kadına sohbet edilir, eğlenilirmiş. Kadınlar yanlarında getirdikleri el işlerini yaparlar, birbirlerinden iş örneği alıp verirlermiş. Sedanka, gecenin geç saatine kadar devam ediyormuş.O nedenle, yazın değil de daha çok kışın yapılırmış. Çünkü yaz mevsiminde gündüz tarlada, harmanda yapılacak iş çoktur.

Göçe Göçe - Kızılpınar'da Yunan Zulmü - 32

Kadının erkeği boşaması sana biraz tuhaf gelebilir, ama bu bir yörük kadınıysa boşar. Çünkü bizde kadın, erkeğin yaptığı her işi yapabilir; erkekten aşağı kalır bir tarafı yoktur ve onunla eşit haklara sahiptir. Tarihte kocasını boşayan Türk kadını örneklerine çokca rastlayabilirsin. Hele ninen gibi bir kadın, kocasını haydi haydi

Göçe Göçe - Osman Dedem Galiçya'ya Gidiyor - 31

Oysa oraya öldürmek ya da ölmek için gidilirmiş. Kimi öldürecektim? Cevap basitmiş: Düşmanı... Bu düşman nasıl bir şey, neye benziyor ve ben onu neden öldürecektim? Düşman namussuzun, ırz düşmanının, alçağın biriymiş. Tamam öyleyse; ben o namussuz, ırz düşmanı ve alçak düşmanı öldüreceğim. Vatan, kahramanlık, gazilik, şehitlik kavramlarından bahsediliyordu

Göçe Göçe - Türbedere mi Çerkezköy Mü - 29

Yıldırım Bayezid, ilim ve askerlik bakımından çok iyi yetiştirilmiş bir Osmanlı padişahıymış. Şehzadeliği zamanında bile birçok savaşa katılmış, bu savaşlarda büyük kahramanlıklar göstermiş. Ama ne yazık ki padişah olduktan on dört-on beş yıl sonra Moğol İmparator'u Timur ile giriştiği Ankara Muharebesinde, yenilip esir düşmüş. Aslında bu muharebeyi kazanabilecek

Göçe Göçe - Asker Göçmenlere Ateş Açtıı - 26

Askerin kalabalığı uyaran sesini duydum. Sonra da, oradakilerden üç-beş kişinin Allah, Allah diye bağırarak askere saldırdığını gördüm. Diğer isyancılar da saldırıda gecikmedi. Tabii asker de bütün bu olanlar karşısında boş durmadı ve silahlar patladı birbiri ardınca... İsyancılar yaba, diren, orak ve sopayla savaşıyorlardı.

Göçe Göçe - Mutsuz Göçmen Çocukları - 25

Çocuklara bakıyorum. Çocuk olur da oynamaz mı, bağırmaz mı, gülmez mi? Buradaki çocuklar oynamıyor, bağırmıyor, gülmüyor. Ayakları bedenlerini tutmakta zorlanan birer korkuluk gibi hepsi... Bir de derler ki Çocuk, her yerde her zaman çocuktur. Bu söz, göçün çocukları için geçerli değil...

Göçe Göçe - Balkanlar Türk Kanıyla Sulanıyor - 21

Osmanlı Vergi dedi verdik, Asker dedi hemen gönderdik. Paramızı da gençlerimizi de boşu boşuna olur olmaz yerlerde harcadı. Bir de şimdi bize hangi yüzle Geri dönün topraklarınızı, vatanınızı savunun! diyecek. Vatanımızı çapayla, orakla, ufacık kızanlarla mı savunacağız en gelişmiş silahlarla donatılmış düşmana karşı? Bize dönün demek, açıkçası bizi

Göçe Göçe - Göçmenler Birbirine Düştü - 20

Gene geçtiğimiz yerler insan cesedi dolu. At, eşek, manda ve öküz leşlerine de rastlıyoruz. Köpekleri görüyorum, kâh insan cesetlerini yerken kâh hayvan leşlerini. Köpeklerin hepsi de birbirinden semiz. Nasıl olmasınlar; onlar için her taraf yiyecek dolu. Bu yüzden birbirlerine, ne saldırıyorlar ne de hırlıyorlar. Bazıları da bir ağaç

Başa Dön