"“Yazmak, aklından geçenleri kelimelere döküp onları daha sonra pişmanlıkla silmek için bahane bulmaktır.” – Mark Twain"

Kâmuran Esen

Yatılı Okula Gidiyorum

Otobüsün camından anneme, kardeşlerime baktım. Onları sanki bir daha hiç göremeyecekmişim gibi geliyordu. Henüz üç-dört yaşında olan kardeşim bile ağlıyordu.”Gözüme çöp kaçtı.” diye de bir bahane bulmuştu.

Atatürk'e Mektup

Sana “Sevgili Atatürk” diye hitabederken, bu hitabın uygun olup olmayacağını hiç düşünmedim. Bu mektubu günümüzün siyasilerinden birine yazıyor olsaydım, onlara “sevgili” diye hitabetme cesaretini gösteremezdim; he

Beş Yılın Ardından Gelen Ayrılık

Yaklaşık on dakika sonra,yıllardır öğretmenlik yaptığı okula geldi. Okul bahçesine girdi. Etrafta sanki bir ölüm sessizliği vardı. Her zaman çocukların sesiyle çınlayan bahçe,bugün sessizdi. Kendisini görünce önüne koşan,”Günaydın Öğretmenim.

Annem Hasta

Masallardaki üvey anneleri hatırladım. Annem ölürse, babam bize bir üvey anne getirir mi diye düşünmeye başladım. Gözlerimin önünde hayali bir üvey anne belirmekte gecikmedi. Aynı masallardaki gibi. Kara,kuru, kazma dişli,patlıcan burunlu bir kadın.

Babam

Evimize dik olarak inen sokaktan, babamın değneğinden kuvvet alarak, buz üzerinde düşmeden yürümeye gayret ettiğini gördüm. İşte doğanın zorladığı kişilerden biri de babamdı. Normalde değnek kullanmadığı halde, karda değnek kullanıyordu. Bu görüntü beni

Kuralları Bozmaktaki Ustalığımız

“Kurallar bozmak için vardır.” diyerek alaya alır, işin ciddiyetinden ne kadar uzak olduğumuzu gösteririz. Kurallara uymak, sanki başkasının görevidir. O kurallar bizim dışımızdakiler için geçerlidir.

Öğretmenim Şükrü Bey

Şükrü öğretmenim! Neden erken gittiniz? Neden size gelmemi beklemediniz? Öğrenciyken söylemeye utandıklarımı söyleyecektim size.”Hocam sizi çok seviyorum.” Diyecektim.”

Başa Dön