|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katýlýmý |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve Ýsa
Ýsa Kantarcý
Roman > Korku Romaný
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve Ýsa
“Ýsa, senin arkandayýz, Murat, Muzaffer ve ben, sen kafaný yorma.”
Balkonda sigara içiyordum öðleden sonra, güneþ var ama serindi hava, yaz bir türlü gelmedi, yaðmur, sel, her þey can sýkýcý. Kadýnlar, kýzlar can sýkýcý, çocuklar þeytan. Güzel, iþe yarar bir þey yok gibi. “Neden geldim hayata, bu ne iþ?” Bir yaþamak derdidir gidiyor. Ne istersem, en elde etmek istersem diþimle týrnaðýmda bir mücadele vermem
[DEVAMI]
|
|
|
• ÝzEdebiyat > Deneme > Din |
581
|
|
|
|
Rabb’inin darýlmasý cehennem ateþinin vereceði azaptan daha þiddetlidir. Dolayýsýyla mümin bundan çok çekinir. Allah, her samimi müminin sevgilisidir. O’nu darýltmak, Allah’ýn ona karþý olan sevgisini yitirdiðini bilmek çok büyük bir azaptýr, acýdýr. Ýþte mümin bundan kaçýnýr; yani Allah korkusunun kökeni budur. |
|
582
|
|
|
|
Þeytanýn tuzaðýna yakalanan kiþinin de þeytan gibi aklý örtülür, þuuru kapanýr ve Allah’ýn yolundan ayrýlýr. Allah’ýn sonsuz gücü karþýsýnda kendi aczinin bilincine varmasý ve Allah’tan içi titreyerek korkmasý imkansýzlaþýr. Böylece kiþi, kendisini sonsuz azaba götürecek olan isyan yolunu seçmiþ olur.
|
|
583
|
|
|
|
Ýnsanýn kusursuz imtihan mekaný olan dünyanýn çekici süslerine aldanmayýp, ölümü sürekli hatýrýnda tutarak sonsuz ahiret yaþamý için hazýrlanmasý, bu gerçeklere göre yaþamasý ölmeden önce ölmektir. Ýnsanýn ölümle birlikte gerçekleri gördüðünde, yapmadýðý için piþmanlýk duyacaðý her þeyi yaþarken yapmasýdýr. Yaptýðý için ahirette piþmanlýk duyacaðý þeyleri de yaþarken yapmamasýdýr; insanýn dünyadan geçmesidir. |
|
584
|
|
|
|
Yaþamýnýn temelini Allah’ýn hoþnutluðu üzerine kuran insanýn diðer insanlarla iliþkileri de farklý olacaktýr. Kur’an, diðer insanlara nasýl davranýlmasý gerektiðini de haber verir ve kiþi Allah’a duyduðu sorumluluk nedeniyle, adil, merhametli, özverili ve doðru davranýþlar sergiler. |
|
585
|
|
|
|
Heyecanlarýn, sevgi ve baðlýlýklarýn doruk noktasýna ulaþtýðý zaman dilimleridir bayramlar… Bu günlerde ruhlar Hakk’a yakýnlaþmakla ve zikirle kendilerini tazeler; adeta küllerinden yeniden doðarlar. Ýnþirah neþesi çepeçevre kuþatýr yürekleri. Ýçimizde batan güneþler tekrar doðar battýðý noktadan… Ýman rüzgârý yeniden eser, doldurur içimizdeki pörsümüþ yelkenleri… Vicdanlar merhamete uyanýr derin uykularýndan. Bayramýn capcanlý renkleriyle boyarýz gönül tuvalimizi. Kalbimiz, kaybettiði noktada bulur yitirdiði ritmini. Perde perde açýlýr ufuklar; ruhlar bir kuþ gibi kanatlanýr masmavi göklere… Mabetlerden taþan tekbirler kulaklarýmýzýn pasýný silerek gönül telimizi oynatýr. Diriliþ muþtusu gönülleri bayram yerine döndürür. Azalan yanlarýmýzý tekmil eder iman aðacýnýn bereketli meyveleri…
|
|
586
|
|
|
|
Zaman su gibi akýp geçerken yepyeni bir yýla merhaba demek üzereyiz. Herkesin yeni yýl dilekleri genelde aynýdýr.. Saðlýk, mutluluk ve baþarý dolu bir yýl...
|
|
587
|
|
|
|
... iþitiyorken yüz çevirmek ve Allah’ýn iþitme duyusunu alývermesi, hem dünyada hem ahirette yaþanacak çok büyük kayýp olur. Bu piþmanlýðý yaþamak istemeyen ve kendisine sadece Allah’ýn rýzasýný hedefleyen kiþi, ‘iþitiyorken’ itaat etmelidir. |
|
588
|
|
|
|
Her kalp Allah’ý anmak ister ancak mühürlü olan kalbe Allah lafzý girmez. O’nu anmak kalbe çok hoþ gelir; çok lezzetlidir ve kuþkusuz Allah’ýn buna izin vermesi çok önemlidir.
|
|
589
|
|
|
|
Bugün dünyada yaþanan savaþ ve çekiþmelerin temelinde mal mülkte çoðalma hýrsý yatar. Ülkeler topraklarýný, insanlarda gayrimenkullerini çoðaltmak için adeta yarýþýrlar. Bunun tek sebebi imandaki zafiyettir. Ahiret inancý eksik olan insanlar, bu dünyadan hiç ayrýlmayacakmýþçasýna dünya nimetleri için çalýþýp ahiretten gafil bir þekilde yaþarlar. ‘Kadýnlara, oðullara, kantar kantar yýðýlmýþ altýn ve gümüþe, salma güzel atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu þehvet insanlara 'süslü ve çekici' kýlýndý. Bunlar, dünya hayatýnýn metaýdýr. Asýl varýlacak güzel yer Allah Katýnda olandýr.’ (Ali Ýmran Suresi, 14) ‘Onlar, dünya hayatýndan (yalnýzca) dýþta olaný bilirler. Ahiretten ise gafil olanlardýr.’ (Rum Suresi, 7)
Mülkün gerçek sahibi Allah’týr. ‘Göklerin ve yerin mülkünün Allah'a ait olduðunu bilmiyor musun? O, kimi dilerse azaplandýrýr, kimi dilerse baðýþlar. Allah, herþeye güç yetirendir.’ (Maide Suresi, 40) Mülkün asýl sahibini bilen insan, sahip olduðu þeyleri kendisine baðýþlayan Allah’a þükreder ve Rabbimizin bildirdiði gibi malýnýn, "Ýhtiyaçtan artakalaný"ný (Bakara Suresi, 219) yoksullarla paylaþýr. ‘Onlarýn mallarýnda dilenip-isteyen (ve iffetinden dolayý istemeyip de) yoksul olan için de bir hak vardý.’ (Zariyat Suresi, 19) Allah ‘infak’ etmemiz gerektiðini bize pek çok ayette bildirmektedir. ‘Onlar ki, mallarýný gece, gündüz; gizli ve açýk infak ederler. ’ (Bakara Suresi, 274) Ancak Allah, ‘Kendinizin göz yummadan alamayacaðýnýz bayaðý þeyleri vermeye kalkýþmayýn’(Bakara Suresi, 267) ayetiyle de neleri infak etmemiz gerektiðini bildirmiþtir. Genelde insanlar yardým olarak kendilerinin kullanmadýklarý, beðenmedikleri þeyleri verirler. Oysa: ‘Sevdiðiniz þeylerden infak edinceye kadar asla iyiliðe eremezsiniz.’ (Ali Ýmran Suresi, 92) ayetiyle bunun yanlýþ bir tavýr olduðunu anlarýz.
Kuran’daki bu sistem kuþkusuz dünyada yaþanan yoksulluðun ve ekonomik krizlerin çözümünü saðlayacak çok önemli bir adýmdýr. Günümüzde yaþanan açlýk ve yoksulluk sorununun, sadece devletin ya da birkaç kurumun yardýmýyla çözülmesini beklemek çok doðru bir hareket olmaz. Öncelikle insanlarýn kenara mal yýðýp biriktirme hýrsýndan vazgeçmeleri ve Allah’ýn kendilerine rýzýk olarak verdiklerini, ihtiyacý olanlarla paylaþmalarý gerekir. ‘Ýman etmiþ kullarýma söyle: "Alýþ-veriþin ve dostluðun olmadýðý o gün gelmezden evvel, dosdoðru namazý kýlsýnlar ve kendilerine rýzýk olarak verdiklerimizden gizli ve açýk infak etsinler.’ (Ýbrahim Suresi, 31) Bir insanýn birden fazla evinin, arabasýnýn olmasý ve geleceðini güvence altýna almak için daha da fazlasýný edinme arzusu þüphesiz þeytani bir düþüncenin ürünüdür. Genelde zengin insanlar ufak tefek yardýmlarla vicdanlarýný rahatlatýr ve kendilerine kalan mallarýna sýmsýký sarýlarak onlarý artýrmaya devam ederler. Anlaþýlmasý güç olan þey etrafýmýzda yaþayan pek çok yardýma muhtaç insan varken bu insanlarýn nasýl rahatça yastýklarýna baþlarýný koyabildikleridir. Bu tavýr bozukluðu sadece zengin insanlar için deðil kenara paralarýný ya da altýnlarýný yýðanlar için de düþünülebilir. Günümüzde ‘yastýk altý’ denilen sistem dinimiz açýsýndan olduðu kadar ekonomi açýsýndan da oldukça sakýncalý bir durumdur. Paranýn piyasada dönememesinden doðan ekonomik durgunluk krize dahi sebep olabilmektedir. Bu durumun yanlýþlýðý ‘Altýný ve gümüþü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar... Onlara acý bir azabý müjdele.’ (Tevbe Suresi, 34) ayetiyle de görülmektedir. Ýnsanlarýn kenara yýðdýklarý bu paralarý kullanmamalarýnýn temelinde gelecek korkusu vardýr. Ama gözden kaçýrdýklarý önemli bir nokta vardýr ki Allah, ‘kullarýndan rýzký dilediðine geniþletip-yayar ve ona kýsar da. (Sebe Suresi, 39) Ýnsan, ölüm aný gelip çattýðý zaman, ne ev, ne araba, ne de sahip olduðu hiç bir þeyi yanýnda götüremez. ‘Tereddi edeceði (baþaþaðý düþüþe uðrayacaðý) zaman, malý ona hiç yarar saðlamaz.’ (Leyl Suresi, 11) Tarihte yaþamýþ hiçbir zengin insana, öldüðü zaman malý fayda saðlamamýþtýr. Ölümle beraber herkes hayatýný adadýðý mallarýný dünyada býrakýp sadece iyi ve kötü amelleriyle Allah’ýn huzuruna çýkar. Ve iþte o geri dönüþü olmayan anda Allah bizi, verdiði nimetlerden dolayý sorgulayacaktýr. ‘Allah'ýn, bol ihsanýndan kendilerine verdiði þeylerde cimrilik edenler, bunun kendileri için hayýrlý olduðunu sanmasýnlar. Hayýr; bu, onlar için þerdir; kýyamet günü, cimrilik ettikleriyle tasmalandýrýlacaklardýr. Göklerin ve yerin mirasý Allah'ýndýr. Allah yaptýklarýnýzdan haberi olandýr.’ (Al-i Ýmran Suresi, 180)
Hýrsýzlýk, dolandýrýcýlýk, fuhuþ, uyuþturucu kaçakçýlýðý ve her türlü ahlaksýzlýðýn yaþandýðý bu dünyada tek çözüm Kuran ahlakýyla yaþamaktýr. Bu güzel ahlakla bezenmiþ insanlar daha fazlasýna sahip olma hýrsýndan sýyrýlýp elindekileri paylaþma arzusunda olurlar. Bu da insanlar arasýndaki sýcaklýðý ve samimiyeti artýrýr. Bencillikten ve kibirden arýnýp sevgi ve merhametin güzelliðini yaþarlar. Tüm bu güzellikler hiç þüphesiz huzur ve güven dolu bir dünyaya açýlan kapýlardýr. ‘iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine raðmen, onu yakýnlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmýþa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazý dosdoðru kýlan, zekatý veren ve ahidleþtiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalýkta ve savaþýn kýzýþtýðý zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranýþlarýdýr). Ýþte bunlar, doðru olanlardýr ve müttaki olanlar da bunlardýr.’ (Bakara Suresi, 177)
Altuð ÖZTÜRK
|
|
590
|
|
|
|
Ýnanan insan imtihana talip olur; imtihanda Rabb’ini gördüðünde, imtihanýný sever. Dünyada yaþadýðýmýz imtihanlarýn ise, sonsuz ahireti düþündüðümüzde hiçbir önemi yoktur... Cennet aþk ehli içindir; Rabb’ine deli aþýk olan insan cennetten zevk alýr. Acýlardan geçtikten sonra ise cennetten alýnacak zevk daha fazladýr.
|
|
591
|
|
|
|
Allah, bir insaný hayýr ve hikmet üzere içe dönük bir yapýda yaratmýþ olabilir. Ýnsan Allah’ýn verdiði azimle gayret ederek, düþünerek dýþa dönük, neþeli bir karakter elde edebilir. |
|
592
|
|
|
|
Ýnananlar, iman etmeyen insanlarýn yaþadýklarý endiþeden, korkudan, güvensizlikten uzaktýrlar. Çünkü isteklerini insanlarýn deðil, Allah’ýn yerine getireceðini bilerek, yalnýzca O’na yönelip dönerler. Allah’ýn sevdiði gibi bir yaþam sürdüklerinde, kendilerine en güzel karþýlýðý vereceðini umut ederler. Allah’ýn nimetlerinden biri olan sevgiyi bu þuur ve bilinçle, derin ve güzel yaþarlar. |
|
593
|
|
|
|
Peygamberimiz Hz.Muhammed(sav), insanlar için gönderilen son peygamberdir ve Yüce Allah’ýn son hak kitabý olan Kur’an’ý vahyettiði, güzel ahlaký, takvasý, Allah’a olan yakýnlýðý ile insanlara örnek kýldýðý resûlu/elçisidir. Ümmetinin zorluk çekmesi, Tevbe Suresi’nde ”…sýkýntýya düþmeniz O’nun gücüne giden, size pek düþkün, mü’minlere þefkatli ve esirgeyici olan bir elçi gelmiþtir.” ayetiyle haber verildiði üzere onun gücüne gitmektedir; O müminlerin dostu ve yakýnýdýr.
|
|
594
|
|
|
|
Kur’an diri olanlarý uyarmak amacýyla indirilmiþtir ancak ilginç bir tevafuktur ki, Kur’an’ýn diriler için olduðu konusuna, ölenlerin ardýndan okunan Yasin Suresi’nin bir ayetinde dikkat çeker Yüce Rabb’imiz.
|
|
595
|
|
|
|
Allah, hayatý ve ölümü belirli bir amaçla yaratmýþ, insanlara doðruyu ve yanlýþý öðreten hak kitaplar indirerek bu amacý onlara bildirmiþtir. Dünya hayatýnýn geçici ve sahte bir süsten ibaret olduðunu fark edip hayatýný ona göre düzenleyen insan için Allah, sonsuz cenneti vaat etmektedir. |
|
596
|
|
|
|
Dünya, Allah’tan korkup sakýnanlarla, O’na nankörlük ederek yüz çevirenleri ayýrt etmek için hazýrlanmýþ bir imtihan ortamýdýr. Ve her insanýn ahirette alacaðý karþýlýk, yaþamý boyunca Allah’a gösterdiði sadakati ya da sadakatsizliði oranýnda olacaktýr.
|
|
597
|
|
|
|
Yüce Allah, Kendisine yegane sýðýnýlan, ihtiyaç olunandýr. O dilemedikçe insan hiçbir þey dileyemez, hiçbir þeye güç yetiremez. Ýnsan ancak Allah’ýn lütfu ve rahmeti ile yaþayabilir. Kendisinden yardým beklenilen, istekte bulunulan yalnýzca O’dur. |
|
598
|
|
|
|
Kur’an ahlâkýný yaþayan ve yayýlmasý için mücadele eden müminlerin hayatlarýný farklý kýlan en önemli özellik, Allah’ýn dilemesiyle sonsuza dek nimet ve güzellikler içinde devam edecek olmasýdýr. |
|
599
|
|
|
|
Müminlerin þevk ve coþkusu, cahiliyenin þevk anlayýþýndan tamamen farklýdýr. Dinden uzak kiþiler anlýk, kýsa süreli heyecanlar yaþarlar. Müminlerinki ise imandan kaynak bulan sürekli bir coþkudur. Neþesizlik imanla çeliþir. |
|
600
|
|
|
|
Ýnsanlarýn, elçilerden ve onlarýn tebliðlerinden yüz çevirmelerinin birçok nedeninden biri, toplumda güç, servet ve iktidar sahibi olan ’önde gelenler’in ya da toplumun genel baskýsýdýr. Bu baskýlar ’boyun eðici’ olarak yaþayan kiþilerin, elçilerin ve beraberlerindeki inananlarýn yanýnda olmalarýný engeller. |
|
|
|